Pazartesi, Haziran 22

9-10-11


Bu 3 forma her zaman baştacıdır. Çocukların hayalidir. İlk alınan formalar bu 3 numaradan biridir. Dün onlar yıktı İtalya'yı. 9-10-11, Fabiano, Kaka, Robinho. Alttaki postla alakalı gidelim. Brezilya Milli Takımı'nı ilk defa bu kadar güzel gördüm bu turnuvada. Kuşaktan kuşağa aktarılan samba futbolu efsanesiyle ilk tanışmamız 1994'e denk gelir. Büyük beklenti ile izlenilen ve fos çıkan filmden daha fazlası olamadı. Carlo Alberto Parreira gelmiş geçmiş en "Brezilya olmayan" Brezilya takımını yaratmış ama şampiyon olmuştu. 1998 de çok iyi değildi final gördüler yine de. 2002'de yine şampiyon oldular ama biz bile yeniyorduk onları. Çok bahtlı bir tunuva idi onlar için.

2006'da Kazım Kanat, "bindikleri uçak düşmezse şampiyon olurlar" demişti. Uçak düşmedi ama yarı finali bile göremediler. Şimdi ise uzun yıllar sonra ilk defa 1970'nin 1982'nin havası var gibi hissediyorum. Bunun nedeni de mahalle topçularına sahip olmalarından kaynaklanıyor. Sorunlu Romario, alemci Ronaldinho, sara hastası Ronaldo gibi yıldızlar yok takımda.

Mahallede attığı deparları atan Maicon, Copacabana'da attığı golleri atan Fabiano, yüzü sürekli gülen Robinho var. Birbirleriyle paslaşırken çocuklukluktan beri beraber oynuyorlar gibi hissediyorsunuz. Onlar da oyanarken çocukken oynadıkları kadar zevk alıyorlar sanki. Güzel bir Brezilya geliyor galiba. Başlarındaki ismin ise gelmiş geçmiş en sıkıcı Brezilya'nın en varyete yapmayan topçusu Dunga olması da ironinin kralı değil midir? Üstelik Dunga 8 giyerdi.

Hiç yorum yok: