Cumartesi, Mart 7

Galatasaray 2-1 Bursaspor


Bursaspor'un lige geri dönüşünden beri Ali Sami Yen'de oynanan Galatasaray-Bursaspor maçları çok güzel oluyor. 2 sene önce oynanan ve 3-1 biten maç en üst seviyesiydi. Geçen sene İsmail Güldüren- Egemen Korkmaz'ın Hakan Şükür-Shabani Nonda ile mücadeleleri unutulmazdı. Dün yine kıran kırana bir maç izledik.

Sonucu emekten daha çok önemseyenler için oldukça sıkıcı bir maç olabilir muhakkak. İki tane şans golü ve 2-1 biten bir maç. Lincoln'ün, Aydın Yılmaz'ın, Milan Baros'un diğer taraftan Sercan Yıldırım'ın, Tadue'nin şov yapmasını bekleyenler istediklerini alamadı. Ama ben gayet zevkle ayrıldım ve şimdiden bir sonraki Galatasaray-Bursaspor maçını beklemeye koyuldum.

Galatasaraylı olduğumuz için Galatasaray'ı daha yakından bildiğimiz için onu konuşalım. Kadroda ufak değişiklikler vardı. En önemli, değişiklik Serkan Kurtuluş'tu. Ligin ilk yarısında şans bulan, daha sonra uzun süre oynamayan genç futbolcu yetiştiği kulüp Bursaspor'a karşı forma giydi. Maç öncesinde özellikle De Sanctis'in ona aşırı ilgi göstermesi, onun da sürekli "abi"leriyle irtibat halinde olması onun maça ne kadar konsatre olduğunun göstergesiydi. Çok sıkıntılı tandemde Meria-Aşık, solbekte ise Balta görev yaptı. Önlerinde Ayhan,Barış, biraz daha önde Kewell,Lincoln,Aydın ve en önde Baros. 4-2-3-1'e yakın sistem. Farklı birşey yok gibi.Ama karakter olarak takımın değiştiği söylenebilir. Skibbe'nin hızlı oynayan, atağı düşünen ama biraz kırılgan olan takımı yerine, ortasahada savaşan arkada pozisyon vermeyen ama ileriye hızlı ve fazla çıkmayan bir takım geldi. Galatasaray ve Bülent Korkmaz'ı bundan sonra böyle mi izleriz belli olmaz. Sonuçta dünkü maç sadece Bursaspor maçından ibaret değildi. Ne denirse densin Hamburg maçı daha çok düşünüldü.

Arda Turan'ın riske edilmemesi bundandır. Tıpkı Almanya'da cezası nedeniyle oynayamacak olan Baros yerine ikinci 45 dakika Nonda'nın tercih edilmesi gibi. Eksiklerden bunalan ve 4 gün sonra kritik bir Avrupa Kupası maçına çıkacak olan takım 30 dakika içinde 2-0'ı yakalıyorsa bundan sonra oyunu korumayı düşünmesi normaldir. Gollerin şans golü olması aslında daha sevindirici. Demekki sakatlıklar nedeniyle Florya'da dolaşan kara bulutlar hafif dağılmış. Ama Bursaspor'un sezonun ikinci yarısındaki bahtsızlığı da göz ardı edilmemeli. Açıkçası Ivankov gibi sevdiğim beğendiğim bir kalecinin bu tarz bir gol yemesine üzüldüm.

Takım halindeki dediklerimizi toparlayalım. Şahsen ben takımı beğendim. Burda önemli olan Bülent Korkmaz'dan ne istendiği. Skibbe takımında olmayan şey mücadeleydi, tandemin pozisyon vermesiydi. Korkmaz'da bu var. Eğer bol pozisyonlu, saldıran bir takım isteniyorsa o zaman Skibbe İstifa diye niye bağrıldı? Sonuca endeksli, skora endeksli düşününce böyle oluyor. Ben çatır çatır top oyayan bir takım istiyordum bu yavaş yavaş oturuyor. Zayıf halkalar var tabi, topçuları değerlendirelim o zaman hemen.

Dünkü maçın en zayıf üç halkası Aydın, Kewell ve Lincoln'dü. Bekleneni veremediler. Bu futbolcuların formsuzluğu ve alternatiflerinin kulübede olmaması, oyuncu değişikliklerinden sıkıcı(!) futbola kadar herşeyi etkiledi. Bu bağlamda hücumda gözüken negatif şeylerin sebebi olarak Büyük Kaptan gösterilmemeli. Lincoln'e buradan çok salladım zaten, Hamburg maçı öncesi kötü düşünmek istemiyorum. Ama Aydın gün geçtikçe Okan Koç olma yolunda hızla ilerliyor Dün Aydın için kötü Mehmet Güven için sevindirici bir gelişme yaşandı. Aydın çıkıp Mehmet oyuna girdiği anda tribünden bir uğultu yükselmedi. Hatta nihayet Mehmet Güven girdi dendi daha çok. Güven açısında olumlu gelişme. Bu sezonu böyle kapatırsa kaybettiği özgüveni yine yakalar ve bir "yeniden doğuş hikayesi" yaşanır. Kewell ise ilk yarı etkiliydi ama ikinci 45 dakika yoruldu. Zaten Kewell'dan 90 dakika koşmasını beklemek biraz yersiz olur. Milan Baros iyi sayılırdı. Ayağındaki 6 dikiş hala konuşuluyor. 45 dakika boyunca oynadı, sonra oyundan alındı. İyiydi oynadığı süre içersinde.

Ayhan ve Barış her zamanki gibiydi. Barış her zamankinden biraz daha iyidi, Ayhan biraz daha silikti. Ama bu Ayhan'ın son dönemdeki olağanüstü futbolundan kaynaklanıyor. Yoksa dün yine standartın üstündeydi. Meira beklediğimizden daha iyiydi. Hala forvetlere buyur geç yapıyor ama eskisi kadar değil. Üzerindeki sarhoş görüntüyü de atmış biraz. Bekler Serkan ve Hakan ileri çıkmadıkları için etkisiz gözüktüler. Ama geride sağlam duruşları onların artısıydı. Burda da bir bekten ne istendiği önemli. Futbolun artık en önemli yeri bekler. Ve ülke futbolunun gündeminde çok tartışılan bir konu olan ön liberonun iki yönlü olması olayını aslında bekler için tartışmak gerek. Oyunu iki yönlü oynayan bekler takımlarını taşıyacaklar. Misal Gökhan Gönül. Sabri'nin arkayı boş bırakması mı yoksa Serkan'ın ileriye çıkmamasımı? İki yönlü olamadıkları için bir tarz seçilmek durumunda. Benim şahsi kanaatim arkanın sağlam olması.

Son olarak Emre Aşık. Oynadığı futbol, tribünün ona gösterdiği sevgi. Çok çok güzeldi. Hakediyor bunu. Zaten daha önce de yazmıştım: http://pivotsantrfor.blogspot.com/2009/02/emre-ask-hakknda.html.. Fazla lafa gerek yok. Son dakikalarda yaptığı hataysa Emre'nin olmazsa olmazı. Onu da öyle sevdik.

Bursaspor'da ise Volkan Şen en iyisiydi. Golü atan stoper İbrahim iyiydi. Eski Galatasaraylı Ömer Erdoğan, Meira'yı 5'e katlar. Sercan biraz balon çıktı ama sonuçta ilk defa canlı izledim. Seneye yapılacak takviyelerle çok can yakabilir Bursaspor. Artık bu sezonu bırakıp önümüzdeki sezonu düşünmeleri lazım tabi. Bunu yaparken Fenerbahçe maçını boşlamasınlar tabi ki.

Tribüne gelirsek; Bordeux maçından kötü, lig maçlarının ortalamasından üstün. Bursaspor gibi sağlam tribünü olan takımlar gelince Kapalı'nın konsantrasyonu da değişiyor. Ama hala sinir bozucu şeyler var. Misal 15 yaşında olmayan çocukların sete çıkıp 40 yaşındaki adamlarla atarlı konuşması. Ve tabi buna yol verenler. Bunlar yaşandığı müddetçe Galatasaray tribünü kan kaybetmeye devam ediyor. Dünkü maçın yıldızlarından biri de eski açık oldu. Bunu da not edelim.

Sonuç olarak çok zevk aldığım, olsa bir daha izleyeceğim bir maç oldu. Böyle oynayın canımızı verelim'in iki takımlı hali. Futbolda herşey golden,pozisyondan ibaret değildir.



Hiç yorum yok: