Çarşamba, Mart 17

Adalet ve Ceza


Direk lafa girelim. Olayın kameralara yanısyan görüntüleri ortada. Herkes tartışıyor. Galatasaray ceza almalı mı, Fenerbahçe maçı öncesi ceza verilir mi, Fenerbahçe'nin Everton maçında, Beşiktas kapalısında olan ölümlü olayda verilen cezalar gündemde. Herkesin haklı olduğu noktalar var.

Beşiktaş kapalısında bir kavga çıktı, adam öldü. 20.000 kişi stadyumda bekletildi, katil yakalansın diye. Fenerbahçe maçı daha vahim, silah patladı ve silahın nereden kim tarafından ateş edildiği bugün bile hala muamma. Cezalar verildi haklı veya haksız.

Tribüne devamlı olarak gidişim 10 seneyi bulacak. Arada ÖSS ve askerlik arası var sadece. Bu süreçte hiç kavga etmedim diyemem ama tribün ortalamasındaki kavgalara-olaylara bakınca hiç bulaşmadım da diyebilirim. Yani demek istediğim tribünde bu tip olaylar, iki kişinin yumruklanması çok oluyor. Bu seferkinin tek farkı çatıda olması. Daha önce tribün içinde olurdu, milletin kafası o 2 metrelik camlara çarpardı, oluk oluk kan akardı. Veya koridorda olurdu kimsenin haberi bile olmazdı.

Şimdi iki kişi yumruklaştı diye ceza verilcekse bundan sonra hiçbir maç seyircisiz oynanamaz.
Adam çatıya çıktı veya aşağıya atladı diye ceza verilecekse (ki hala adamı attılar diyorlar, adamı atan yok, adam belki can havliyle belki bilinçsizce kendisi atlıyor), yine Türkiye'nin birçok stadında seyircisiz maç oynanmaz.

Güvenlik önlemlerin yetersizliği ceza için sebep olabilir mi onu da bilmiyorum. Neyse ne, ben olaya farklı açıdan bakmak istiyorum.

Bu olaydan ceza gelir mi, gelmeli mi , gelmemeli mi bilemem. Ama şu bir gerçek. Tribünde deli, manyak, alkolik, keş, bıçaklı adam çok. Sokakta da çok. Tribün çok tehlikeli bir yer izlenimi yaratmak için yazmadım, sadece olay çıkmasına elverişli bir yerdir. Bunun için bir tane adamın saçmalaması yeter. Şimdi yazacakalarım biraz bencilce olacak belki ama yazmalıyım. Zaten bir blog burası, bencillik had safhada.

Benim için stadda Galatasaray maçı izlediğim günler çok anlamlıdır. Senede kaç gün var ki böyle? En fazla 25 gün. Bu günlere, bu ortama uzak kalmamak için sezon başında kombine alıyorum. Ve daha sonra biri çıkıyor ve sahanın kapanmasına neden oluyor. Benim aldığım kombine boşa gidiyor.

Mesela bu kombineyi almanın birinci nedenidir Fenerbahçe maçı. Karaborsa ile ve ondan daha ahlaksız biletix ile uğraşmamak için alınmıştır. Sonra bir adam çıkıyor ve ceza almasını gündeme getiriyor. Tamam, ben de biliyorum, ne olursa olsun Türkiye'de GS-FB maçını seyircisiz oynatmak biraz sıkar. Hele Diyarbakırspor konularından da anladığımız gibi TFF oldukça dirayetsiz. Ceza vermeye mecali yok. O nedenle benim içim rahat. Ama ya olsaydı?

Çözüm önerim şu. Böylece kimse hakkının yendiğini düşünmez. Mesela Galatasaray bu sene bir sezon boyunca stadında yaşadığı olaylar nedeniyle toplam 5 maç ceza alsın, Fenerbahçe 6 alsın, Beşiktaş 4 alsın. Herkes ne hakediyorsa onu alsın. Ama bu cezalar o sezon uygulanmasın. Bir sonraki seneye sarksın. Bir sonraki sezon Galatasaray ilk 5 maçını seyircisiz oynasın. Fenerbahçe de 6 maçını. Biz de ona göre kombinemizi alalım, ona göre hayatımızı şekillendirelim, ona göre plan yapalım. Kimse de hakkını yendiğini düşünmesin. Ben de 2 tane "al birini vur ötekine" yüzünden, 365 gün arasından en çok anlam yüklediğim günden, 1 sene beklediğim maçtan mahrum kalmıyım.

6 yorum:

Arkhe dedi ki...

Mantıklı bir öneri.

Bilal KOCA dedi ki...

adama gözüümün önünde vurdular evet kendini attı gibi oldu ama atmasa belki orada linç edilip ölecekti ayrıca öneri çok saçma sezon açılışındaki ilk 5 haftaya derbi düşerse ne olacak ya-yönetmelik neyse uygulansın

ilquer dedi ki...

Cezanın ertelenmesi hukuki açıdan doğru olmayabilir. Ama bir Fenerbahçeli olarak şunu söyleyebilirim ki Galatasaray'ın ceza almasından medet umacak değilim. Ayrıca Türkiye'de kombine bilet alan taraftar her zaman bu tip cezalara hazırlıklıdır. Ama mahkemeye başvursa mağduriyetinin giderilme ihtimali olabilir. Maliyeti karşılar mı orası da ayrı bir tartışma konusu.

lkrsdn dedi ki...

Cezaların caydırıcılığı olmalı. Biz ne yapıyoruz her sene Fb-Gs maçından sonra ev sahibinin sahasını kapatıyoruz ancak kimse sallamıyor ki bunu. Adam derbide sahayı savaş alanına çeviriyor, olsun nasılsa diğer maçlar önemli değil diyor.

Yapılması gereken, örneğin bir Gs-Fb maçında seyirci sahayı eline geçeni atarsa, bundan sonra oynanacak 2 Gs-Fb maçı seyircisiz oynatılmalı. O zaman mum gibi olur tribünler.

Çatıdan adam düşme meselesine gelince, o çatının güvenliğini sağlamak Gs'nin sorumluluğu. Önüne gelen o çatıya çıkıyorsa kulüp sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir. UEFA'nın bir organizsayonunda o çatıya bir çıkılsın bakalım UEFA ne yapıyor?

kutay dedi ki...

@ilquer
sorun maddiyat değil. gs-fb maçını parayla ölçemeyiz zaten. veya tuttugun takımın yanında olma hissini. bu sıkıntıyı 2-3 kişinin yaptığı olayla çekmek daha da koyar. sen takıma güven, sezon başlamadan bir anlaşma imzala, takım kötü de olsa iyi de olsa her maça biletimi alıyorum de (kombine budur çünkü) ama adamın biri çıksın olay çıkarsın ve sahayı kapattırsın. içime sinemez.

@romantik fanatik
dediğin çok doğru. gs, fb'ye küfür edecek, fbli futbolculara bozuk para atacak, sahası kapanınca avantajı bir sonraki haftadaki takım yaşayacak. bu da adil değil.

çatıya çıkma olayında kulübü suçlayamam. 2 metrelik cam var adam onu tırmanmış çıkmış, kulüp daha ne yapsın, herkese guvenlik görevlisi mi diksin..
şu da var, tribünde polis olsa o adam oraya çıkmaz kavga hadisesi de yaşanmazdı. özel güvenlikler çok yetersiz. özel güvenlik dediğin adam harçlığını çıkarmaya çalışan üniversite öğrencisi. tribündeki adam takmıyor bile, "ben çevik kuvvetle idman yapıyordum, özel güvenlik ne" diye düşünüyor.
polisin de tribünde olması başka sorunlar çıkarıyor o da ayrı...
zaten tribünde çıkan olayda kulüp ihmali olursa saha kapama olur. bu seyirci olayı, ceza verilirse seyircisiz olur.

Bilal KOCA dedi ki...

yazarın maçları hıncal uluç gibi evinden izlediğinden şüpheleniyorum, kapalıdayım diyor hangi kapalı daha anlayamadım belki oturduğu evden bahsediyor ya da bizim gördüklerimiz aynı değil