- Bu sene 3-2 yenip elendik Antalyaspor'a ama en çok Fenerbahçe'ye 2006 elenmek koymuştu. Sonuçta deplamandan 2-1 mağlubiyetle dönmek avantaj olmuyor.
- Robben çok iyi oynadı ama 90 dakika sonunda kazanan United oldu. Yani bu maç ilk maç olsaydı herkes Nani derdi. O nedenle Nani diyorum ben de.
- Aslında Gibson da harika oynadı. Joe Cole'a benzettim biraz tip olarak. Ama liderlik özelliği var çocukta. Geleceğin Scholes'u olur.
- Skor 3-1 olunca sus işareti yapan Oliç'e Tuncay'ın, gereksiz sarı kartlar gören bek Rafael'e Caner'in, göstere göstere sol ayağıyla gol atan Robben'e Zidane'ın, İngiltere'de 3-0 yenilgiden 3-2 yapan Van Gaal'e Gerets'in selamları var. (Abarttım sonlara doğru).
- Hollandali attı, Hollandalı yedi, Hollandalı sevindi. Kazanan yine Almanlar oldu, kaybeden yine İskoç oldu.
- Ertem Şener'in olmadığı yerde Sabri Ugan Halit Kıvanç gibi oluyor. Ertem Şener maç anlatmasın.
- Böyle iki takıma eşit uzaklıkta olduğum maçlarda gönlüm deplasman takımına kayıyor. Adamlar az kişiyle gelmişler, kazansınlar, stadı sustursunlar istiyorum. Deplasman takımı yenilince ev sahibi taraftarlar sanki maç sonunda kapalının solundan gelip "söyle Bayern söyle ne oldu" diyecek. Yazık olur deplase yapanlara. Olmasın. Bu düşüncemin bilinçaltında kesin Kadıköy sendromu yatıyor.
- United taraftarının sarı-yeşil atkıları da, white pele rooney pankartı da içler acısı.
- United taraftarının rakip üzerinde kurduğu baskı inanılmaz. Ama İngilizler bence tribün konusunda hala İtalyanlar'ın gerisinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder