Galatasaray taraftarı geçen sezon, hatta 2001-2009 arası diyelim, bir sınav vermiştir. Sınavın sonuçları daha açıklanmadı. Rijkaard sene sonunda notu açıklayacak. Notu veren o değil ama.
Caner Erkin artık Galatasaray futbolcusu. Transfer kesinleştiği günden beri ise gündemde olan konu Caner Erkin'in tuttuğu takım. Selçuk Yula, benim izlemediğim bir programda demiş ki, "Caner Erkin'in Fenerbahçeli olması Galatasaray taraftarının içine nasıl sinecek bilmiyorum. Kulübü faks yağmuruna tutmaları lazım" Ateşi de bu sözler yakmış. Sağda solda konuşulmasının nedeni bu.
Galatasaray taraftarı en büyük hatayı 90lı yılların başında Selçuk Yula transfer olduğunda kulübü faks-mektup yağmuruna tutmadığı için yaptı zaten. Fenerbahçe'yi tutan bir futbolcunun Galatasaray'da oynaması, Galatasaray'dan ekmek yemiş adamın haftada 4 defa Galatasaray'a sallamasından daha büyük bir yanlış değildir üstelik. Selçuk Yula'ya katlanabiliyorsak Caner'e hayli hayli katlanabiliriz.
Geçelim. Bu yazıyı daha önce yazacaktım ama konu uzamasın diye vazgeçmiştim. Bugün Hasan Şaş'ın Emre Belözoğlu hakkında söylediklerini okuyunca ikisini birleştirmek istedim. Hemen bir copy-paste. "Futbolcular olarak kendi aralarında hangi takımı tuttuklarını paylaştıklarını belirten Hasan, Galatasaray'da parlayıp Avrupa'ya giden, oradan Fenerbahçe'ye transfer olunca "Fenerbahçeliyim" diyerek sarı kırmızılı taraftarla tarafından tepki gören Emre Belözoğlu'nun aralarında yaptıkları konuşmalarda kendisine Fenerbahçe'yi tuttuğunu söylediği ifade etti."
Galatasaray camiasının hassas noktası Florya gençliğidir. Mümkün olsa 11 paf takım futbolcusu çıksın oynasın ister. Öz be öz çocuklarımız gözüyle bakar. Anadolu'ya kiralık giden topçu ne yapmış diye bir sene o takımın maçları takip edilir. Çünkü onlar çekirdekten Galatasaraylı, onlara ilgi alaka göstermeliyiz diye düşünülür. Bugün en çok eleştirilen isim olan Mehmet Güven takımdan gidince bile Galatasaray taraftarı, "gitti kurtulduk" yerine "keşke böyle olmasaydı" diye düşünüyor.
Ama son yıllarda verilen sınavda olduğu gibi bazı şeyler değişiyor. Son yıllarda sırtımızı hançerleyen isimlerin çoğu Florya kökenli. Emre Belözoğlu, Fatih Akyel, Okan Buruk, sevgimizi saygımızı azaltsada tamamen kaybetmeyen Bülent Korkmaz... Özellikle ilk üçü için şunu demek mümkün. Florya'nın sahalarında futbolu öğrenebilmişler ama Galatasaraylılığı özümseyememişler. Bereketli toprakların laneti diyelim buna.
O yüzden artık Florya'dan çıkanlar çok heyecanlandırmıyor. Suç onlarda değil öncekilerde. Ve artık saygıyı gören isimler daha başka. Servet Çetin, Harry Kewell, Hakan Balta gibi isimler. Galatasaray ile 25-30 arası yaşlarda tanışan yabancılar, veya resmi dergiye "ben Galatasaraylı değilim, aldığım paranın hakkını vermektir çabam" diyen Servet Çetin gibilerdir.
O yüzden sanıldığı gibi Caner Erkin'in Fenerbahçeli olması veya olmaması hiç önemli değildir, olmamalıdır. Emre Belözoğlu gibi Galatasaraylı olacağına, Servet Çetin gibi Galatasaraylı olmasın. Aldığı paranın ve giydiği formanın hakkını verdikten sonra Galatasaray taraftarı faks yağmuruna tutacaktır Galatasaray kulübünü böyle bir futbolcu transfer edildi diye. Yeter ki Şaziye gibi olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder