Pazartesi, Nisan 19

Kadıköy Rules


- İngilizce başlık atmayı sevmem ama bu maç bunu gerektirdi.

- Kadıköy ayrı bir futbol dünyası. Bunu en iyi biz biliriz. Beşiktaş bir dönem oranın oyununu bozuyordu ama bu sefer bizim yaşadıklarımızı yaşadı sanki.

- Doğruya doğru Fenerbahçe Kadıköy'de istediği maçı alır. Sebep her maçı istememesi. Daha çok derbilerde istemesi.

- Bünyamin Gezer ve Hüseyin Göçek. Çok garip hakemler.

- Herkes kavga ederken Rüştü'nün olayları yatıştırmaya çalışması ve sarı kart görmesi hayatın ta kendisidir. İyilik yaparsan bir yerine kaçar.

- O tezahürat (izleyen bilir) son 10 sene boyunca Kadıköy'deki tribünün tavan yapmış halidir sanırım.

- Kilişe ama yine yazalım. Dünkü Beşiktaş, sarı-kırmızı forma giyseydi maç ilk yarıda 3-0 olurdu.

- Kadıköy'de penaltı kazanmak bulunmaz bir nimet. Beşiktaş'ı o anda kıskandım. O penaltıyı kaçırmak ise başlı başına bir saçmalık. Sayısal Loto'da 6 tutturup kuponu çöpe atmak gibi.

- Bilica'nın yaptığı olay fazla abartılıyor bence. Böyle kurnazlıklar olur. Aldatma vardır, kurallara terstir ama o kadardır. Gole giden rakibi düşürmenin biraz fazlasıdır.

- Buna rağmen Bilica'nın yaptığı Fenerbahçe'yi ilgilendirir. Kadıköy'de "ne olursa olsun kazanmak" felsefesi geçerlidi. O da buna uydu. Münferit bir olay olarak sayılacak nerdeyse.

- Bilica'dan daha çok Semih'e (bir kez daha) ayar oldum. Ufak hesap peşinde, küçük düşünen adam. Böyle bir karakter olabilir ve ona göre yaftalanır. Kimseyi, yargılamam. Oysa Semih'in hep temiz çocuk olarak adlandırılması beni rahatsız ediyor.

- Alex'in golü, 2006'da 4-0 biten maçta Appiah'ın bize attığı gole benzemiyor mu? Aynı kale, aynı hava.

- Sen haftaiçi senli benli mesaj çekersen, böyle bir hakem bulursun karşında. (highistanbul)

- Lugano'nun elle oynamasına verilmeyen penaltı atlanmasın.

- Bu maç için mi bilmiyorum İbrahim Kutluay bile köşe yazısı yazmış Vatan'da. Yorumsuz.

- Fenerbahçe taraftarının Bilica'yı sevmemesi bence normal. Rakip hücumcunun dünya tarihinin en komik kaçan golleri sıralamasına son sıradan da olsa girecek bir pozisyonda rakip takıma penaltı kazandırıyor. Gereksiz ve saçma. İstanbul takımının stoperi olmadığı gibi yabancı kontejanından gidiyor.

- Volkan'ın penaltıdan sonra koşturması da Bilica'nın hareketinden daha antipatiktir.

- Maç sonunda Fenerbahçeli taraftarların stadyumdan çıkmaması, daha doğrusu çıkarılmaması, benim düne dair sinirimi bozan tek şeydir. Stadyumda kalan herkesin telefonla konuştuğunu gördük. Sanırım Beşiktaşlı tanıdıklarını arayıp "nasıl goyduk olm ahauha" tarzı şeyler söylüyorlardı.

- Maçtan sonta Beşiktaş tribününe hareket çeken kadınları çeken Lig Tv'yi de kınıyorum. Boşu boşuna insanlara küfür yedirdi.

- Alex gol atar'a evi köyü satın oynayın dedim, oynayan olduysa ne mutlu, biz Lugano'ya oynadık o ayrı.

- Fenerbahçe eskiden psikolojik olarak 1-0 önde başlardı maçlara artık skor olarak önde başlıyor.

- Başlıkla sonu birleştirelim, hem kendi hayatıma da pay çıkarayım: Kadıköylüysen hayata 1-0 önde başlarsın.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

semih için neden öyle dedin bilmiyorum ama eğer son dk.da köşede yere düşme anından dolayıysa orda sonradan farkediliyor tello da yumruk atmaya çalışmış isabet etmişmi tam bilmiyorum ama sonuçta çokta masum değil eğer başka nedense onu bilemem...