Pazartesi, Eylül 14

Çubukluların Gerginliği


Dün gergin bir Fenerbahçe vardı. Olabilir. Futbol bu. Fakat Peralta'nın msn'de söze Mustafa Sarp, Sabri, Florya'da öğretilen agresiflik özneleriyle başlaması (sadece o değil forumlarda da rastlanmıştı) sert bir yazı yazma ihtiyacı doğurmuştu. Peralta ile sohbeti ilerleyen dakikalarda tatlıya bağladık ama gece evde FBTV' de "hakeme itiraz edilir, ama dokunmayın, yoksa kart görürsünüz, itiraz olacak" diyen yorumcuyu görünce içim yine kıpır kıpır oldu. Fakat yine vazgeçtim. Onur Belge ve Gürcan Bilgiç gibi objektif gözükmeye çalışanlara rağmen, üzerinden Fenerbahçe formasını hiç bir zaman eksik etmemiş olan Selçuk Yula ve Ercan Saatçi gibiler "yapılmaması gereken itirazlar" diyorsa bizim de olayı uzatmamız yersiz olur. Böyle maçlar olabilir, arada böyle gerginlikler yaşanabilir. İki takıma ve hakeme de geçmiş olsun.

Gürcan Bilgiç ve Onur Belge gibi objektif gözükmeye çalışıp her durumda Galatasaray'a giydirme pozisyonu arayanlara Allah akıl fikir versin diyorum. sadece. Gürcan Bilgiç'in babasından öğrenecekleri var demek ki. Selçuk Yula ve Ercan Saatçi gibi içi dışı bir rakiplerin görüşleri beni daha çok ilgilendiriyor. Her ne kadar onların da eskiden şaşırdıklarını görsek de. En azından bugün onlar böyle sakin yazmışsa bizim de konuşmamız yersiz olur.

Ama yine de bu maçın espirisini yapabiliriz. Fenerbahçeli, futbolcular niye bu kadar gergindi? İşte benim tezlerim.

1-) Daum'un idmanlarda "lig lig" diye bağıran futbolcular yaratmasının yansıması olabilir mi. Aynı gerginlik Twente maçında olabilir mi? Veya Bükreş deplasmanında?

2-) Fenerbahçe'nin bu kadar gergin olduğu bir diğer maç Diyarbakırspor deplasmanı. O maç ve dünkü karşılaşmalar Galatasaray oynadıktan ve kazandıktan sonra oynandı. Yani Galatasaray'ın yola galibiyetlerle devam etmesi üst üste 3 sene şampiyonluk vaadi veren başkanın futbolcularını baskı altına sokmuş olabilir mi?

3-) Mehmet Topuz takımı fişeklemiş olabilir mi? Kaptanlığa oynuyor herhalde. Herkesi gaza getirdi soyunma odasında, millet hakeme saldırdı, Topuz da her pozisyonda yatıştırıcı rolünü oynamaya çalıştı. Olabilir mi? Dün ilk defa böyle bir Mehmet gördük. Acaba onun mu parmağı var?

Bu arada Türk futbolcusunun Lugano'dan öğreneceği çok şey var. Dün bir hakeme konmuş en güzel postayı gördük. Benzerini geçen sene Barış Özbek yapmıştı Olimpiyat Stadı'nda. Böyle hakemlere böyle postalar yakışır.

Hiç yorum yok: