Cuma, Şubat 13

Yitip Gidiyor Bir Kuşak Daha


Pankart hangi maçtan hatırlamıyorum. Yalan olmasın ama galiba 2005 senesinin Gaziantepspor maçı olabilir. Hagi zamanı. Bir önceki sene 6. olmuş kadro o sene Hagi sayesinde şampiyonluğu oynuyor. İki üç sene boyunca yaşanan hayal kırıklarının bir sene de unutulması yetmiyormuş gibi, hocamız bir de gençleri A takıma çıkarıyordu yavaştan ve böylece gelecek için de umutlanıyorduk. İmparator onları antremana almıştı, comandante oyuna sokuyordu.

Üzerinden 4 sene geçti. İsimler hala aynı. Umutlar hala aynı. Değişen hiçbir şey yok, eğer Arda'nın inanılmaz yükselişini kenara bırakırsak. Adnan Polat geçen gün hakemlere ve MHK'ye sallamadan önce altyapıdan bahsetti. Rakamlar verdi itibar etmedim. Bilmemkaç oyuncunun, şu kadar tanesi altyapıdanmış. Kadroya bakıyorum Sabri ve Arda'dan başkası yok. Nasıl umutla bakmamız isteniyor anlamıyorum.

Her tribünün, daha doğrusu başarıya endeksli olmayan her tribünün en çok tav olduğu şey altyapı oyuncularından kurulu bir kadrodur. Uefa Kupası'nı değerli yapan o kadroda yer alan altyapı çocuklarının çokluğudur. Bu pankart o düşüncenin yansımasıdır.

Türkiye'de son yıllarda hakim bir görüş var. Galatasaray altyapısı çok iyidir. Doğru mu? Olabilir. Önemli olan iyiliği, kötülüğü nasıl değerlendirdiğinizdir. Eğer Paf Ligi'nde yaşanan şampiyonluklar ve U-x milli takımlarına çok oyuncu vermekse; evet Galatasaray öndedir. Ama önemli olan A takıma oyncu vermekse Galatasaray en başarısız takımdır.

4 sene önçe açılan bu pankarta gelmeden önce 2001 yılına dönelim. Galatasaray ligin son maçında, Hagi'nin futbolcu olarak son maçında Trabzonspor'u Ali Sami Yen'de konuk ediyor. Unutulmaz maçın öncesinde iki takımın Pafları son yıllarda gözükmeyen bir şekilde A takım maçından önce Sami Yen'de oynuyorlar. 7-2 kazanan Galatasaray oluyor. O kadronun en çok gelecek vaadeden oyuncularına bakalım.

Appiah ile beraber gelen Ganalılar Yaw Rush ve Iddi Salihu şu an nerede olduğu bilinmeyen Afrikalı futbolculardan. Ceyhun Eriş'ten faydalanamayan Galatasaray'ın, yine altyapıdan çıkardığı bir başka Ceyhun'u Müderrisoğlu Galatasaray'a yar olmadı, Eyüp-Beylerbeyi gezdi durdu. O günkü maçta 3 gol atan ve o sezonun en çok özlenen futbolcusu olan Hakan Şükür'ün 9 numarasını giyen Ömer Ateş bir kere bile A takım maçına çıkmadı. Şu an Rizespor'da. 2001 yılındaki maçta sonradan oyuna giren Görkem Görk ile aynı forma altında.1o numara Eyüp Kaymakçı , Ömer'den daha şanslıydı. 2004 yılında ligin son maçında Elazığspor'a karşı 25 dakika oynadı. Ondan sonrası Anadolu turu. O maçta en iyi oynayan, kendine hayran bırakan, "Tugay lan bu" dedirten Sedat Yeşilkaya en şanslısıydı. Süper Lig'de birçok takımda başarıyla forma giydi çünkü. Liste uzayabilir. Sedat Debreli, İlker Erbay, Volkan Glatt... Galatasaray'ın bu topçulardan aldığı fayda sıfır.

Geçiş dönemi dendi, asıl jenerasyon geliyor dendi. Biz de bekledik. Hala bekliyoruz. Bu beklemenin uzun sürmesinden anlaşılıyor ki yine hüsranlardayız. Hemen pankarttan başlayalım.

Cafer Can Aksu. Türk Futbol Tarihinin en kritik 5 oyuncu değişikliği yazımda yerini almıştı. O gençlere en çok fırsat veren Hagi, sezonun en önemli maçın en önemli dakikasında Hakan Şükür'ü çıkartıp yerine onu koymuştu. Belki kendisindeki sol ayağın, onda da olduğunu düşünmüştü. Galatasaray o maçta şampiyonluğu ve Cafer Can'ı kaybetti. Cafer'de kendini kaybetmek için çok çalıştı. Fenerbahçe ile transfer görüşmelerinden tut, kendini geliştirmedeiği birkaç seneye kadar. A takım antremanını kaldıramayan, sürekli kusan bir bünyenin CM'de20'lerle ifade edilen bir teknikle birleşimi. Sonuç: Gaziantep BB takımında kiralık olarak oynuyor hala. Ve orada da oyuna sonradan giriyor.

Uğur Uçar. Geçen seneki şampiyonluğun baş mimarı. İlk maçı, Terim'in son maçıydı. 7 Mart 2004 tarihindeki Adanaspor maçında oyuna sonradan girdi. O maçta ve Paf takımında stoperdi. Yeni Bülent Korkmaz olarak gösteriliyordu. Sonra bir türlü adam alınmayan, Cihan Haspolatlı'nın oradan A milli olduğu sağ beke geçti. Muhteşemdi. Üstelik 4-0lık Fenerbahçe maçında intihar eden Gerets'e rağmen. Ta ki Konyaspor maçına kadar. Sonrası malum. Sadece Batista'nın hareketinin sertliğiyle açıklanamaz herhalde bu ayrılık. Tam 1 sene olmak üzereyken ben ümidimi kesiyorum Uğur'dan. Oysa Arda'dan, hatta Lincoln'den önce Galatasaray kaptanı olacak biriydi ve olmuştu da. Umarım beni yanıltır ve geri döner.

Arda'yı pas geçeceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. O Boleslav maçı olmasaydı Arda'da bu listede olacaktı. Carrusca sakatlandı ve o oynadı. Önü öyle açıldı. Yoksa kandırmaya gerek yok birbirimizi, o da kiralık gidecekti Anadolu'ya..

Mülayim'i ben zaten hiç beğenmezdim. Dayısı Arif'i de sevmezdim. Hal böyleyken çok fazla üzülmüyorum ona. O da Gaziantep BB'de kiralık. Herhalde bir daha zor Galatasaray'da oynaması.

Zafer Şakar en yaşlı olanları. 1985 doğumlu. Arda ile beraber gitti Manisa'ya. 5-3'lük Fener maçında Holosko'nun Rüştü'ye attığı gol öncesi çektiği muhteşem şut direkten dönmüştü. O gece ve o sezon çok iyidi. Maçtan sonra Arda "evlatlar görevini yaptı" derken Zafer'i de kastediyordu. Hagi ve Gerets ikişer maçta şans verdiler ona. Hagi 20 dakika oynattı, Gerets 14 dakika. Hala Beylerbeyi'nde kiralık, yaş olmuş 24.

Pankartta olmayanlara bakalım. Ferhat Öztorun, Hakan Balta karşılığında Manisaspor'a verildi. Hemen hemen her maç 11 başlıyor. Galatasaray'da da çok oynadı. Hiç çok kötü maçı olmadı. 4-0 biten Fenerbahçe maçını, Gerets faciasını saymazsak. Orhan Ak'a verilen şans ona hiç verilmedi.

Aydın Yılmaz'ın kariyeri Uğur Uçar'ınkinin bittiği yerde, Konya'da başladı. 83'te oyuna girdi, 90'da golünü attı. Gazeteleri süslüyordu. Sonra Galatasaray altyapısının kronik sakatlığı onda da çıktı. Pubis. Atlattı oynadı bir daha sakatlandı. İstikrarsızdı. Laf dönüp dolaşıp Gerets'e geliyor. A takımda uzun süre oynatmazken bir anda kendini PSV maçında buldu. Olimpiyat Stadı'nda alınan 2-1'lik mağlubiyetten sonra fazla gözükmedi. Geçen sene Abdullah Avcı güçlendirdi onu. Bu sene geri geldi.Ama hala takımı zorlayan yedekten ötesi değil.

Bu isimlerden hiçbirine Mehmet Güven'e verilen şans verilmedi. Gerets dönemi 30 dakikalık topçu lakabını aldı. Oyuna 11'de başlar, 28-32 arası çıkardı. Ne Hagi, ne Gerets, ne, Skibbe ondan vazgeçebildi. Tribünün gözünde en az kredisi olan Florya çocuğu. Bu sene bişeyler yaptı yaptı, yoksa yolu Anadolu'ya doğru gidecek.

Özgürcan Özcan, Sakaryaspor'da çok iyi. Belki de Arda'dan sonra en iyisi şu an o. Son sıradaki takımın direnişine katkıda bulunuyor. Takımın attığı gollerin yarısını o attı. Üstelik Sakarya gibi bir şehirde, Sakaryaspor gibi bir camiada. Baskının çok fazla olduğu bir kulüpte, çok mücadeleci bir ligde.

Pilot takım Beylerbeyi'nde olanları saymıyorum. Oğuz Sabankay İBB, Cihan Can, Efecan Karaca ve Uğur Erdoğan Gaziantep BB formasını giyiyor. Erhan Şentürk bu sene Bükreş maçında sağ bek oynadı, neyse ki Diyarbakır'a gitti kurtardı kendini. O da kiralık. Harun Karadaş'ı daha önce yazmıştım. Hepsi bir yerlere dağılmış durumda yani. Bu nasıl bir başarı anlayışıysa hiç birinden faydalanamıyor Galatasaray. Son 9 senede Galatasaray altyapısında çıkıp kadroda tutunabilen yegane isim Sabri Sarıoğlu yani. Taraftarın en çok tepki gösterdiği futbolcu o da. Olur ya bir ara Adnan Polat bu yazıyı okur, ona diyorum ki, " başkanım senin suçun yok belki bu kaybolmalarda ama bizi de yeme, çıkıp da altyapımız iyi deme.Barkovizyonda hakemleri göstermeyin, bu çocukların maçlarını izleyin. Hakemlere bok atacağınıza geleceğimizi kurtarın." Akıllı adam olsaydı BİY okurdu zaten.

Hiç yorum yok: