Cuma, Haziran 19

Tek Yıl Sendromu


Sıkıldım. Vallahi sıkıldım. Maç yok, heyecan yok, transfer bile yok. Haliyle yazacak birşey de yok. İlk defa tek yıl sendromu yaşıyorum. Niye böyle oldu bilmiyorum. Herhalde blog boş duracak stresi. Güncellemek lazım. Yoksa bana ne lan maç varmış yokmuş. Hamburg maçını yaşamışız bu sene, kapalı kombineyi de almışız. İkisinin arasındaki kafa dinleme süreci. 12 ay futbola odaklanmak iyi birşey değil aslında. Kesin blogger sorumluluğundan kaynaklanıyor. Neyse, sağa sola bakayım, yazacak birşey bulurum belki.

En kötü aşk-meşk-kadınlar falan yazarız, her bloggerin derdidir ne de olsa.

"Oha lan en kötü kadınlar falan yazarız dedi, kadınlara kötü mü dedin lan sen yoksa."

Yazı boktan bari resim güzel olsun. Elisha Cutbert. Her sabah 09.07 trenine beraber bindiğim istasyondaki hatun, ona çok benziyor. İstasyon insanı, her gün bizim istasyondan biniyor, benim doğup büyüdüğüm güzide semtin istasyonunda iniyor. Şimdi Peralta diyecek ki:" Yuh be abi, bi de istasyondaki kız mı çıktı şimdi." İstasyonların ayrı bir havası var.

Kaşla göz arası hatun konusunu da yazdık (Bir de hatuna yazsak tam olacak). Yeter bu kadar şimdilik. İdare etsin sizi bir süre, ben bir yazı konusu bulup geliyorum.

Hiç yorum yok: