İstanbul'a Metin Diyadin ile beraber geldi Ankara'dan. Gençlerbirliği'nde 6 sezon oynayarak göze girdi. Şahsen ben Ankara'da oynanan bir maçta (sene 1994) Galatasaray'a gol atınca tanıdım. O maçta yenilmiştik. Sağ bekti ama gol de atardı. Keza 1997-98 sezonunda önce bize attı. Fatih Terim'in istifanın eşiğinden döndüğü maçta 3 gol attı Gençlerbirliği. Perdeyi o açtı, Ümit Karan ve Geremi devamını getirdi.
Ankara deplasmanlarının Fenerbahçe'ye uğursuz geldiği dönemdi. Bir 3 gol de Fenerbahçe'ye attı alkaralar. İkisini Erkan birini Fenerbahçe'nin belalısı Karan attı. Bir ay sonra İnönü'de Beşiktaş'a attı. Sezonun en güzel maçında Trabzonspor karşısında Avni Aker'de ilk yarıyı 2-0 geride kapadılar. Maçı 5-4 kazandılar. İlk kıvılcımı Erkan yakmıştı.
Fenerbahçe'nin kendisine gol atan futbolcuyu alma geleneğiyle Dereağzı'nın yolunu tuttu. Ama fazla oynayamadı. Rize'ye kiralandı geri geldi. Galatasaray'ın son Kadıköy galibiyetinde sahadaydı. Sezon sonu Göztepe'nin yolunu tuttu. 2001-02'de Göztepe'nin İzmir'de Galatasaray'ı dağıttığı, Göztepe tarihinin son 10 yıldaki en unutulmaz maçında da forma giydi.
Futbolu bırakınca teknik adamlığa başladı. Muğlaspor, Uşakspor, Türk Telekom ve Ş.Urfaspor'dan sonra şimdi de İskenderun D.Ç takımında. Eski takımı Ş.Urfaspor'un 3 puan gerisinde. Amaç bir üst lige, Bank Asya'ya çıkmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder