Cuma, Ağustos 7

Galatasaray 6-0 M.Netenya


Hava kapalı. Ama sıcak. Güzel değil. İçim de biraz sıkkın. Hafif biraz da yorgunluk. İlk maçı 4-1 kazanmışız. Rakip zayıf, yedeklerle oyanayacağız. Geçen maçta tribün baş ağrıtmış, takım can sıkmış. Acaba maça gitmesem mi diye düşünüyorum.

Böyle düşünürken bile içeri gireceğimi biliyorum. Her zaman böyle olmuştur. Maça girilecek. En kötü kenarda durur çekirdeğimi çıtlar, yedekleri izlerim, sonra blogda ahkam keserim. Başlasa ve bitse de gitsek diyorum.

İçerideyiz. Kendime yer arıyorum. Tribünün en sağındayım. Bir ritüel. Baştan sona kadar dolaşmadan bir yere oturmam. Maçın başlamasına çok az var. Tahminen 10 dakika. O sıra tribün başlıyor: "Bunların hepsi kahpeler, alkışlayın ulan...."

Garip bir şekilde sinerji oluşuyor. Bu klasik, "tribün şaha kalktı maçı kazandık" olayı değildi. Sanki birşeyler kutlanıyordu. Bir coşku, bir umut var herkesin içinde. Maç başlıyor, gol geliyor, bir daha başlıyor bir daha gol geliyor. İlk golün mesajını arkadaşıma yolluyorum, ondan cevap geliyor akabinde, saat daha 21.00 olmamış.

İlk maç 4-1, güzel makara olur tribünde derken, 2-0 önde başlıyoruz mor formalarla. Yine de makara yok. Herkes mutlu, herkes umutlu ama cıvıtma yok, bağırıyor tribün iyi kötü. Futbolcular da aynı. Rakip zayıf, ilk maç avantajlı, skor 2-0. Ama herkes çabalıyor. Hocanın gözüne girmek lazım. Herkes bir şeyler koyuyor. Aydın bile. Şaşırmamak elde değil.

Tobol maçındaki umutsuzluk gidiyor. Fazla şımarmamak lazım yine de; rakip zayıf çünkü. Ama dünkü atmosferi bir daha ne zaman buluruz? O yüzden tadını çıkarıyor herkes. Aydın bile.

Top Uğur'un her ayağına geldiğinde, "Uur,Uur,Uur" diye bağrılıyor. Oyun durduğu anlarda Büyük Kaptan Arda Turan deniyor. Aydın her topu aldığında, herkes onla beraber depara kalkıyor. Bir pozisyonda Uğur-Arda-Aydın paslaşıyor. Gol gelmiyor ama bu sefer sabahın köründe Florya'da, Derağzı'nda, Ankara'da izlediğim PAF maçları geliyor aklıma. Bir golde, hangisi unuttum, Uğur aradan Aydın'a enfes atıyor. Aydın çeviriyor, Nonda gol. Özgürcan atsaydı keşke o golü. Gözler hafiften Leo'da ve Keita'da. Neler yapacak diye bekliyoruz. Keita gol atıyor, bir adamı da öldürüyordu az kalsın. Leo'nun topu oyuna sokmasını izlemek çok zevkli.

Emre Aşık bizi güldürüuyor, Allah da onu güldürsün. Bir pozisyonda 3-4 kişiyi çalımladı ve aradan bir pas attı. Sonra elini beline koydu, pası alamayan Aydın'a bakıp. Hagi Emre şaşırttı herkesi, Aydın'ı bile.

Emre Güngör ne zaman kafa topu verecek rakibe acaba? Ve inşallah bu sene sakatlanmaz yine. Tıpkı Linderoth gibi. Lazım bu adamlar. Hakan Balta aynı Hakan Balta.

Gattuso bildiğiniz gibi değil. Aynı Barış artı bir de 2 gol. Biz ondan hat-trick beklerken, Nonda atıyor 3 tane. Bundan sonra bütün tezahüratlar 3.köprü ile alakalı. Nonda kalitesinde bir yedek bulacağımızı düşünmüyorum. Galatasaray'daki 3.senesine girdiğini anımsıyorum. Seviyorum Nonda'yı. İçimizden biri olmuş gibi. Eh bir de 2 sezon önceki gol var akılda.

Herşey güzel giderken, biri sert giriyor Nonda'ya. Dakika 90, skor 6-0. İlk tepki Kewell'dan geliyor. Adamın üzerine yürüyor. Takımdaşlık diyoruz, olacak bu sene diyoruz. Arkadan Kewell'a bağrıyoruz. Lider özellikli ne çok adam var diye düşünüyorum. Arda ve Ayhan kaptan ama bir de, Aşık, Kewell, Servet gibileri var. Bu arada, bu takımda Servet yoktu. Baros yoktu, Elano yoktu, Topal yoktu. Gökhan Zan da yoktu ama olmasa da olur zaten.

İnanılmaz bir huzur ve mutlulukla dönüyorum. Evet rakip zayıf, herşey yanıltıcı ama Sami Yen çimlerinden çıkan ışığı, umutu görmemek de olmaz. Maçtan sonra mesajlaştığım herkes mutlu. Amaç bu değil mi zaten? Herşey çok güzeldi. Aydın bile. Daha da güzel olacak.

2 yorum:

U.Ç.K. dedi ki...

Özgürcan yazmışsın ya içim burkuldu yemin ediyorum,şu cocuga 3 maç şans verilsin en azından Mehmet Güven kadar şans versinler bi daha o formayı kimse çıkaramaz Özgürcan'ın sırtından,gecen sene en az 20 macını çıplak gözle seyrettim,kaç tane idmanına gittim gercekten yazık oluyor cocuga,galatasaraylı degilim ama bana koyuyor dogru dürüst oynatılmadan kiraya verilmesi.

mre dedi ki...

Özgürcan'a şans verilir mi veya verilmeli mi bilmiyorum ama 25 kişilik kadroda kesinlikle kalmalı Keita'yı ve yetersiz bulduğum Yaser'i saymıyorum 2 santraforumuz var.Bu durumda Özgürcan'a ihtiyaç var.