Salı, Nisan 28

Nazar Varmış Korku Varmış




Dünden sonra nazara inanmayan kalmış mıdır? Geçen seneden beri ülkemizde bayan basketbola ilgi arttı. Bunun miladı geçen sene oynanan final serisidir herhalde. Galatasaray ve Fenerbahçe, Türkiye’nin iki büyük kulübü, en büyük rekabeti parkede karşılaştı. Herşey vardı o seride. Tribünler doluydu, son maça kadar heyecan vardı. Deplasmanlarda alınan galibiyetler vardı, uzatmaya giden maçlar oldu. Son saniyede giren-girmeyen toplar insanları kalp krizinin eşiğine getirdi. İki takıma da gitti, geldi seri. İşte o esnada Fenerbahçe’ye her maç 10 sayıdan fazla atan bir Galatasaraylı herkesin gözdesi oldu. Üstelik bir Galatasaraylı olarak içimizden biri gibi konuşuyordu da.

Işıl bir anda bambaşka boyuta geçti. Yetenekli bir basketbolcu olduğu muhakkaktı ama yetenekli basktbolcudan yana sıkıntımız yoktu. İşte Işıl burada başka bir misyon yükledi kendine. Veya yüklendi. Bayan basketbolunun David Beckham’ı oldu. Ligin marka olan tek sporcusu. Ne WNBA oynayan yabancılar ne milli takımın değişilmez oyuncuları ne Avrupa – ABD kariyerli kızlar. Varsa yoksa Işıl. Galatasaray taraftarı tapıyor, rakip taraftarlar hem seviyor, öyle bir oyuncu kendi takımlarında olsun istiyor hem de kendi salonlarında en çok onunla uğraşıyordu.

Beyaz Show, Okan Bayülgen falan derken herkes tanımaya başladı. Kısa sarı saçları zaten bir fark yaratıyordu. İlginin doruklarındaydı artık. Bir bayan basketbolcunun bu kadar çok popüler olduğunu ben görmedim. Daha eski dönemde de olduğunu sanmıyorum. Üstüne bir de Avrupa Kupası kazanmak bunu ikiye katladı.

Ve işte tam 1 sene sonra. Yine bir Galatasaray-Fenerbahçe serisi. Bu sefer yarı final ama turu geçmek şampiyonluk kadar değerli. Seri 2-1. Galatasaray kendi salonunda 2-2 yapıp öyle gitmek istiyor karşı tarafa. Işıl Alben belki de sezonun en iyi maçını oynuyor. Kaybolan skorer kimlik yine ortada. Savunması canavar gibi. Ve işte olmayacak bir anda, kendi ribaunda koşarken, ekstra bir iş yapmak isterken sakatlanıyor. Kaçırdığı basket, maçta kaçırdığı tek basket. Oyundan çıkıyor arkadaşlarının kollarında. Maç dönüyor orada. Fenerbahçe 1o sayıdan maçı oluyor.

Asıl acı haber Işıl’dan geldi. 3-4 ay yok. Üstelik Galatasaray sağlık kurulunun elinde. Bir rüyanın sona erişi gibi hissediyorum. İnşallah yanılırım, döner geri aynı şekilde. Hala nazara inanmayan var mı?

Hiç yorum yok: