Cuma, Mayıs 21

Konyaspor 1-0 Karşıyaka


Gelecek ile ilgili 50 tane planı ve hayali olur ya insanın, doğru veya yanlış, gerçekleşır veya gerçekleşmez, benim o hayallerimden birinde geçer Karşıyaka. Bizim gibi futbol kırıkları için önce şehir veya semt sevilir sonra takım sevilir ya, ben de ise tam tersidir. Napoli'yi, Liverpool'u, Bilbao'yu görmeden sevenler o şehirlerine takımlarına çok şey borçludur muhakkak. Ben ise önce Karşıyaka semtine bir sempati besledim. Yavaş yavaş takıma olan ilgim de artıyor işte.

Dün Ali Sami Yen Stadı'nda, hayatımda en çok sevdiğim şeylerden biri olan Galatasararay'ın defalarca maçını izlediğim kendi stadımda, Karşıyaka tribününde maçı izledim. Ve anladım ki, biz daha çile çekmedik.

Karşıyaka tribünü etkili değildi. Erken gelen gol önemlidir. Bu dakikadan sonra fazla baskı oluşmadı. Saha içindeki oyunu etkilemek mümkün olmadı. Erken gelen gol önemli ama asıl önemli olan 15 senelik hasret. Geçen sene Ankara'da, bu sene İstanbul'da, daha önce Alsancak'ta, Atatürk'te direkten dönen yıllar. Gerçekten çok zor.

Özellikle ikinci yarının ilk 10 dakikasından sonra, gerek tribünde, gerek dönüşte metrobüste inanılmaz bir duygu yoğunluğu vardı. Aslında ne güzel olurdu, yıllar önce 14 senelik hasretin bittiği Ali Sami Yen'de Karşıyaka'nın 15 senelik hasretinin bitmesi. Olmadı. Olması da mümkün değildi zaten. Gerçekçi konuşmak lazım. Konyaspor ne kadar iyi oynamış olursa olsun, golden önce top taca cıkmış olsa da, Karşıyaka takımı bu kadar amatörce yönetilmemeli.

Kısaca Konyaspor'a değinelim, ortada hakedilen bir maç var onlar için. Kapalı oynadılar, savunma yaptılar. Tam Ziya Doğan takımı işte. Beğemeyene saygım sonsuz, ama Mourinho'nun Nou Camp'ta yaptığı ve üzerine övgüler aldığı futbolu Ziya Doğan Konyaspor'da oynatıyor. Ziya Doğan eskiden bu kadar akıllıca savunma oynatmıyordu. Daha bir "Çanakkale geçilmez" havası vardı. Ve mesela Trabzonspor gibi bir takımın, Trabzon gibi bir kentin geleneklerine ve damarlarına uymuyordu. Fakata Konyaspor'da bu işe yarıyor. Göze hoş gelen savunma dedikleri bu olsa gerek. Başta stoper Görkem Görk olmak üzere, bu oyunu çok iyi beceribelecek futbolcular da elinde olunca Konyaspor tam bir Play-Off takımına dönüştü. Unutmayalım, Ziya Doğan bu sene, son yılların en stresli ve gergin takımı olan Diyarbakırspor ile sezona başladı. Futbol emekçiliği, onun sezonu 2.Lig'de tamamlamasına neden olacak. Ve belki de mutlu sonla.

Karşıyaka. Vahlar olsun. Bir ara 2006 yılının Galatasaray'ını yine Ali Sami Yen çimlerinde görür gibi oldum. Kaotik futbol. Doldurmalar boşaltmalar. Top hep takımda. Pozisyon yok ama sürekli sanki bir gol gelecek sanıyoruz. İnanılmaz bir ruh var tiribünde. Sanki 80'den sonra 2 gol atılacak gibi. Nasıl olacağını kimse bilmiyor, ruhani bir şekilde. Ama işte ne Okan Öztürk bir Hakan Şükür, ne Emrah Bozkurt bir Necati Ateş. Erçağ kanatta hapsoluyor, Mutlu yokları oynuyor. Kıvanç ile Taha şaşkın. Ve bir sezon daha boşa gidiyor. Sezon başında geçen yılın güzel kadrosuna takviye yapmak bir yana, o kadroyu bozmak, istikrara karşı gelmek. Ve sezon sonunda İstanbul'da bir gol beklemek. İlahi güçlerden.

Bunun üzerine benim fikirlerim var. Neden böyle olduğuna dair. Bucaspor geçen sene Afyon'da, Turgutlu'da, Fethiye'de maç yaparken şimdi Süper Lig'de Galatasaray'ı, Fenerbahçe'yi bekliyor. Karşıyaka ise seneye yine burada. 15 senedir olduğu gibi.Benim dışarıda gördüklerimi buraya şu dakikada yazmam çok gereksiz. Ama o dramı yaşamak çok ilginçti. Tamam biz tribünde eğlendik güldük ama insan görünce anlık da olsa kendini onların yerine koyuyor. Allah yazdıysa bozsun diyorum istem dışı.

Mesela biz Hamburg'a 3-2 yenilince, ne Fenerbahçe geçen pazar Trabzonspor ile berabere kalınca bu kadar çok üzülen adam görmemiştim. Metrobüste, stadyumda, trende.. Hasret giderek büyüyor. Yazacak hiçbir şey yok. Karşıyaka taraftarı geçen sene "o gece bu sene", bu sene ise "bu takım bu sene süper lig'e çıkacak" diyordu. Mottolar eskiyor, değişiyor, zihniyet ise hep aynı kalıyor.

Bu maç sayesinde, aylar sonra yıkılacak olan Ali Sami Yen'in her yerinde maç izlemiş oldum. Stad yıkılınca gözüm arkada kalamayacak. Kimi kandırıyorum, kalacak tabi.

Hiç yorum yok: