Birkaç ay sonra bulamayacağımız bir güneşli pazar gününü 2 maça giderek değerlendirmek istedik ve ilk durak Kartal oldu. Bu sene Kartalspor'u daha yakından takip ediyorum, maçlarına fırsat buldukça gidiyorum ve hala Kartalspor'un gol attığını göremedim. Yine de birçok kişiden şanslıyız, maç başına 1 gol ortalamamız var.
Önce tribün. Gittiğimiz 3 maçta da sağlam taraftarı olan rakipler vardı. Hem köklü, dişli ve gelenekli takımlar hem de İstanbul'da yaşayan çok sayıda taraftara sahip takımlar. Rizeliler de maça ilgi göstermekten geri kalmadılar. Sayı olarak Samsunspor'dan farkları yoktu, Karşıyaka'dan daha kalabalıklardı. Ama hakkını vermek lazım, Karşıyaka tribün olarak diğer ikisinden biraz daha iyidi.
Kartal halkı da bizim gibi, güneşli günü değerlendirmek istemiş ve stada gelmiş. Kale arkası tribünün fiyatını 5 liradan 10 liraya çıkartıp kapalı ile aynı fiyata getirmek hangi aklın ürünü bilmiyorum. Kötü giden bir takımın bilet fiyatı artar mı?
Kartalspor kadrosu zaten zayıf. Dün bir de eksikler göze çarpınca iyice zayıf hale gelmişti. Sağ bek Hamza yoktu, yerini Galatasaray altyapısından Semih Erdem aldı. Oldukça kötüydü. Acaba kötü gününe mi denk geldik bilmiyorum. Çünkü suratından çok isteksiz ve mutsuz olduğu belliydi. Konsantrasyon olamamış. Bu seviyede oynamaya uzakmış gibiydi (Zaten geçen sene 3.ligde oynuyordu). Karşısında da Ersin Güreler oynuyordu, ki ona da değineceğiz, işi iyice zorlaştı.
Stoper Mehmet Kahriman da eksikler arasındaydı. Yerine Sabutay oynadı. 25 yaşında olmasına rağmen maç tecrübesi çok az. Fakat çok kritik hatalar yapmadı. Belki de Mehmet kesik yedi ve formayı Sabutay kaptı, tam bilmiyorum.
Geçen sene takımın orta sahasında yük çeken Tolga Çavdar 3 aydır oynamıyor. Gol atabilecek tek isim Şadi Çolak da kadroda yoktu.
Eksikler yüzünden iyice zayıf hale gelen Kartalspor'un güçlü ve geniş kadrolu Ç.Rizespor karşısında tutunabileceği tek bir dal vardı, o da bu sene 5 gol yiyen savunması. Fakat Kartaspor bizi şaşırttı. Haftalardır gol yememeyi 1.plan olarak düşünen Ergün Penbe'nin takımı, bu hafta gole çok yaklaştı. İlk yarıda 3 net pozisyon yakalandı ama hiçbiri gol olmadı. Bunlar çok net pozisyonlardı ve gol olmaması çok zordu. Kartal Stadı'nda Kartalspor'un gol atamaması, bu pozisyonlardan sonra mantıksal nedenlere dayandırılamaz hale geldi.
Ç.Rizespor çok verimli değildi. Çok fazla zorlamadı. Ama tecrübe ve kalite kendini belli ediyor. Ayman gibi bir Süper Lig isminin varlığı bile takımın sahadaki duruşunu değiştiriyor. Beşiktaş altyapısından Sezer Özmen fiziği ve kesiciliğiyle göz doldurdu. Bu ligin en yetenekli futbolcularından Mehmet Al iyi işler yapsa da gol yollarında şanssızdı.
İki takımın da siyahi forvetleri vardı. İkisi de birbirinin tam zıttı. Kartalsporlu Debola, yine çok çalıştı didindi, koştu ama gol atamadı. Onu besleyecek bir takım da olmayınca göze batıyor. Hani maç boyunca 5 kez pozisyona girese 1 tanesini atar diğer 4 tanesi unutulur ama şimdi 2 pozisyon bulsa şükredecek halde, yakaladığını da değerlendiremeyince "kötü" oluyor.
Clement ise uzun boyu ve güçlü fiziğiyle korku salıyor. Ama çok hareketli olmadığı için tehlikeyi kendi yaratamıyor. Ya top ayağına gelecek ve pas dağıtacak, ya da kafasına top uzatacaksınız ve golü atacak. Dün ikisi de oldu. Bu sayede maçı kazandıran golü atan isim oldu. Sezonun ilerleyen kısımlarında faydalı işler yapacaktır ama çok da aranan bir adam olmayacaktır.
Maçın 2 yarısının başında Rizespor golü buldu. Bundan sonra maç durdu. Kartalspor gol atamayacağına olan inancından kaleye gidemedi, Ç.Rizespor ise rakibi çekip ara ara kontra vurmayı bekledi. Maçta başka gol olmayacak diye bekliyorduk. Ama son dakikada dengeler değişiyordu.
Kartalspor 90+ dakikalarında penaltı kazandı. Maçın berabere bitmesi için bundan daha iyi bir fırsat bulunamazdı ama bu sene penaltı bile atamayan bir Kartalspor izliyoruz. Bunu maça gelenler de biliyordu, o nedenle stadyumda yaratılan negatif enerji penaltıyı daha da zorlaştırdı. K.Erciyesspor maçında Mehmet Kahriman'ın penaltı kaçırdığı kaleye bu sefer Erhan Şentürk geldi. Benim kişisel tercihim penaltıyı Mehmet Uslu'nun kullanması olurdu, kendisi toplara iyi vuran bir futbolcu. Erhan takımın yıldızı olarak bu sorumluluğu üzerine aldı, bu dakikada Mehmet Uslu sırtını dönmüştü, belki Erhan'ın atması bu nedenle daha doğruydu. Ama Erhan topu üstten auta attı. Kartalspor'a, Kartal Stadı'nda, stadın kalelerinde ilginç şeyler oluyor, Kartalspor gol atamıyor. Takımın özgüvenin çok zayıf olduğu ilk sonuç. Bunu çözmesi gereken de Ergün Penbe.
Ersin Güreler'e gelelim. 32 yaşında. Bu ligin topçusu. Eskişehirspor ve Diyarbakırspor'u Süper Lig'e çıkaran kadroda yer aldı. Her geçen gün biraz daha iyi oluyor. Bu nedenle İbrahim Üzülmez'e benzetmek mümkün. Top tekniği daha iyi, biraz yavaş. Ama hırslı, istekli. Dün maçı kazandıran isim oldu. Karşısında kendisinden 10 yaş küçük olan isteksiz ve hırssız Semih'i bulunca sol taraf onun oldu.
Dün İstanbul takımlarının altyapılarını takip edenlerin gurur günüydü. Birçok futbolcu İstanbul yetişmeliydi. Serkan Özsoy, Fenerbahçe altyapısının 15 sene önceki ürünü. Semih Erdem Erhan Şentürk ve Çağrı Yarkın Florya çıkışlı. Aynı jenerasyondan Sezer Beşiktaşlı ve Rize'de kiralık. Mithat Yaşar, Özgürcanlı Ardalı Galatasaray karşısındaki Fenerbahçe'nin 10 numarasaydı. Kartalsporlu Muhammed Türkmen onun Dereağzı günlerinden takım arkadaşı.
Sonuç olarak güzel bir maç oldu. Kartalspor keyif vermese de ortam keyif veriyor. Maç sonu Kartalsporlu küçük çocuklar ile Ç.Rizesporlu taraftarların taşlaşmaları arasında kalmamız talihsizlikti. Bu arada ilk defa ev sahibi tribünün maçtan sonra bekletildiğini ve deplasman tarafının önce çıktığını görüyorum.