Cuma, Mart 20

Git


Ne sen bizi hakediyorsun, ne biz seni. Kalma burda, git daha iyi yerlere. Hakettiğin yerlere.

Korkuyorum bir gün seni de ıslıklarlar diye.
Korkuyorum bir gün seni de soyunma odasında kıstırılar diye.
Korkuyorum bir gün seni de harcarlar diye.
Korkuyorum bir gün sabrın taşar ve yanlış bir şey yaparsın diye.
Korkuyorum diğerlerine benzersin ve diğerleri gibi hayal kırıklığına uğratırsın diye.

Ama biliyorum yine de; benzemez kimse sana..

1 yorum:

miglate dedi ki...

Henry Kewell'in GS'de yaptığı mücadelenin sadece GS için olduğu düşünülmemeli.

Henry Kewell Türkiye'ye geldiğinde "Yeni bir sayfa açaksın herhalde" diyenlere "Ben Türkiye'de yeni bir kitap yazmak için geldim" demişti.

Bu kitabın en önemli bölümlerinden bir tanesi hiç kuşkusuz Avrupa Kupalarında gösterdiği başarılar olacaktı.

Bir de Henry Kewell'in Leeds ve Liverpool'da oynarken çok da kıymetinin bilinmediği gerçeği var. Gerçi bunda biraz da talihsiz sakatlıklarının da etkisi vardı.

Hal böyle olunca Kewell'in Türkiye'ye gelmesi geçmişin verdiği hayal kırıklıklarını unutmak ve bir anlamda tarihten öç almakla ilgiliydi.

Fakat olmadı, olamadı. Bunun bence en büyük sorumlusu da GS yönetimidir.

Bugün Federasyon, Türk futbolu için son derece önemli böyle bir maça temsilci göndermiyorsa bunun en büyük sorumlusu GS yönetimidir.

Federasyonla ve diğer takımlarla yaşadıkları gereksiz tartışmalar, en önemli maçın öncesinde Meira'yı gönderip, Kewell'in stoper mevkinde oynamasına neden olanlar onlardı.

Ama bir şekilde başarısızlığın faturasını Skibbe'ye kesen yönetim büyük bir olasılıkla bu sefer de suçu muhtemelen Bülent'in ve Lincoln'ün üzerine atarak bu işten paçalarını sıyıracaktır.