Çarşamba, Ekim 15

Keşke hep böyle kalsaydın

Bülent Uygun benim çocukluk kahramanımdı. O dönem Fenerbahçesi'nde ondan daha çok sevilebilecek, Oğuz gibi, Aykut gibi, Uche gibi, hatta filmi bir iki sene ileri saralım Boliç gibi bir sürü oyuncu varken takımda benim en çok güvendiğim isimdi Bülent. Osieck'li sezonun da gol kralıydı ayrıca. Bambaşkaydı yani o...
***
Onu yıllar sonra teknik direktör olarak görmek ilk bakışta inanılmaz hoşuma giden birşeydi ne yalan söyliyeyim. Önce menejeriydi Sivas'ın, Karol Pecze gittikten sonra takımın tek sorumlusu oldu. Fazla ön plana çıkmıyordu o dönemlerde ancak zamanla takımının ilerlemesiyle birlikte kendini de ön plana çıkardı. Sivas takımı geçen senenin takımıydı, burası kesin. Yakalanan başarıda Bülent'in rolünü tabii ki es geçmiyorum ama, basına verdiği her demeçle, yaptığı her açıklamasıyla gönlümdeki yerini her geçen gün biraz daha sarstı.
***
Çok konuşuyordu, bir teknik direktör bu kadar çok konuşmamalıydı sanki. Bir yandan takımına güvenirken diğer yandan da "bizi şampiyon yapmazlar" diyerek bir lidere yakışmayacak şekilde davranıyordu. Mehmet Yıldız'ı satıyorum, satıyorum, saaaattım hareketleri de cabasıydı işin. Neresinden bakarsak bakalım geçen yılın en itici teknik direktörlerinden biri oldu Bülent Uygun, gaza gelip yaptığı açıklamalar sayesinde.
***
Yeni beyanatı da Luis Aragones'in yardımcılığını kendisine yakıştıran medyaya giydiren cinsten. Bu Türk teknik direktörlere saygısızlıktır diyor hoca. Futbolumuzda bir yabancı hayranlığı olduğunu ben de düşünüyorum, Semih bunun en iyi örneği sanırım. Hele Fenerbahçe gibi beklentilerin çılgın attığı bir camiada bu daha da üst düzeyde. Geçen sene, açıklamaları ve büyük maçlarda takımının gösterdiği performans ile, ileride Fenerbahçe teknik direktörlüğü için umut vermeyen Bülent Uygun'un Aragones'ten öğrenecek hiçbir şeyi yok mu yani şimdi? Geçen sene gösterdiği performans yeterli mi şimdi Fenerbahçe teknik direktörlüğü için? İşte Aragones, Avrupa şampiyonluğundan geldi, şimdi Kadıköy'deki favori şarkısı "I love you Zico". Real Madrid hocalağından, Ferguson'un yardımclığına geçen bir Queiroz örneği de var halbuki.
***
Ben isterdim ki Bülent Uygun çıksın, "buna yakıştırılmış olmak bile bir onurdur" desin. Çok mu şey istedim bilmiyorum ama teknik direktörlerimiz ve futbolcularımızın egosundan nefret ediyorum, bunu biliyorum. Kaldı ki bir-iki yıllık performanslar da yeterli değil, uzun yıllar bir takımda bulunmak ve kendini tam anlamıyla ispatlamak gerekiyor bence. Ersun Yanal adımlarını hızlı attığı için bugün halen kendisini ispat edemedi. Ankaragücü'nde kalmadı, 2003-2004 sezonun en iyi futbolunu oynayan Gençlerbirliği'nde kalmadı, milli takım, Manisa'daki çöküş derken çok yıprandı. Bülent Uygun'un kaderi umarım öyle olmaz, Sivas'ta yakaladığı istikrar onun egosunu şişirmemeli, sadece olgunlaştırmalı.
***
Nereden duyduğumu hatırlamadığım bir sözle bitireyim: Şöhret insanı yükseltir, pekçok yükseltir, düştüğünde yerden kalkacak hali kalmasın diye...

Hiç yorum yok: