Fenerbahçe ve Beşiktaş sezonu noktalamaya çıkıyorlar belki de 18 nisan günü. Kazanırsak şampiyon olacağımızdan en ufak bir şüphem yok. Önümüzdeki hafta Kasımpaşa'yı geçer, Ali Sami Yen'deki Bursa finaline göre sokağa çıkarız belki de... Ama geçmişte çok emin konuştuğumuz dönemlerde acı yanılgılarımız da oldu, ekleyelim...
***
Daum'lu Fenerbahçe'nin ilk Beşiktaş maçı Kadıköy'de idi. Recep Biler'li, Petkov'lu, Luciano-Tomas'lı günlerdi. Ama herşeyden önce Pierre'li günlerdi. Beşiktaş Lucescu yönetiminde ligde lider gidiyordu ve Kadıköy'e de lider gelmişti. Ortada geçen ilk yarıdan sonra ikinci yarıda Sergen'in frikiği top kimseye çarpmamasına rağmen Recep'i kontrpiyede bırakmış, Beşiktaş'ı 0-1 öne geçirmişti. Bu golden birkaç dakika sonra Fenerbahçe Pierre ile önce beraberliği, hemen 5 dakika sonra da 2-1 üstünlüğü ele geçirdi. İkinci gol özellikle ilginç bir goldü. Ancak son dakikalarda Ahmed Hassan'ın serseri kafası, 2 yıl önce Gençlerbirliği deplasmanında liderliği kaybettirip Galatasaray'a verdiği gibi bu kez de Beşiktaş'ın Kadıköy'den bir kez daha başı dik ayrılmasına sebep oluyordu.
***
Bu maçın rövanşı İnönü'de oldu. Çok değil bu maçtan 2 yıl önce, Serhat Akın'ın golleriyle Daum'lu Beşiktaş'ı 0-2 geçen Lorant'lı Fenerbahçe, bu kez yine İnönü'de Serhat Akın'ın sahne aldığı maçta Beşiktaş'ı 1-3 yendi. Bu maça dair kafamda kalan bir kaç anekdot var. Samsun maçından sonra sarsılan Beşiktaş'ın Olimpiyat'taki derbi olsun, deplasmandaki Bursa maçı olsun ligde hala iddiasını devam ettirdiği haftalardı. İstanbulspor deplasmanında Elvir Boliç'in golüne engel olamayışları onları liderlikten etmişti. Fenerbahçe kazandığı takdirde Beşiktaş'ı tamamen devre dışı bırakacaktı ki zaten Trabzonspor'un ayak sesleri de duyuluyordu arkadan. İlk yarının sonlarıydı sanırım, Serhat ile öne geçtik. İkinci yarıda durum 0-3'e geldi. Orta sahada oynayan Pierre'in, önliberoda Federico Guinti'yi perişan eden Büyük Kaptan'ın ki ikinci golde kaptığı top efsanedir, ve haliyle Serhat'ın yıldızının parladığı bir maçtı. Melih Şendil'in 3. goldeki yıkılışı ise unutulmaz. Beşiktaş'ın tek golünü şu anda nerede oynadığını sadece Kutay'ın bilebileceği Okan Koç atmıştı.
***
Ertesi sezon Daum'lu Fenerbahçe'nin rakibi Del Bosque'li Beşiktaş'tı. Sanırım o Beşiktaş'ın, içeride 3-1 kazandığı Bilbao maçı ile birlikte Del Bosque yönetimindeki en iyi futbolu bu maçtaydı. Maçın yıldızı kimilerine göre Mustafa Doğan, kimilerine göre ise Hoojidonk'a tüküren Carew'i atamayan Fırat Aydınus'tu. Bana göre ise Okan Buruk'tu. Maçın ilk yarısı 0-0 bitmiş, Fenberbahçe'den daha atak oynayan Beşiktaş Carew ile öne geçmiş, ardından Fenerbahçe'de 8 yıl oynayıp özel maç dahil golü olmayan Mustafa Doğan'ın golüyle farkı 2'ye çıkarmıştı. İbrahim Üzülmez'in çizgiden eliyle çıkardığı top, penaltı kırmızı kart, son dakikalarda atak Fenerbahçe ve 2-1 biten olaylı bir derbi...
***
Bu maçın rövanşı sanırım hiçbir Beşiktaş'lı nın unutamayacağı bir maçtır. Fenerbahçe'nin başta Tuncay ile akıllara zarar pozisyonları harcadığı, tek kale oynayıp 3-0 bitirmesi gereken ilk yarıyı, 1-2 geride bitirdiği, Luciano'nun Kezman ve Guiza'nın asla atamayacağı bir golü attığı ama Beşiktaş'ın ilk iki golünde de bariz hatasının olduğu, bu kadar üstün oynayıp devre arasında soyunma odasına mağlup gitmesinin şokunu atlatamayan Fenerbahçe'nin ikinci yarıda oyunun üstünlüğünü de kaybettiği enteresan ve tarihi bir derbiydi. Maçı Beşiktaş on kişi ve son 15 dakikasını kalecisiz tamamlamasına rağmen 3-4 kazandı. O maçtan akıllarda kalan ilk isim atılan Cordoba'nın yerine kaleye geçen Pancu idi.
***
Ertesi sezon İnönü'deki maç Anelka'lı maçtı dersek herkes hatırlar zaten. Son saniyede Tuncay ile öne geçip maçı kazanmasak Kleberson'lu maç olarak da hatırlanabilirdi. Maçta Fenerbahçe seyircisinin olmadığını, sezon sonunda Beşiktaş'a imza atacak Nobre'nin bir penaltı kaçırdığını da ekleyelim. Bu maçın Kadıköy'deki rövanşı, 2-2 bitmişti. Fenerbahçe Tuncay'ın ilginç golü ile öne geçmiş, Sergen ile Beşiktaş üstünlüğü yakalamıştı. Ancak Nobre'nin kafası skoru belirlemişti. Hatırladığım en silik derbiydi iki takım arasındaki.
***
Sezona iki kulvarda da finalde girip iki finali de kaybeden Fenerbahçe ilk şoku İzmir'de yaşadı. Önce Tümer ardından Gökhan Güleç'in golleriyle 2 farklı yenik duruma düştü. Alex ve Mehmet Yozgatlı beraberliği getirse de uzatmalarda 112. dakikada kullandığımız bir kornerde direkten ve Beşiktaş kale çizgisinden çıkan serseri karambolün dönen atağında, 113'te Beşiktaş Tümer ile skoru belirleyip kupayı aldı. Bu sene ki süper kupa finaline kadar Daum'lu Fenerbahçe'nin son Beşiktaş derbisiydi.
***
Alaattin Metin gibi yapalım finali. Şunu demek istiyorum; Daum ile Fenerbahçe Kadıköy'de Beşiktaş'a karşı hiç kazanamadı. Kadıköy'deki Beşiktaş şansını kıran adam Comandante Zico olmuştu. İki takım arasında son yıllarda ikisi final olmak üzere 4 tane Türkiye Kupası maçı oynandı. Beşiktaş bu maçlardan üçünü kazanırken, Selçuk Dereli diye birinin katlettiği diğer maçın normal süresi 1-0 Fenerbahçe üstünlüğü ile bitti, uzatmalarda Nobre ile turu geçen Beşiktaş oldu. İki defa oynadıkları Süper Kupa finallerini ise Fenerbahçe kazandı, ekleyelim.
***
Son yıllarda Fenerbahçe'nin bariz bir üstünlüğü olduğunu söyleyebiliriz. Bazı Beşiktaşlılar hala kendilerini Gordon Milne zamanında hissetseler de gerçekler çok farklı. Ligde son 5 sezonda Fenerbahçe'nin 9 maçta 6 galibiyeti bulunuyor. Berabere biten iki maç da Kadıköy'de. Beşiktaş'ın son galibiyeti malum 3-0 biten derbi. Son 5 yıldaki tek galibiyeti de bu lig müsabakalarında. Bundan önce ki son Beşiktaş galibiyeti için post resmindeki efsane maça gitmek lazım.
***
İnönü'de ligin ilk yarısındaki maç gibi 3-0 biten bir maç vardı ama Beşiktaş'ın hocası Nevio Scala iken, Fenerbahçe'nin hocası Mustafa Denizli idi. 9 yıl öncesiydi. Rövanşı 3-1 bitmişti. Benim skor tahminim bu kadar gol olmayacağı yönünde. Fenerbahçe yenilmez diyorum, maçı gollü bitirecek tek etken erken bir Beşiktaş golü. 1-0, 2-1, 2-0 Fenerbahçe galibiyeti olabilir. Gönlümüzden geçen de bu, Allah utandırmasın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder