Bu blog aslında bir günlükten ibaretse bu tarz şeyler de yazmak lazım. Tarihe not düşelim. Hayatında yaşadığı herşeyi, her anı hatta her insanı oynanan futbol maçları sayesinde hatırlayan biri olarak durum değerlendirmelerini de iki maç arasında yapmalıyım.
Bugün 1 Nisan 2009. Türkiye-İspanya maçı oynanacak. Bundan sonra grupta oynayacağımız ilk maç 5 Eylül 2009 Estonya maçı. Bugün hocamız Fatih Terim. Kadroda Emre Aşık ve İbrahim Üzülmez var. Kazım, Fenerbahçe'den, Arda Turan, Galatasaray'dan milli takıma seçiliyor. Rakibimizin forvetlerinden Guiza Fenerbahçe'de, tıpkı bizim forvetimiz Semih gibi. O günkü milli takım nasıl oluşur acaba? Hatta kim oluşturur? Kesin Terim diyebilir miyiz?
Ligimizde, 5 takım şampiyonluk yarışında. Ersun Yanal, Bülent Uygun, Bülent Korkmaz ve Mustafa Denizli. Bu isimlerin hiç biri eylülde nerede olacak bilmiyoruz. Hatta bu takımlar o günlerde Avrupa'nın hangi kupalarında oynar bilemeyiz. Galatasaray'da işler karışık, Fenerbahçe sessizlik içinde, Trabzonspor diriliyor, Beşiktaş şampiyonluk havasında, Sivasspor antipati kazanıyor. Bu şekilde bırakıyoruz eleme gruplarını, bakalım dönünce nasıl devralacağız.
Kendi özel hayatımıza bakarsak; şu an İstanbul'da bir yerde çalışıp para kazanıyorum. Eylül'de işim de şehrim de garanti diyemem. Peralta Allah'ın izniyle askerden dönmüş olacak. Bu aralar bahar geldi, daha yaz gelecek. Yaz giderken Estonya maçı oynanacak. İki mevsimde neler yaşanır neler.
Yeni yıla girer gibi oldu ama şu dileğimizi de ekleyelim. Şu anda kombinem yok, seneye (eğer İstanbul devamsa) bir kombine olsun. Tek fark o olsun o da yeter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder