İlk maçlara gittiğimiz yıllarda defter tutmaya başladık. Mahalleden çocuklarla giderdik. Eve gidince de o maçı not ederdik defterlere. Hala devam ediyor bu gelenek. Ben tutuyorum. Baya ayrıntılı bir şekilde üstelik. İstatistikler tutarak. Mesela 98 kere Galatasaray futbol takımının maçına gitmişim. Liverpool ile A.Sebat aynı sayıda. Eylül ayında 12 maça gitmişim. Gertes'in 46 maçına giderken, Terim 18'de kalmış. Caferağa'da 5 maç izlemişim. 10 kere Şampiyonlar Ligi müziğini stadyumda dinlemişim(Aslında 8, Galatasaray-Bordeux ve Milan-Liverpool maçlarına geç girdim). 2006 yılında 37 maça giderek rekor kırmışım. Stadyumlarda gördüğüm 300.golü Ankara'da Ankaragücü'ne 2007 yılında Necati Ateş atmış. Ali Sami Yen'deki 50.golü İbrahim Üzülmez sağ ayağıyla atmış.
Gol Kralı 33 golle Ümit Karan, arkasından 30 golle Necati, 27 golle Hakan, 21 golle Sasa İliç geliyor. 51 kere pazar günü maça gitmişim, 11 kere cuma mesela.
Ben böyle tutuyorum defteri. Kimi sadece defterine maçın biletini yapıştırıp altına skoru,kadroları,golleri yazar. Kombineler alınmaya başlanınca bu akım kayboldu.
Mesela Peralta ile canımız ciğerimiz olan Cumhur defteri çok sağlam tutar. UEFA Finali'ne bilet alalım mı diye sorduğumda şu cevabı verdi bana:
"Ulan ben o maça gidemem, gidersem deftere yazamam, herşey karışır."
Çünkü Cumhur sadece Fenerbahçe maçlarını yazıyor defterine. Deftere yazamayacağı maça gitmiyor. Kesinlikle haklı, saygı duyuyorum. Defter önemli birşey çünkü. Uefa Finali'nden bile.Bu defterler yıllar sonra çocuklarımıza gösterilecek. Onlara tribün kültürünü, futbol kültürünü öyle tanıtacağız.
Bu yazı yazmama vesile olan da başka bir arkadaşımın da defter tuttuğunu öğrenmem oldu. Seviniyorum böyle şeyleri duyunca. Tek manyak ben değilmişim sevinci değil bu. Hakikaten hoşuma gidiyor. O defterlerin tutulan günlüklerden hiçbir farkı yok. Yalnızca maç skorları yazmıyor. Orada yazan iki kelimeyle 50 tane anı hatırlar insan. O anılarla binlerce muhabbet döner. Hayat öyle renklenir. Defter tutalım, tutmayanları uyaralım.
2 yorum:
gerçekten güzel bi alıskanlık, bende arada bir eski futbol dergilerini açar okurum, her defasında da aaa ulan nedved lazio'da mıydı falan derim... :D
yorucu ama güzel bi alışkanlıkmış gerçekten. görmek isterdik defteri de =)
Yorum Gönder