Aşağıdaki yazıda Ankaragücü'nü bilerek es geçtim, çünkü ayrı bir yazıyı hak ediyorlar. Çok güzel bir takım var ortada. Tandem sağlam. Sağ bekte "küçük kaptan". Sol taraflarda gezinen eski Manisasporlu Güven Varol. Gencecik Theo koşturuyor ortada. Özgür Çek inanılmaz işler yapıyor. Fenerbahçe'nin büyük kaybı olacak. Metin Akan bence bir fenomen. Sestak-Sapara zaten bambaşka. Üstelik daha Vittek var bu takımda. 2o yaşında oyuna giren Turgut Doğan bile golünü atıyor.
Geçen sene Ankaragücü Sami Yen'e geldiğinde şok olmuştum. Bu kadar kötü bir takımı uzun süre izlememiştim. Geremi falan dökülüyordu. Şu an ise tam tersi bir durum var. Dökülen adam yok.
Gerçi dün Ankaragücü çok ahım şahım, çok güzel oynamadı. 4 gol atan bir takımın maçta rakibini dağıttını sanarsınız. Öyle bir durum olmadı. Top hep Galatasaray'da. Ama kontrol Ankaragücü'nde. İstedikleri zaman gollerini attılar. Ankaragücü güzel oynamadı ama iyi oynadı, akıllı oynadı.
Ümit Özat ile tribün arasındaki sorunun kaynağını tam olarak bilmiyorum. Ama hoca iyi futbol oynatıyor. Bir de coşkulu falan, golü atınca ayağı kayıyor yere düşüyor. Sempatik de yani. Ben severim Ümit Özat'ı.
Ve aslında en önemlisi, en güzeli. Ankaragücü maçın başından sonundan beri öndeydi. 80 dakika boyunca beraberlik bile olmadı. Ve Ankaragücü futbolcuları bir kez bile zaman geçirmeye çalışmadı, bir kez kendilerini yere bırakmadı. Futbol oynamayı düşündüler, futbol oynamayı istediler, kazanıp döndüler. Tebrik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder