Cumartesi, Nisan 18

Galatasaray 111-94 Beşiktaş


Bu sezon erkek basketbol takımının istikrarsızlığı gittiğim maçların skorlarından bile belli olurdu. Ligde zirveyi zorlarken Beşiktaş karşısında alınan bir Akatlar yenilgisi vardı. Bir sonraki hafta içeri giremesek de salonun önüne kadar geldiğimiz maçta Fenerbahçe'yi 16 sayı farkla devirmiştik. Ondan sonra uzun süre ligde iyi gidilmiş ama yeni yabancıların transferleri üst üste yenilgilere neden olmuştu.

Avrupa Kupaları daha bir enteresandı. Zor geçen Dexia maçından sonra Khimik maçında inanılmaz bir yüzde. Tur geçildi ama bir sonraki turda hüsran.

Bugün de yenilen 94 sayıya karşı atılan 114 sayı. Herhalde izlediğim en yüksek skorlu lig maçıdır. Khimik maçında Guroviç coşmuştu ve savunma da oldukça dirençliydi. Oysa bu maçta öne çıkan bir isim olmadı. Hatta Beşiktaş, bu kadar kötü beklemememe rağmen baya iyi başladı. İlk periyodun sonunda fark açıldı, maçın koptuğunu ise devrenin sonunda hissettik. Atılan 63 sayı, bazen bir maçta bile göremediğimiz bir rakamdı. Beşiktaş'ın savunması yoktu. Yani gerçekten yoktu. Hücümlarda müdahale eden, karışan eden yoktu. İlk periyotun başında ve ikinci periyotun sonunda yapılan fauller vardı sadece. Yani bir devre boyunca rakip 63 sayı atarken Beşiktaş müdafaası elini rakibin beline bile koymuyordu.

Maçın koptuğunu hissettik biz. Ama basketbolcular da hissetmiş olacak ki Beşiktaş farkı devre başında baya indirdi. Yanılmıyorsam bir ara 4'e kadar düştü. Bunda hakem üçlüsünün de yanlış kararları etkiydi. Veya Engin Kennerman olunca biz öyle hissediyoruz artık. Beşiktaşlı basketbolculardan biriyle ( Baxter olabilir) maç boyunca şakalaşan Atkins'e (herhalde mahalle arkadaşlarıydı, baya samimiydiler maç içinde) neredeyse gereksiz bir teknik faul çalınacaktı. Burada takımı yenilirken şakalaşan basketbolcuyu bir kenara bırakıp Atkins'in 21 sayısından bahsedelim. Tolliver'ın 30 sayısı, Hosley'in 20 sayısı yabancıların elinin sıcak olduğunun göstergesi. Ama savunma zaafları devam ediyor. Ve haftaya karşılarında mahalle arkadaşları değil NBA görerek geri dönen Solomon olacak.

Maçın Galatasaray için sevindirici tarafı Altay'ın ilk 5 başlaması. Daha sonra yine kenara çekilse de ilk 5 başlaması onun için sevndirici. Uzun süre İsmet'ten beklediğimiz ama gerçekleşmeyen patlamayı belki Altay yapabilir.

4.periyotta maç yine koptu ve bu sefer rahatladık. Bu dakikadan sonra uçan kuşlardan Hasan Kabze'ye kadar uzanan bir çok kişi anıldı. Son düdük çalınca İpekçi'nin mezar olup olamayacağı tartışıldı. Hüseyin üçlü çekti, basketbolcularla beraber tezahürat yapıldı. Bir Beşiktaş maçına göre oldukça boş olan tribünde olanlar maçın sonundaki makarayı haketmişti zaten. Kalitesiz bir maçı güzel bir skorla kapatmak herşeye değer.

Hiç yorum yok: