Pazartesi, Ekim 6

Ne yapmalı?

Dün bu maçın üzerine birşeyler yazıp çizmek zordu. Dumlupınar Koşusu'nu kazanan Kafkaslı'ya atmak gerek topu belki de, çünkü hakikaten Fenerbahçe'nin şu an yaşadığı travma öyle teknik taktik mevzularla açıklanabilir birşey değil.
***
Genelde eleştiriler Aragones üzerinde. Muhakkak eleştirilebilecek yönleri var ama "takıma kondisyon yüklemedi, neden herkes sakatlanıyor" gibi sığ eleştiriler var medyada, artık bu kadar da gerizekalılık olmaz. Yani şimdi Luis Aragones bu takıma kondisyon yüklemiyor, bir tek Guiza'ya yüklüyor, vatandaşı diye onu kayırıyor da bir tek Guiza mı mücadele edip koşuyor? Sağlık konusunda Emre Belözoğlu'nun hiçbir sakatlığına şaşırmam. Kariyeri boyunca sakatlık problemiyle boğuşmuş bir oyuncu. İlla getirmek istiyorsan maç başına para şeklinde anlaşmak en makulüydü. Neyse bu başka bir konu. Bu kadar sık sakatlık yaşanmasının nedenini bilmiyorum açıkçası. Ama sakatlık geçen sene de vardı, son haftalarda sakat sakat oynayan Gökhan, Sevilla deplasmanına döner denen Roberto Carlos'un sezonu kapaması, ve 2007 Kasım'ında oynanan Kayseri maçında sakatlanan Deniz'den bir daha haber alınamaması gibi durumlar mevcut. Yani aksaklık varsa bu konuda geçen sene de vardı, MR'ını Acıbadem'ini ben bilmem, Piyer Arzuman bilir. Partizan maçından önce Aziz Yıldırım'ın Semih'e sana ihtiyacımız var çık oyna demesi ise cidden skandal. Ben şimdi nereden bileyim, başkanın benzer şeyleri geçen senenin sonunda Gökhan'a söylemediğini? Bazı oyuncular sakat sakat oynuyor Fenerbahçe'de, bu bilinen birşey.
***
Sistem diyeceğiz, böyle olmaz diyeceğiz. Ne yaptı Aragones, 5 forvetle mi çıktı sahaya, Guiza'yı stopere mi çekti, bariz diyebileceğim tek hatası Porto maçında Emre'nin sağ kanatta oynamasıydı. Zico yapmıyor muydu peki böyle hatalar, geçen sene Chelsea maçında kimilerine göre Deivid'in sol kanada geçmesi ile iki kanadı birden kırılmıştı Fenerbahçe'nin. Ya Daum? Her teknik adam farklı düşünür, kim bilir Aragones bu kararı verirken ne düşünmüştü? Sonuçta tutmadı, ama birşey düşündü de bu kararı verdi herhalde. Fenerbahçe geçen seneki sistemiyle oynuyor. Geçen sene yaşanan başarılarda kadroda yer almış oyuncuların çoğu kadroda. Takıma yararından çok zararı dokunan Kezman gitmiş, Aurelio gitmiş, o kadar. Yani bu çöküş, özellikle de dün akşam yaşanan, Aurelio'nun gitmesiyle, orta sahanın düşmesiyle, açıklanacak cinsten falan değil, onu demek istiyorum.
***
Fenerbahçe yönetimi, bir transfer sezonu nasıl heba edilirin dersini verdi herkese. Üstelik kadro derinliği konusunda yaşanan sıkıntılar geçen seneden biliniyorken, takımın birkaç takviye yapıp yoluna devam etmesi gerekirken Fenerbahçe, futbolcularının sabır istediği, taraftarının ya sabır çektiği bir takım oldu. Teknik taktik deniyor ya, inanın dün sahadaki 11 ve kenardakilerle daha iyisi mümkün değildi. Fenerbahçe öyle sıradanlaştırıldı ki, mağlup durumda iken baskı kuramıyor, öne geçtiği maçlarda, rakibin çatır çatır oyunuyla galip durumdan maçı veriyor. Yine söylemek istiyorum, Yasin'in, Önder'in, Selçuk'un, Volkan Demirel'in, İlhan Parlak'ın oynadığı, Ali Bilgin'in, Gürhan'ın, Can Arat'ın, Burak'ın kenarda şans beklediği bir takımdan fazlasını beklemek hayalcilik. Yönetim herhalde bizim aslanlar hiç sakatlanmaz diye düşündü, ama siz taraftarınıza lig ve kupa şampiyonluğu üstüne Şampiyonlar Ligi'nde geçen seneyi en azından tekrar eden bir başarı vaat ediyorsanız, zaten senede 50 maçtan fazlasını oynayacaksınız demektir. Sakatsız, cezasız mümkün mü bu? Üstelik sezon arasında bir de Euro 2008 oynanmış.
***
6 ay önce Şampiyonlar Ligi'nde yarıfinalin eşiğinden dönmüş bir takımın içi bu kadar nasıl boşalabilir sorusunu an itibariyle uygulanan teknikle, taktikle, sistemle açıklamak mümkün değil. Filmi başa sarmak gerekiyor bence. İlla bir günah keçisi bulunur, saha içerisinde Maldonado'dur bu çoğu zaman, onun 10'da 1'i yeteneğe sahip olanlar bu takımda senelerdir oynuyorlardır, göze batmaz. Saha dışına çıksak desek, hemen kanarda duran Aragones'i eleştiririz. Aragones'in oturduğu yedek kulübesi varya, git oraya, yukarı kaldır kafayı, şeref tribününü göreceksin. Suçlu orada...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ilk kez okuyorum blogu, hani demek istedigim nu konudaki görüslerin evvelden beri mi böyleydi nilmiyorum; ama fenerbahce taraftari arasinda bu elestiriyi yapanlarin oldugunu görmek güzel.suclunun kim oldugu belli cünkü hakikaten dedigin gibi.büyük baskan falan diyenler var hala ki ona yazik iste.rezillerin bayrak tasiyanidir cünkü aziz yildirim.fenerbahce gibi büyük bir klübe en basitinden böyle kralci baskan yakismiyor.

peralta dedi ki...

stad olsun, tesisler olsun, fenerbahce'yi ekonomik olarak büyütme olsun, hepsinde takdir edilecek işler yaptı başkan. hakkının verilmesi gereken yerler de var, eleştirilmesi gereken yerler de.

ama sanırım bundan sonrası aziz yıldırım'ı da aşıyor. eksik futbol zekasını tamamlamak zorunda fenerbahce, aksi takdirde elde ettiği gelir içinde boğulacak.