Pazartesi, Eylül 21

Beyoğlu Derbisi


Belki de mesafe olarak Süper Lig'in birbirine en yakın iki takımıdır. Galatasaray ve Kasımpaşa. Beyoğlu ilçesine bağlı iki semtte kurulan iki kulüp. İki köklü kulüp. Biri yıllarca alt taraflarda kalmış, diğeri yukarılara oynamış. Hal böyle olunca bir rekabet halinden söz edilebilir mi bilmiyorum. Bir derbi olarak bahsedilir mi bilmiyorum. Sahadaki futbolcuların bile bunun farkında olmadığına eminim.

Tribünler bu maçın derbi olduğunun farkında olabilir. Kasımpaşa semti yıllardır Fenerbahçe tribünlerinin çekirdeğinde yer almıştır. Bunu saklama ihtiyaçları da yoktur. Zaten İstanbul semtlerinde böyle durumlar çoktur. Tekrar anlatmaya gerek yok. Bu, milyonların farkında olmadığı ama birçok insan için önem arz eden sebeplere bir de 120 liralık biletler eklendi.

Canlı canlı izlemediğim maçları uzun uzun yazmayı sevmiyorum. Ama bu maç güzeldi. Tabi yendiğimiz için farklı yazılıyor bu satırlar. Yoksa hakem katletti denilebilirdi. Hakemin kötü yönettiği, sert oynanan ve son dakikada atılan golle kazanılan bir maç. 2006 senesinin Erciyesspor ve Manisaspor maçlarını hatırlattı bir yandan.

Rijkaard'ın Barcelona'da ilk yarıyı yenik kapadığı hiçbir maçı çeviremediğini duymuştum bir gazeteci büyüğümden. Eğer doğru bir istatistikse, Galatasaray bu sezon en çok zorlandığı maçı, ilk yarısını yenik kapadığı ilk lig maçını kazanarak Rijkaard'a şeytanın bacağını kırma imkanı verdi.

Kısa geçelim. Nonda büyük adam. Güzel adam. Keita'nın hırsı da hoşuma gitti. Gamsız deniliyordu, pek gamsız olmadığı ortaya çıktı. Keita'yı çıldırtan Sancak'ı kendi taraftarı bile yuhaladı galiba.

Polat'ın taraftarlar arasında maçı izlemesine bir şey demiyorum. Güzel bir hamle ama Polat'a güvenemiyorum. Bunla ilgili Extensor yazacak, ben de merakla bekliyorum.

6da 6 yaptık. 7.maç haftaya Eskişehirspor. Ve galiba bu sefer en ciddi rakibimizle karşılaşağız. Çetin bir maç olacak. Bu rekor kırma olayı üzerimize bir yük bindirdi. Yoksa bu maçın 4 gün sonrasında oynanacak Graz maçı daha önemli. Güzel oldu yine de. 6da 6 iki takım. Rekabet diz boyu. Ya biz ya onlar. 1 sene aradan sonra yine kalplerin duracağı bir sezon yaşayacağız. Tıpkı 2001 veya 2006 gibi..

6 yorum:

siriusjames dedi ki...

2006 Şampiyonlar Ligi Finali. İlk yarı 1-0 Arsenal ikinci yarı 2-1 Barcelona. Fazla uzağa gitmeye gerek yok bile :)

Ofa dedi ki...

Polat'a güvenemiyorum derken? biraz daha açarsan güzel olur..

Sinan Yılmaz dedi ki...

Extensor mu yazacak :) Ben msn de konuşacağız diye biliyorum :D

Neyse yazarız tabi ama önce bir konuşuruz. Sen neden güvenmiyormuşsun. Şu 94-95 senesini bir konuşuruz.

Adsız dedi ki...

hocam polat ile ilgili notunu gorunce sasirdim.polat baskandan daha iyi bir baskan mi gorudn de guvenemiyosun.canaydin la mehmet cansunu gormus bunyelere polat baskan colde ki bir vaha gibidir

Unknown dedi ki...

"Rijkaard'ın Barcelona'da ilk yarıyı yenik kapadığı hiçbir maçı çeviremediğini duymuştum bir gazeteci büyüğümden. Eğer doğru bir istatistikse,"...
değil. 2006 şampiyonlar ligi finali en azından "hiçbir maçı" yalanlıyor.

kutay dedi ki...

şampiyonlar ligi finalini yakalayan arkadaslara teşekkürler, belki de ligdeki hiçbir maçtır, aslında bir araştırmak lazım..

adnan polat hakkında da önce extensor ile bir toplantı yapalım, ondan sonra gerekli basın açıklamasını yaparım...) ama 1993 takımı ve polat hakkında yazdığım şu yazı ön bir giriş olabilir.

http://targetstriker.blogspot.com/2009/05/1993-takm.html