Cumartesi, Nisan 11

Huzurlu Gece


Dünkü coşku bambaşkaydı. Çok güzel uyudum eve gelince. Onun yeri ayrı. Ama şu anda hissedilenler çok daha başka. Huzurun tarifi bu işte. Avrupa Şampiyonu olarak geçen tam günün sonundayız artık. Geçen sene Engelsiz Aslanlar'ın başarısında askerdeydim. Ondan keyif almak mümkün olmadı. 2000 yılından sonra bu duyguyu bir daha yaşamak ne kadar güzel.

Üstelik bu başarıyı sahiplenen gereksiz insanlar yok. Sosyal hayat aynen devam ediyor. Maç olduğunu bilmeyen insanlar da var. 364 gün tuttuğu takımı gizleyip senede 1 gün şampiyon olunca forma giyip gezen gerizekalılar yok ortada. Sanki Fight Club gibi. Birbirimizi tanıyoruz, biliyoruz ama dışardaki insanlar olan bitenin farkında değil. Onlar kendi küçük dünyasında yaşamaya devam etsin.

Geçen sene Oftaş maçını kışlada izlerken bir burukluk vardı içimde. Hani ikinci sınıf yabancı filmlerde evinden uzakta olan adama ailesi evde mutluluk içinde eğlendikleri bir kaset yollar herif de ağlayarak izler ya benim ki de o hesaptı.. Biz çok iyiyiz bizi merak etme diyorlar. İyi de ben kendimi daha iyi hisetmiyorum ki, orada olmadığım için içim sıkılıyor. Ama bu sefer ailenin bütün coşkusunu yaşadım. Salondan değil belki ama içimde.

Ben birazdan huzur içinde uyumaya başlayacağım. Kısa bir süreliğine de olsa bütün dertleri bir kenara bırakacağım. Bazıları bunu anlamayacak, bazıları beni "gerçekçi" olmamakla suçlar. Ama bütün dertlerin .mına koyarak, bütün insanlara inat herkesten daha huzurlu uyuyacağım birzadan. Beni anlayacak az sayıda insanın çoğu da bu yazıyı okuyacaktır. O nedenle yazıyorum bunları buraya. İçimizdeki bu coşku hiç bitmesin.

Hiç yorum yok: