Çarşamba, Şubat 18

Yanlış Tanımışız


Siyasetle aram çok iyi değil. Muhakkak apolitik değilim, gündemi takip ederim ama ayrıntıları bilmem, çok da bilmek istemem. Saf ve basit düşünce benim için esastır. 2-3 sene evvel Yılmaz Özdil okumak büyük keyifti. Sabah'ta yazıyordu o zamanlar. Sonra Doğan Grubu'na geçti. Bu esnada Fanatik'e her çarşamba yazmaya başladı. Bizim çok içinde olduğumuz bir alanda yani.

Bir görüş vardır bende. Bir insanı tanımak istiyorsan onla beraber maç yapacaksın. Bencil mi, kolektif mi, sinirli, mi soğukkanlı hepsi orada çıkar ortaya. Yazmak da aynı etkiyi veriyormuş. Yılmaz Özdil'de futbol yazmaya başlayınca ona olan güvenimi kaybettim.

Çünkü sürekli yanlış yazıyor. Daha doğrusu eleştirmek istediği kişiyi ve kurumları yerden yere vurma adına hafif şovenist tarzda yazı yazıyor. Demek ki Recep Tayyip Erdoğan'a ve AKP'ye de böyle sallamış bizim hoşumuza giderken.

Bugünkü yazısında Mesut ve diğer gençlerin milli takımı seçmemesinin nedenini birçok futbolcuyu kadroya almamaya, vefasızlığa bağlamış. Yazıyı okuyanlar görmüştür birçok isimden bahsediyor. İlk önce de gurbetçi futbolcuların rol modeli Yıldıray'ı almış yazıya. Yıldıray konusu ayrı.Onu başlıca yazarız bir ara, ya da hiç gerek yok artık. Geçelim.

17 tane futbolcunun kadroya alınmamasını vefasızlığa, ilgisizliğe, mantıksızlığa dayandırmış. Oysa milli takıma seşilen kadro zaten 25 kişiyi geçmez. Peki kim o "milli formayı hakeden" isimler.

Fatih Tekke, Topuz, Yıldız, Nuri Şahin tartışılabilecek, üzerinde konuşabilecek 4 isim. Ama o 4 isimle vurucu bir yazı yazamazsınız. Biraz açaçaksınız konuyu. Özdil bunu yapmış.

"Mesela Cihan Haspolatlı" demiş. Galatasaray'da hiç tereddütsüz milli takıma alınıyordu demiş. Konya'da seyrediyormuş aynı Cihanmış. Allahaşkına nasıl seyrettiğini bize de söylesin, çünkü Lig Tv Konyaspor maçlarını vermek gibi bir hevese sahip değil. Üstelik Cihan, Kocaelispor'da milli oldu, Galatasaray'da uzun süre çağrılmadı, sağ beke geçince bir ara milli oldu, sonra Galatasaray taraftarını kanser etti, milli takım ve Galatasaray kariyeri sona erdi. Üstelik ,Konya'daki Cihan ile Galatasaray'daki Cihan aynı hiç değil. Biri sağ bek, diğeri orta saha.

"Serdar Kulbilge Fenerbahçe'de yedekken milli, Kocaelispor'da oynuyor ama milli değil." diyor yazar. Ligin son sırasında bulunan ve 20 maçta 46 golle ligin en çok gol yiyen bir takımın kalecisini almamak bence mantıksızlık ve ilgisizlik olarak gösterilemez.

Çağdaş Atan Beşiktaş'ta şakır şakır milli oluyormuş. Beşiktaş günleri, tribün tepkisi zaten biliniyor ama hiç şakır şakır milli olmadı. 2 kere milli formayı giydi, 1 gol attı. O zaman Denizlispor forması giyiyordu.

"Serkan Balcı niye milli olamıyor, Trabzonspor'a gitti diye." deniyor. En son kasım ayında oynanan hazırlık maçlarında kadrodaydı Serkan.

"Sinan Kaloğlu Beşiktaş'ta milli Bochum'da değil." Ah be araştırmacı gazeteci büyüğüm. Bir tff.org'a girsen görürdün. İki kere milli olmuş Sinan. Biri Manisaspor'da, diğeri bu sene Bochum'da oynarken.

Necati Ateş var bir de listede. Şu anda Türkiye'de şampiyonluğa oynayan 5-6 takımın da istemediği bir futbolcu, niye giremez ki milli takıma?

Fahri Tatan Rize'deyken milli takıma alınmıyormuş, Beşiktaş'a gelindi alındı. O zaman bakıyoruz arşıve bir de ne çıksın karşımıza. Fahri milli formayı en çok Rize'de oynarken giymiş. Beşiktaş'ta ise sadece 1(yazıyla bir) kere giymiş.

Usta yazara göre Beşiktaşlı İbrahim Akın ile İstanbul BB'de oynayan İbrahim arasında fark yokmuş. Yok artık diyorum.

Hasan Kabze Galatasaray'da milli. Doğru, hepsi özel maç. Onun dışında çağrılmışlığı yok. Demek ki verilen şansı iyi kullanamamış.

Aslında yazının ana fikrine katılırdım. Üç büyüklerde oynamak milli takımda oynamayı kolaylaştırıyor. Ama İstanbul'da oynamak ve tutunmak sanıldığı kadar kolay değil. Ayriyeten şu tarz bir yazı yazılınca insanın inanası gelmiyor. Çünkü ortaya getirilen herşey yanlış. Trafik kazası ile yayayı ezen birine, "tabanca ile 5 kişiyi öldürdü" demek gibi sanki.
İşin en acı tarafı Mesut'un bunlara bakıp milli formayı seçmemesi çok garip. Ne yani, Almanya'da işler böyle yürümüyor mu? Avrupa'daki futbolcu milli takımında oynamak için göz önünde yani kendi ülkesinde oynamak istemiyor mu? Gözden uzak olan milli kadrolara girebilyorsa o zaman niye Anelka Türkiye'den ayrıldı?
Diyorum ya acaba siyaset yazarken de böyle mi yazıyor Yılmaz Özdil? Eğer öyleyse halkın yarısı tabi ki Akp'ye oy verir.

3 yorum:

GK dedi ki...

Serdar Kulbilge konusunda yazar kişi ile hemfikirim.Kişisel form olarak milli takımın 12 numarası için Ömer ile Serdar en ideal kaleciler.

kutay dedi ki...

Serdar milli takıma girebilir bence de, ama çağrılmayabilir de. Dediğin gibi 12 numara için konusyoruz ve oraya sadece 1 kişi girebilir.
Teknik kadro onu tercih etmeyebilir. ve yerine tercih edeceği herhangi bir kaleci de Anadolu takımlarında oynayacaktır.

benım ön plana çıkarmak istediğim "3 büyüklerde varken cagrılıyolar, baska takımda oynarken çağrılmıyorlar" düşüncesinin yanlışlığı.
serdar milli takımda olmazsa ya dediğin gibi Ömer olacak, ya Ufuk olacak, belki Tolga Zengin olacak. Yani 3 büyüklerde oynuyorlar diye Aykut-Orkun-Volkan Babacan olmayacak.

Hamza dedi ki...

Yazıyı okumadım yani Yılmaz Özil'in yazısını açıkçası okumakta istemedim.
Sabah'ta yazarken okuyordum arada sırada Hürriyet'e geçince ne tarz yazılar yazacağını tahmin etmeme rağmen 1-2 defa okudum.
Bu Emin Çölaşan tarzı yemiyor sadece gereksiz şekilde ''uyanalım ülke eleden gidiyor çarşaflılar basacak, ülkeyi satıyorlar'' diye yolllanan mailler için kullanılan yazılar olarak görüyorum.
Siyasi yazıları bir yana bu tarz adamlara futbol yazdırmak ayrı bir gariplik.
Ben okumuyorum.
Bloglar bana yetiyor.
Bu arada güzel bir tespit yapmışsın güzel yakalamışsın.
Konudan bu kadar uzak ve bilgisiz adamların yazdığı bir medya grubu bu ülkenin spor basınını yönlendiriyor işte.