Salı, Haziran 16

"Çarşambaya az kaldı"

Çarşamba günü oynanacak serinin 6. maçı çok anlamlı olacak. Bir kere bizim basketbol tarihimizde oynanacak final serileri içinde ilk 6. maç bu maç. 2-0 geriden gelmiş, rüzgarı arkasına almış bir Efes ve morali rakibine devretmiş bir Fenerbahçe olacak. Geçen maçın son 13 saniyesinde olanlar akıl alır gibi değildi. Pozisyonu defalarca izledim, bu serinin genelinde olan bir ikili mücadeleden başka birşey değil. Tansiyonu yüksek maçları kitaplara göre, yazılı kurallara göre yönetmeye kalkan adamların nasıl çuvalladığını hep biliyoruz ki en yakın örnek olaylı kupa maçının hakemi Cüneyt Çakır olsa gerek. Dolayısıyla sert savunmaların konuşulduğu, müthiş bir fiziki mücadeleye sahne olan ve 2-2 devam eden serinin 5. maçının bitimine 13 saniye kala seride görmeye alışık olduğumuz bir ikili mücadeleye faul çalmak, "şubeyi kapatırım" tehditlerine prim vermek oluyor birazcık. Kaldı ki bencilliğiyle beni bile çıldırtsa da Solomon'un Sinan Güler'e kaptırdığı son saniye topunda da Solomon'a açık bir faul var. Ama işte serinin genelinde de ortada kalan durumlarda Efes lehine çıktı kararlar. Orada önemli olan Sinan'ın o topu kovalaması, Solomon'u sol eliyle itmesi değil. Sinan o mücadeleyi yaptı ya, herşeyi hakediyor.
***
100 liralık biletler hakkaniyetli değil ama bu sınırlı yer ve pahalı bilet saçmalığını çıkaran daha serinin başlangıcında Efes'ti. Peki Fenerbahçe kulübünden beklenen nedir? Antu gibi "bunun Tuborg'u da var" diye resmi siteden yayın mı yapsın Fenerbahçe Kulübü? Uygulayamayacağın kuralı koymayacaksın, ya da bu kural kitaplarda yazan ama pratikte uygulanmayan milyonlarca kuraldan biri olacak. Sadece spor değil, hayat için de geçerli. Velhasılkelam ister Tuborg diyelim, ister Miller farketmez. Fenerbahçe seriyi 7. maça götürmek zorunda. Çünkü bu iş basketboldan "bugün girer yarın girmez, üzmeyelim kendimizi" dediğimiz şeyden daha anlamlı bir hal aldı. Çarşambaya az kaldı...

1 yorum:

Hamza dedi ki...

Tipik bir fenerbahçeli yaklaşımı sergilemişsin.
Büyük maçlarda kitaplarda yazan kurallar uygulanmaz demek nalıncı keseri gibi kendine yontmak durumu olmuş.
Pozisyon faul mü? Bence faul.
O zaman kurala göre top oyuna girmeden yapılan faul sportmenlik dışı faul.
Bu şekilde faul çalınmasaydı ve Efes Pilsen maçı kaybetseydi haksızlık olmayacakmıyıd.
Bu maçın seyircisiz oynanması gerekirken Murat Özaydınlı'nın tehditlerinden korkan bir federasyon yokmuş gibi davranmakta komik olmuş.
Galatasaraya'ın kaptanlığını yapmış bir kişinin Aziz Yıldırım'ın himayesinde federasyon başkanı olduğunu biz zaten biliyorduk.
Malumun ilanını geçen gün Murat Özaydınlı ağzından kaçırdı zaten o sinirle.
Hatalı bir karar olsa bile bunun sonucunda hakemlere ana avrat küfüfr eden oyuncular hiç bir ceza almadan bu maça çıkacaklarsa basketbol Türkiye'de bitmiş demektir zaten.
Keser döner sap döner gün gelir hesap döner...