Pazartesi, Eylül 28

Kendine Güven Farkı Yarat


Alex'i beğenemiyorum. Bunu uzun uzun da tartışmak istemiyorum. Ben beğenmiyorum. İyi topçu muhakkak ama Fenerbahçe'nin maddi gücü de hesaba katılırsa Fenerbahçe'nin futbolcusu olmadığını düşünüyorum. Bugün Alex gitse, belki bir Diego falan gelmez ama Alex'ten daha kaliteli bir topçuyu Fenerbahçe'de oynatmak için ikna edebilirsiniz.

Antalyaspor maçının ikinci yarısını izledim, her topu ezdi Alex. Ama öyle de 2 top attı ki inanılmaz. Bir de golden önceki pası katarsak 3 top. Kasaplığa endeksli Türk savunmacıları ile kedi-fare gibi oynuyor. Ama o kadar sadece. Bütün maç yapılan iş o. Kötü gözüküyo değil mi? Guiza o ikisini atsa 3-1 olacak oysa maç. Alex 2 asist yazdırmış olacak istatistiklerine.

Üç dakikalık özetlere bakınca da yine Alex sahnede. Her tehlikeli top ondan çıkıyor. O görüntüleri izleyen biri muhteşem topçu der onun için. Daha ne yapsın her tehlikeli top ondan çıkmış diyen de olabilir ben de 90 dakıka oynamış onu da mı yapmasın derim.

Şuraya bağlamak istiyorum. Arda, Alex'ten çok daha iyi bir futbolcu. Oynadığı takımın beyni, kalbi, ruhu oluyor. Ama kötü oynadığı vakit hakikaten çekilmiyor. Dün de Arda'yı izledim. O da Alex gibi her topu ezdi. Fakat Alex gibi 2-3 kere de olsa sahneye çıkamadı. Ve son dakikada kazanılan frikik. Arda hala uzaktan şut atamıyor, frikik kullanamıyor. Alex'i kötü oynadığı bir maçta sırf bu nedenle oyundan alamazsınız. Gelir frikikten bir gol atar en azından. İki üç araya pas atar. Arda ise kötü oynadığında daha da kötü oluyor. Oyunda kalması hem onun için hem izleyenler için eziyet oluyor.

Peki bunun sebebi ne? Bu sanıyorum özgüvenden kaynaklanıyor. Alex, kötü oynadığını farketse bile moralini bozmuyor. Biliyor ki, biraz sonra oyunu değiştirebilecek yeteneğe sahip. Öyle olmasa bile (ki yeteneğine lafım yok, yetenek var) öyle olduğuna inanıyor. Arda ise, kötü oynadığı zaman "sıçtım ben şimdi" telaşına giriyor. Bu farkediliyor. Arda'nın pazartesi sendromu yaşadığını, o gün televizyonlarda ve gazetelerde yer alacak eleştirilerinden korktuğunu sanıyorum. Alex için ise öyle bir durum yok. Fenerbahçe camiasında rüştünü ispat etti ve her geçen gün daha rahat çıkıyor. Adam Lefter ile beraber anılıyor artık.

Bu da böyle gereksiz bir kıyas yazısı. Sonuç olarak, özgüvenli topçuları severim. 3 büyük takımda kendine en çok güvenen topçu ise bana göre Uğur Boral'dır.

13 yorum:

kutay dedi ki...

uğur'u zirveye taşıdığım konu özgüvendir. özgüveni 10 üzerinden 10 olan bir futbolcu çok iyi olabilir mi? tabi ki hayır, bu sadece onlarca özellikten biridir. yoksa uğur'un alex'ten veya arda'dan daha ıyı oldugunu soylemedım, ki sadece 3 dakikalık özetleri izleseydım ugur boral felaket bir futbolcu derdim zaten..)

arda ile alex'in kıyaslanması niye o kadar ters geldi onu da anlamadım. ikisi de takımların en önemli futbolcusu, takımın kaptanları, hemen hemen aynı mevki de oynuyor, hangisi diğerinden çok daha iyi de diğeriyle kıyaslanamaz mertebesinde açıkçası bilemedim. alex arda'dan iyi diyebilirsin (ki bence değildir) ama arda'nın alex'ten daha iyi olduğunu söyleyen biri olursa şaşırmamalısın.

alex'in beynine de lafım yok, yeteneğine de. ama nasıl ugur'un özgüven yüksekliği onun futbolculuğu için belirleyici olmuyorsa, alex'in bu özellikleri de değildir.

hakarete varmadıkça istediğin kadar acımasız olabilirsin, buraya da yorum bırakıp, istediğin gibi tartışırız, problem olmaz

saygılar...

Kayrakli dedi ki...

bende kutay gibi düşünüyorum. özellikle bu hafta ki maçlardan sonra buna dahada inanmaya başladım.

kıyaslama olarak alex arda kadar iyi top sürerek geçmiyor ama pasları yetiyor. biraz daha olgunlaşmış ve yazıda bahsedilen eksiklerini tamamlasa arda mı alex mi sorusuna arda derim.

nette baktım fizik olarak aynı gözüküyorlar ama ekranda alex bariz daha zayıf gibi, arda nın biraz kilo fazlası olduğunu ve götünü kaldıramadığını düşünüyorum.

stadyumda izleme konusuna birşey diyemem, bjk-man utd. maçı için herkes bjk oynadı diyor ama tribünden öyle gözükmüyordu. alex içinde geçerli olabilir.

scugnizzi dedi ki...

bana alex'in yerine fenerbahçe'ye gelebilecek ve senin istediğin 2-3 isim sayar mısın lütfen...

kutay dedi ki...

@scugnizzi
bir galatasaraylı olarak benim isteğim alex'in hep fenerbahçe'de kalmasıdır.
alex'in yerıne fenerbahçeye gelebilecek ve bunu istemediğim topçular avrupa liglerinde mevcut. galatasaray elano'yu alabiliyorsa, fenerbahçe anelka'yı, ortega'yı getırebiliyorsa, avrupa'nın 1.sınıf olmasa da baş altı takımlarındaki oyuncuları fenerbahçe'ye gelebilir.
ama en üst düzey ligler bir yana, dinamo kiev'den aliyev bile alex'ten daha çok iş yapar en baistinden, sanıyorum ki fb'nin onu alabilecek gücü vardır.

Adsız dedi ki...

Kutay Arda'yla alakalı yorumlarına katılmıyorum. Arda'nın kendisine güveni ve baskıyı kaldırabilme özelliği Beckham'la karşılaştırılacak kadar iyidir bence. "Şimdi sıçtım" görüntüsü vermesinin sebebi oyun zekasının Alex'inkinin yanından geçemeyecek kadar kötü olmasıdır. Ne yapacağını bilemiyor. Mesela o frikiği kullanmasına her ne kadar sevinsem de frikiği Keita'ya bırakmalıydı. Çünkü Ivesa 2 sene önce Volkan Yaman'dan frikik yedi, aynı Keita'nın frikikleri gibi yerden olan frikikti o da. Demem o ki, Arda'da eksik olan oyun zekası. Aslına bakarsan ligdeki en üstün oyun zekasına sahip oyunculardan, ama bu zekasını çok daha fazla geliştirmesi lazım. Oyunda bazen kendisini boşuna yorması da bunla alakalı. Koşmaması gereken yerde koşuyor, enerjisini bitiriyor gereksizce.

alihoca dedi ki...

Sn Kutay;

Şöyle düşünelim birde,

Arda'nın Ülke dışında bir kulüpteki başarılarından mı bahsediyoruz?

Hayır!

Oysa Alex, Brezilya dışında bir kendi ülke futbol anlayışına göre (daha iyi değil belki ama) hayli sert futbol oynanan bir ülkenin beş yıldır değişmeyen bir oyuncusudur.

Bugün yıllık ortalama gol-pas istatistiklerini konuştuğumuz Alex 33(otuz üç yaşında bir oyuncu mudur?

Evet!

Öyle ise yanılmıyorsam yirmiüç (23) yaşında bir Arda ile kıyaslamak ne kadar mantıklı olur.

Kaldı ki istatistiksel olarak Arda'nın açık ara bir üstünlüğünden bahsetmek ne kadar mümkün?

Büyüktür küçüktür anlamında söylemiyorum ama hangisi profesyonel bir anlayışa sahiptir diyecek olursak, kötü anlamda kullanmadığımı tekrar vurgulayarak,

Arda'nın amatör ruhlu ve duygusal olduğunu sanırım söyleyebiliriz.

Tabii ki amatör ruhlu ve duygusallığı kendi ülke ve takımında artı puan olabilir ama yolu gurbet ellere, örneğin Avrupa liglerine düştüğünde(atıyorum; çiğ köfteyi kurufasulyeyi özledim gibisinden) bu amatörlüğü, duygusallığı vee teknik ve taktik becerisi ve dahi hızlı düşünme yetisinin ne kadar yıl ona forma sağlayabileceği ise,

Maalesef ki meçhuldür.

Velhasıl velkerim Arda büyük bir yeteneğimizdir. Milli takımımız için bir kazancımızdır.

Lakin Alexle kıyaslanabilecek başarılardan henüz bahsetmek için daha çook fırın ekmek-başarı-yol katetmesi gerekmektedir gibi geliyor bana..

Şahsi kanaatimi söylecek olursam Gassaray Camiasının bilinen organize yetenekleri ile doğru bir pazarlama(ki şimdiye değin gayet başarılılar) ile Avrupa Kulüplerine satacaklarına inanıyorum.

Doğrusu devletimize yük olup durmalarındansa borçlarını öderler hiç olmazsa diyerek bir gassaraylıdan daha çok istediğimi bile söyleyebilirim?

Beklenilen ve şişirilen rakamlar kadar (ülke çıkarları açısından olmasını yürekten diliyorum)olur mu bilmiyorum ama bu transfer sonrasında Avrupa'da veya x Ülkedeki kalıcı başarıları konusunda karamsar olduğumu söylemeliyim..

Uğur BORAL konusunda da Gassaray forması taşımış olsaydı ona da sonsuz sabri sabri gösterileceğine ve kazanmak için allanıp pullanacağına olan güvenim tamdır desem yeridir.

Örneğin Hakan BALTA'ya Galatasaray Kulubünün yaklaşımı ile Vederson'a Fenerbahçe Kulübünün yaklaşımı gibi iki kulüp arasında kimi anlayış farkları oluduğu doğrudur.

Mutluluk ve Sağlık dileklerimle..

Ortega dedi ki...

Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan, topla birlikte anlamsız driblingler yapan, gereksiz zorlamalar deneyen futbolcu tipi değildir, bilakis Alex gibi topu koşturan (bir benzeri için bkz. Hagi), bir gol pozisyonda verilebilecek en iyi pası veren (hız, zaman, ve olasılık anlamında) oyuncudur.

Alex'i beğenmemek gayet normal bir yorum. Kimisi Delgado'yu beğenmez misal. Ben aksini düşünürüm. Lakin Alex yetenek konusunda usta sınıfında olduğunu itiraf etmek gerek (bu sözlerim sana değil Kutay, genele hitabendir). Alex'in mükemmel istatistiği, birçok derbide maçı çevirmişliği, koşmuyor denilen maçlarda en çok koşan ilk 5 topçudan biri olması ve Şampiyonlar Ligi asist kralı payesine erişmesine rağmen neden bu kadar çok eleştiriler aldığı sorusunun cevabı bana göre, tipik yıldız profilinden farklı olmasıdır.

Bizim ezberlediğimiz yıldız oyuncu profili topla dribling yapan, aşırı zorlayan, 4-5 oyuncuyu çalımlayan, sertliğe zaman zaman sertlikle karşılık veren, hakamler ve rakip oyuncularla didişen, tabir-i caizse agresif yapıda sorunlu topçulardır (saha dışı olaylar da cabası) İstisnai durumlar hariç, Alex'in hakemlerle ilgili çok kötü bir anısı yok. Rakip oyuncularla ciddi kavgası da yok denebilir. Medyada rakiplerini ti'ye alan demeçleri de yok. Saha dışında da şimdiye dek kuzu gibi adam profili çizdi.

Uzun lafın kısası, Alex tıpkı futbolu gibi naif bir adam. Bu yüzden bazılarımız onu bir türlü yıldız topçu klasmanında değerlendiremiyoruz. O spotların altına onu yakıştıramıyoruz. Halbuki Alex bunu ziyadesiyle hak ediyor. Belki de bunu cümleten, o gittiğinde fark edeceğiz :)

asfsaf dedi ki...

Maalesef yazı çelişkili olmuş, Alex'e övgüler var Arda'ya eleştiri var ama Arda Alex'ten iyi diyorsun. Arda 33 yaşına gelsin görelim neler yapabilecek. Bunları geçtim; herkesin görüşü farklıdır saygı duyarımda, Uğur Boral yazdığın an olay bitti be kardeş. Uğur Boral Kasımpaşaspor'da oynayacak kapasitede bile değilken sen onu özgüvenli seçmişsin, ne kapasite var ne özgüven maalesef. Özer Hurmacı varken bu adam kadroya giriyor vay halimize..

Nerazzurri dedi ki...

Alex beğenilir beğenilmez bu yoruma açık bir konudur ama yazına göre Arda-Alex kıyaslamasında Alex önde giderken nasıl oluyor Arda, Alex'ten iyi oluyor onu pek çözemedim. (Arda'yı FB li olmama rağmen deli gibi de beğenirim.)

Ayrıca Türkiye'de Alex'in istatistiklerine ulaşabilmiş ve devamlılığı olan bir futbolcu var mı ?

Evet maddi gücümüz iyi ama Diego, Sneijder gibi o mevkinin oyuncularını getirmekte öyle kolay değil. Neden bu isimleri saydım çünkü Alex'in top ezmeyeni ve koşanları onlar (!)

kutay dedi ki...

anlaşılamayan konuyu tekrar yineleyim. basit mantık..
bana göre arda, alex'ten normalde iyidir.
iyi bir arda iyi bir alex'ten daha iyidir.
ama kötü bir arda, kötü alex'ten daha kötüdür.
alex en kötü maçında bile kendine duyduğu güven ile (bana göre güven chao grey'e göre futbol zekası) maçı cevırebılıyor.
arda kötü olduğu maçta daha da kötü oluyor.
bu açıdan alex arda'dan daha üstündür. bu hafta ikisi de kötüydü mesela, ama alex iki topla maçı kazandırdı, guıza becerıklı olsa fark olurdu. arda bunu yapamadı.
yoksa bana göre arda alex'ten daha iyidir. bunu da dış nedenler olmazsa arda alex'in yaşına gelince daha iyi değerlendiririz.

Arkhe dedi ki...

Gerçekten bir Arda-Alex kıyasımız eksikti, süper oldu.. :)

Ama yine de Ortega'nın ellere sağlık..

sayerlack dedi ki...

Son 5-6 senedir.Bir kıyaslama yapılır durur ama sonuç bellidir.

Alex mi? Sergen mi?
Alex mi? Yusuf mu?
Alex mi? Delgado mu?
Alex mi? Ricardinho mu?
Alex mi? Lincoln mü?
Alex mi? Elano mu?
Alex mi? Arda mı?
ve 3 sene sonra bir gün*

Alex mi? ......

Barış Erdem dedi ki...

ancak ve ancak bu kadar sığ ve tek taraflı bir bakış açısına sahip bir yorumu olabilirdi.