Cumartesi, Haziran 13

Satır Araları


Peralta ile ben çok farklı gazete okuruz. Övünmek maksatlı söylemiyorum bunu, aslında hafif manyaklık derecesinde bir durum, rahatsız edici belki de. Gündemin ana maddesini takip etmeyiz. Bizim için önemli olan satır aralarıdır. Muhteşem bir hafızaya sahip olduğumuz için (bunda övünürüm) bu blogda defalarca Baliç'in 2001'deki Gaziantepspor maçının devre arasında bindiği taksinin yaptığı kaza hatırlanmıştır, hatırlatılmıştır. Bu özelliğimizin alamet-i farikasıdır bu olay. Bugün gazetede de satır aralarında bazı notlar vardı. Gündemin hafif dışına çıkalım. Ve yıllar sonra analım bu ufak detayları.

Hiç satır arasından kalmaması gereken bir haber. Aynen copy-paste. "Rıdvan Pierre’e karşı İstanbul Kartal Stadı, bugün saat 16.00’da dev bir buluşmaya sahne olacak. ‘Var mısın, Yok musun’ programının yapımcısı ve sunucusu Acun Ilıcalı’nın, Rıdvan Dilmen’le birlikte kurduğu veteran futbolcular kadrosuyla, Fenerbahçe’nin ve Hollanda’nın unutulmaz yıldızı Pierre Van Hooijdonk’un ülkesinde kurduğu takım karşı karşıya gelecek."

Bu haber Carlos'un düğün haberiyle aynı boydaydı. Ronaldo'nun Paris Hilton haberi yarım sayfaydı. İşte futbol kültürümüzün zayıf olmasının en büyük işaratlerinden. İşin acı tarafı benim gibi futbolla yatıp-kalkan bir insan bile bunu bugün öğreniyor. Acaba ne oldu maç, çok keyiflidir kesin.

İkinci haberimiz Trabzonspor'dan. Sadri Şener çok güzel insan, çok güzel bir renk:

"Federasyonun mali genel kurulu için Ankara’da bulunan Başkan Sadri Şener, esprili kişiliği ile güne damgasını vurmayı başardı. Akreditasyon kartını almak için görevlinin yanına yaklaşan Şener bu sırada, “Buyrun, hangi kulüptensiniz?” sorusuyla karşılaştı. Başkan, kızmak yerine şakayla karışık, “Kayserispor” yanıtını verdi. Ancak görevli bayan bir pot daha kırdı, Şener’e ismini sordu. Deneyimli spor adamı bu kez, “Aziz Yıldırım” diye yanıtlayınca, “Hayır o değilsiniz, onu biliyorum” karşılığını aldı. Şener diyaloğu uzatmadı ve kongre salonuna geçip yaşadıklarını arkadaşlarıyla paylaştı."

İnşallah futboldan kopmaz Şener. "Hakan Şükür'ü alacakmışşınız" diye soran muhabire, "evet alıyoruz, yanında da Hami olacak, arkalarında da Ünal oynayacak" diyen bir adama çok ihtiyacımız var.

Gündemde üst taraflarda yer alan Ronaldo-Hilton kaçamağını okuyucuya duyuran Fanatik'in manşetini es geçmek mümkün değil. Satır arası değil belki ama tat aynı. 10 sene sonra bile bunu vapurda muhabbet ederken anarız "Paris üzerinden Madrid."

Son haber baya duygusal. Bank Asya 1.Lig kulüplerinin başkanları transferde mağdur olmamak için bir anlaşma yapmışlar. Malum oradaki takımların çoğu büyük krizde. O nedenle futbolculara verilecek en yüksek parayı kendileri belirliyor ki kulüpler mağdur olmasın. Futbolcular ne cevap verecek buna acaba? Neyse, bu toplantıda Samsunspor Başkanı Hakkı Tomaç şöyle konuşmuş:

"Borçlar sebebiyle bu sene transfer yapamayacaklarını belirten Tomaç, “Bizden futbolcu almayın. Transfer yapamayacağız. İki tane kalecim var. Birine diyorum ki ‘gel anlaşalım’, ‘Teklifler var” diyor. Bir kaleciye kalırsam, ben ne yaparım. Sakatlanırsa, kaleye kim geçecek” dedi. Bunun üzerine diğer kulüpler, Samsunspor’dan futbolcu transfer etmeyeceklerine dair söz verdi. "

Ben bile üzüldüm, FM oynarken Samsunspor'dan topçu almayacağım.

Hiç yorum yok: