Cuma, Ekim 1

Dişe Diş Şerif


Moldova futbolunu hala küçümseyenler var. Bu kanıya nereden varıyorlar bilmiyorum. Moldova'nın milli takımı da kulüp takımları da her daim fark yer inanışı hakim. Oysa öyle birşey yok. Çok güçlü bir futbolları yok ama hiçbir zaman kolay teslim olmuyolar.

Mesela milli takımlarını 2006 yılında 5-0 yenmiştik. O günden bu yana yenildikleri herhangi bir maçta fark yemediler. Sadece Yunanistan'a 2008'de 3-0 boyun eğdiler. Tabi fark yememek başarı olarak adlandırılamaz ama zihinlerde yer edinen yanlış düşünceyi ortadan kaldırmak lazım.

Moldova ile bağlarım var. Seviyorum. Hayatımın kesiştiği bir ülke. Hiç görmedim ama olsun. Bu bağlamda milli takımlarına ve kulüp takımlarına büyük ilgi besliyorum, çok yakından olamasa da ilgiyle takip ediyorum. (Bu cümle de Türkiye hakkında yorum yapan dünya çapındaki topçu cümlesi).

Bu sene Moldova futbolu altın dönemini yaşıyor olabilir. En azından eylül ayı çok verimli başladı çok güzel bitti.

Ay başında 2012 elemelerinde Finlandiya'yı 2-0 yendiler. Ay sonunda yani dün, Sheriff Uefa Kupası gruplarında (bizim 3 takımımızın elendiği, katılamadığı gruplarda) D.Kiev'i 2-0 yendi. Saha sonuçları artık daha güzel. Ve yukarıda dünkü maçtan alınan fotoğraf Moldova futbolunu iyi anlatıyor. 1 kişiye 2 kişi basıyor, tekmeye kafa uzatıyorlar. Belki de bu yüzden seviyorum.

Dirençli takım Sheriff. Grubun ilk maçında Alkmaar'a 83'te boyun eğdi. Bu maçta ise golleri ilk yarıda atınca direncine direnç, gücüne güç kattı, formalar ter oldu.

Şu an grupta 2.sıradalar. Gruptaki bir sonraki maç, Bate Borisov ile.

Saldır Sheriff, okey, let's go..

Hiç yorum yok: