Salı, Ekim 7

Büyük Maçların Büyük Topçusu


2000li yılların başında Yusuf'a daha başka gözle bakılırdı. Küçük maçların topçusu, Anadolu takımı topçusu, alemci topçu denirdi. Sonra Anadolu'ya geri döndü. Pazar günü Galatasaray'ı yıktı ya yine gündeme geldi. Yoksa normalde kimse hatırlamaz. Sadece halı sahalarda en teknik futbolcu için arkadaşları aynı Yusuf gibi derler de öyle adı geçer. Yusuf'a da halı saha topçusu denirdi zaten.

Ben şahsen her zaman kendisini çok beğendim. Bana göre özellikle 2 sene önce ligin en iyi topçusuydu. Bu sene başında soru işaretlerim vardı. O da yeni bir takımda yaşayacağı uyum sorunu ve geçen yaşı nedeniyle. Ama Bursaspor'un klasmandaki yerine bakılınca bunların geçersiz kaldığını söyleyebiliriz. Anadolu'daki şehirlerin kalbi yerel medya'da ona destek verdiğine göre sorun yok.

Şimdi gözde Yusuf. Pazar gecesi ve dün herkes onu konuştu. Milli takıma da seçildi. Bu hafta artık onun. En son Norveç maçı için çağrıldığında bu kadar anmıştık onu. Sonra unutulur, birkaç hafta sonra bir daha büyük bir takımı devirir, yine herkes onu konuşur. Fenerbahçe'de oynarken (kendi hataları da olsa) onu yerden yere vuranlar şimdi baştaci ediyorlar. Ligin en iyi topçusunun( ben böyle diyorum ama dün bütün abilerimiz de bunu yazdı-söyledi) sadece 1 kere milli olmasından kimse rahatsızlık duymuyor. Büyük takım maçlarından sonrası hariç. Yusuf'un milli takım kariyeri sorgulanmıyor bile.Peki bu çok mu ilginç? 3 büyük takıma endeksli bir futbol ülkesinde ilginç değil bu. Biz alıştık artık.

Bu arada Yusuf, Galatasaray'a 3 farklı takım formasıyla gol atmıştır. Denizlispor ile Ali Sami Yen'de, Sebatsporla, ve 6 Mayıs 2001 efsane maçında Fenerbahçe ile. Bu hafta gol atmadı 4 yapamadı, ama gol atmaktan daha beterini yaptı.

Hiç yorum yok: