Çarşamba, Ekim 8

Efsane Yarışlar / 2006 yılı Enternasyonel Topkapı Koşusu

Türk atlarının resmi geçidi gibi olan, deli oğlan Kaneko'nun enteresan performanslarından birini sergilediği, Ribella'nın akıllarda en çok kalan yarışıydı bu yarış. Öncelikle koşuya katılan isimleri gözden geçirelim:
***
Her zaman başa güreşmiş, hep en sert gruplarda koşmuş, kah geçmiş kah geçilmiş, Dubai'de bile harika işlere imza atmış Kaneko, bir tanesi Dubai'de olmak üzere, bu koşuya girmeden önce koştuğu 5 yarışın tamamını kazanan, o günlerde hayatının en formda günlerini geçiren Sabırlı, henüz üç yaşlı olmasına rağmen koşuya kaydı yaptırılmaktan çekinmeyen, zaten yaşıtlarından üstün olduğu her haliyle belli olan, an itibariyle ise en formda İngiliz diyebileceğimiz Kurtiniadis, bir önceki yıl Erkek Tay Deneme Koşusu'nu kazanıp, Gazi'de de Popular Demand arkası ikinci olan fakat yaşadığı sakatlık nedeniyle toparlanamayan süratli isim Mahalle Çocuğu ve ideal mesafesi 1600 metre gibi görünse de uzun mesaflerde de harika yarışlar çıkarmış, doping yaptığı söylentilerinin ardından ceza almasına rağmen kariyerinin en büyük yarışlarını da aldığı cezadan sonra koşmuş, gelmiş geçmiş en büyük kısrak olan Ribella koşuya bizden katılmışlardır.
***
Yabancı atlardan ismini duyduğum bir tane bile yoktu. Zaten bu yarıştaki dökülmeden sonra yabancı eküriler bu koşuyu ciddiye almaya başladılar ve hatırlarsak ilk defa geçen sene Godolphin ekürisinin atları gelmişti Veliefendi'ye. Bosporus yavrusu Billy Allen ve Ryono o gün şans verilen isimlerdendi ama gerek performans gerek kalite açısından bizimkilerle yarışamayacakları belliydi. Bizde de Sabırlı'nın çok rahat bir şekilde yarışı kazanması bekleniyordu.
***
Filmi biraz başa saralım. Temmuz ayında koşulan Adnan Menderes Koşusu inanılmaz bir mücadeleye sahne olmuş, ezeli rakipler Ribella, Sabırlı ve Kaneko'nun kapışmasından 1.33.77 gibi bir derece çıkmış 1600 metrede, ve yarışı Sabırlı kazanmıştı. Eylül ayındaki enternasyonel yarıştan önce üstad Reşat Köstem, Ribella'nın sahibi Selman Taşbek'le hipodromda röportaj yaparken şunları dinledik: O yarışta kızım (Ribella'dan bahsediyor) çok yıprandı. Zaten rekor bir dereceyle bitmişti yanlış hatırlamıyorsam. Bir daha koşamayacağını düşündük ve onu anne olması için çiftliğe götürmeye karar verdik. Çiftlikte bir süre istirahat ettikten sonra adeta yeniden hayata döndü, yerinde duramıyordu, ondaki bu heyecanı ve parıltıyı gördüğüm için bu yarışa katılmaya karar verdik dedi.
***
Koşuda startla birlikte her zaman numarayı almasa da genelde koşuyu önlerde götüren Kaneko bu kez mükemmel bir çıkışla liderliği almış, yarışı sert temposuyla götürmüş, son virajı da uzak farkla grubun önünde geçmiştir. Yarışın sürdirek favorisi Sabırlı ve Selim'le hep bekleme yarışı yapan Ribella son iki sırayı paylaşmaktadır. Son 400'de yine Kaneko açık ara liderdir ve bu metrelerde görülmektedir ki farkın kapanacağı falan yoktur, çünkü o kapasitede olan bizim atlarımız çok gerilerdedir, o kapasitede olmayan yabancıların ise Kaneko'yu yakalamaları imkansızdır. Fakat son 200'le birlikte zaten ufak tefek birşey olan Ribella o inanılması güç sprinte imza atar.
***
Yarış bittiğinde Selim Kaya şovunu yapar ama fotofinişte ben açıkçası anlayamamıştım Ribella'nın kazandığını. Ribella sadece yarışta dipten çıkmamıştır, belki de kariyerinin sonuna gelecekken yeniden ben de varım demiştir. Bugüne kadar izlediğim yüzlerce yarış içerisinde kesinlikle en güzeli, en anlamlısı ve en görkemlisi bu yarıştı. Bu muhteşem finali izlemek isteyenler koşuyu youtube da bulabilir.

Hiç yorum yok: