Perşembe, Haziran 25

Nihatlı Beşiktaş


Bu seneki Beşiktaş takımının kadrosunu, sistemini ve geri kalanını Beşiktaşlılar düşünsün. Hatta onlar bile düşünmesin. Ne de olsa taraftarın söz hakkı yok artık. Gerçi Erman Güraçar, Çağdaş Atan gibi mevzularda gördük ki Beşiktaş taraftarı bu konuda diğer tribünlere göre daha etkildir. Ama yıllar ilerledeikçe tribünün oyuna etkisi giderek azalıyor. Bu bir gerçek.

O yüzden biz geleceği düşünmeyelim, geçmişe bakalım. Burada defalarca vurgu yaptığımız muhteşem sezonun Beşiktaş takımına. 2000-2001'e yani. Nihat'ın kadroda olduğu bir Beşiktaş. Bu Beşiktaş ligde çok hatırı sayılır iş yapmadı ama bir Barcelona maçı vardır ki 9 senedir hala konuşulur. Bir sonraki hafta oynanan Leeds maçı ise, Liverpool maçından sonra unutuldu.

Kadroya bakalım. Resimde üst tarafın ortasında düğün sahibi gibi duran futbolcu Nihat Kahveci. Ne de olsa Özkaynak'tan gelen odur. O toplama takıma evsahipliği yapacak sempatikliğe ve geçmişe sahiptir. Onla beraber altyapıdan çıkan Yasin her an gidecekmiş gibi duran bir ürkeklikle bakıyor fotoğraf makinasına. Fakat Nihat'tan daha fazla kalmıştır. Tabi Nihat bugün geri dönerken Yasin'i hatırlayan olmaması da gayet doğal.

Fotoğrafta Nihat kadar gülen ve mutlu olan isim Ahmet Dursun. Ahmet durmuş, Seba gitmiş. Nasıl gülmesin. Bu fotoyu sezon başında çekilmiş kabul edersek, Ahmet'in hayatının en muhteşem günü kısa bir süre sonra yaşanacaktı. Barcelona'ya 2 gol attığı gece Ahmet Dursun ismini ezberletti herkese. Nisan ayında Samsunspor maçında kaçırdığı penaltı ise lale devrini sona erdirdi. Bavulunu toplamaya o maçla başladı belki de.

2001'den bahsedip (sadece Beşiktaş için değil, Türk futbolu için) Nouma'dan bahsetmemek olmaz. Ortanın ortasında çok efendi bir şekilde duruyor. Bu resme bakıp Nouma ile tanışan kişi kesin "efendi, sessiz bir topçu aldık baksana nasıl duruyor" demiştir. Yaptıklarını, yaşattıklarını iyi biliyoruz. Bir de o dönemin fırtınalı aşkının baş aktörüydü Nouma. Nouma-Ahmet ikilisi o kadar farklı muhabbetlere konu oldu ki hiç değinmek bile istemiyorum.

Fiziğiyle fotoya damga vuran isim kesinlikle Sead Halilagiç. 2 ay önce mayıs ayında kayıtlara kendi kalesine gol atıp şampiyonluğun gitmesine neden olan futbolcu diye geçen şair stoper. Sakatlıklar peşini bırakmadı. Bu sezona dair akıllarda kalan tek şey Milan'a San Siro'da attığı penaltı golüdür.

Halilagiç olmayınca defans hattı, Rahim Zafer'e, Ali Eren Beşerler'e kalmıştı. İkisi de aynı sırada fotoğrafta. Bir de Erman Güraçar var. Ertuğrul Sağlam'a karşılık Samsunspor'dan alınan hızlı savunmacı.

Ön sıra ustalara saygı kuşağı gibi. Ağır abiler orada. Ama Ayhan'ın ne işi var çözemedim. Herhalde şu düşünülmüş. Takımın iki kaptanı, en yetenekli yabancı futbolcusu ve en pahalı futbolcusu aynı sırada olsun. Şifo ve Tayfur yanyana. Şifo o sene Pascal ile beraber top oynayan tek futbolcu Beşiktaş'ta. Tayfur liderliği öğreniyor, 2003'te takımı şampiyonluğa taşıyacak. Münch 1 sene kalıyor ki bana göre 21.yüzyılda Beşiktaş'a gelen en güzel iki yabancıdır. Diğeri de Giunti'dir. Ayhan ise Beşiktaş'taki son sezonunda. Anadolu turuna çıktı çıkacak diye bekliyoruz. Ama "Galatasaray'a gitmek istiyorum" diyince bizim yönetim boş durmayacak ve onu kadroya dahil edecekti. Şu an bizim takımın kaptanı. Alt sıra hakikaten ağır abilermiş öyleyse.

Yasin ile Nouma arasındaki isim Fazlı Ulusal. O yaz döneminde transfer oluyor İstanbul'a. 3Mayıs 2000'de Diyarbakır'da Antalyaspor ile kupa finali oynayarak geliyor Dolmabahçe'ye. İmza attığı hafta gazetelerde şunu dediğini okuyoruz ve arkadaşlarla hala gülüyoruz: " Çok klasım 30 gol atarım." 3 tanesi Üsküdar Anadolu'ya olmak üzere 6 gol atıyor tüm sezon boyunca.

Kaleciler en altta. Ike Shorunmu, Leeds faciasına kalede olan isimdi. Fevzi ise başlı başına bir faciaydı. O sezon çok sıkıntılı değildi belki ama bir sezon öncesinde yaptığı hata ve bir sezon sonra yaptığı hatalar oldukça başını ağrıtmıştı. Teknik Direktör Nevio Scala beyninden rahatsız olduğu gerekçesiyle gönderilmeden önce İstanbul'un güzel güneşli günlerini yaşıyor.

Bir de Nihat'ın yanındaki İbrahim'e değinelim. O Nihat, Beşiktaş'tan gidip bugün geri dönerken aradan yılar geçiyor. Aynı gün İsmail Köybaşı sol tarafa transfer ediliyor. Fotodaki Markus Münch'ün bile kesmekte zorlandığı İbrahim'i 19 yaşındaki bu oğlan kesmeye çalışacak. Daha önce gelip kimsenin başaramadığı olayı gerçekleştirmek için uğraşacak. O zaman şunu diyebiliriz: Beşiktaş'ta değişmeyen tek şey İbrahim Üzülmez'dir.

Hiç yorum yok: