Gineli futbolcu Yattara her zaman çok konuşuldu. Çalımları,golleri, takımı sırtladığı maçları, oynamadığı maçları,döküldüğü maçları, gece hayatı, ev hayatı, milli takımı, idmandaki şakaları, çıkmadığı idmanları...
Şimdi de transferi konuşuluyor. Son yıllarda parayı saçan Katar, bu sefer Al Saad takımıyla Trabzonspor'un kapısını çaldı. Gider mi gitmez mi bilmiyoruz giderse Trabzonspor futbol olarak çok şey kaybetmez bence, ama tribündeki hava bir anda azalabilir.Satılan kombinlerin çoğu Yattara için alınmıştı. Yönetimin işi de zor. Yattara "gitmek istiyorum" demiş. Bunu diyip takımda kalan topçudan hiç hayır gelmez. Ama "onu satan şampiyonluğu satar" diyen bir kitle de var. Verilen para oldukça iyi. Bu transferin fazla uzayıp çok konuşulması 2. Ersen Martin olayı olur mu korkusu da taşıtmakta.
Sonuçta kendisi ligimizin bir rengi.Herhalde herkes onu sever,izlemek ister ama kimse onu takımında görmek için çok ısrarcı değildir. Hele Trabzon gibi ufak bir şehirde alemci sıfatına nail olan bir topçuyu İstanbul'da görmek çok büyük risktir.Ama onu izlemekten mahrum kalmak herkes için üzüntü verici olmalı. Song'un transferinden sonra ortalığı kırıp geçiren ikiliyi oluşturmaları çok hoştu. Onların erken ayrılması komedi programlarını aratmayan Trabzonspor idmanlarının havasını kaçırcak.
Yattara'nın niye böyle bir topçu olduğu, yıldız olmasına rağmen oynamaması üzerine çok konuşuldu. En ilgincini de 2-3 sezon önce Bilgin Gökberk söylemişti TRT'de. Programdaki herkes ciddi ciddi siyahi yıldızı tartışırken KÖYÜN DELİSİ şunu dedi. "Bakın beyler bu adamın adı İbrahima, İbrahim değil. Adı İbrahima olan böyle olur, İbrahim olsaydı farklı olurdu." Çok gülmüştüm. Yattara giderse bir Bilgin Gökberk ile hatırlarım bir de her Galatasaraylı gibi Orhan Ak'la...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder