Pazar, Ağustos 30

Taksim'de Manu-Arsenal Maçı


Arsene Wenger'in şovuyla damga vurduğu maç hakkında bir iki cümle yazmalı. Çünkü maçın Premier Lig için öneminin yanı sıra benim için de bir önemi var. Bu Maç Evde İzlenir ve Genç Subaylar ile beraber izledim. Oldukça sıkıcı bir maçtan keyif alabilmek böyle mümkün oluyor.

İzlediğimiz mekan James Joyce Irish Bar. Cumartesi akşamı insanlar Nevizade'ye veya Balans'a "akarken" biz "Ada" kokan bu mekana girdik. İngiltere futbol kültürüne duyduğum saygı sırf bu atmosfer nedeniyle bir kez daha arttı.

"Son okuduğum kitap" olan ve buraya sık sık oradan yazılar eklediğim Fever Pitch'i bitirdiğim hafta böyle bir Arsenal maçı olmak çok büyük tesadüf oldu. Nick Hornby'nin yıllarca cefasını çektiği Arsenal dün Old Trafford'da bahtsız bir yenilgi aldı. 1-0 öne geçtiği maçı haksız bir penaltı ve kendi kalesine attığı golle 2-1 kaybetti. 2 topu direkten döndü ve maçı kaybetti. Maç hakkında çok fazla söylenecek söz yok. Keyifsiz bir maçtı. Ama dün bir kez daha anlaşıldı ki İngiltere futbol kültürü hakikaten çok farklı.

Dünkü atmosfer bana Bodrum'da geçen sıkıcı sonbahar aylarımın tek aktivitesi olan İngilizler'in arasında Premier Lig izleme günlerini hatırlattı. Her ne kadar mekanda İngilizden çok Türk -ki onlar da biz- olsa da. Maçı İngiliz kanalından izlemek de zaten ayrı bir keyif.

Şöyle bir durum var. Biz Arsenal, Man.Utd., Liverpool gibi dev kulüplerin maçlarına genelde "maç" diye bakıyoruz. İzliyoruz ve tüketiyoruz. Ama bu kulüplerin 100 yıldan öte tarihleri ve o tarihin bir tarafına tanıklık etmiş taraftarları var. 50 yaşındaki Man.Utd taraftarı İngiliz, yanındaki çekik gözlü bayan arkadaşıyla maçı izlerken kesinlikle bizden farklı şekilde yaşıyordu maçı. Keza Londra'da en son ne zaman bulundukları belli olmayan Arsenalliler Taksim'de maçı bizim gibi izlemediler.
***
Bu noktada İngiliz futbol kültürüne dair gözlemlediğim bazı şeyleri ifade edebilmem için çok iyi yazar olmam lazım, ki bu mümkün değil. Veya Irish Bar'da birkaç maç daha izlemek lazım. Bir insanın 100 yıllık bir geleneği ülkesinden çok uzakta yaşaması da bizim anlamakta zorlanacağımız bir duygu. İnsan bunu anca dini bayramlarda yapabilir. Cumartesi günleri Ada'da dini bayram olduğu için ben de bu cemaatin bayramına tanıklık ettim sayılabilir ama yetmez.
***
Sözün özü, artık oraya daha sık gitmek lazım. 2005 şampiyonluğuyla zirveye çıkan, 3-4 ay içinde sönen Liverpool ateşi artık yeniden yanabilir. 2000-2001 sezonu oynanan Türkiye Ligi, hayatımı değiştirmişti. 2009-2010 İngiltere Ligi aynı etkiyi yapabilir. "Dayılar, takvime bakın, program yapın!..."

7 yorum:

Orange dedi ki...

Man. City V Arsenal 12 Eyül 17:00
Tottenham V Man Utd 12 Eylül 19:30
Man Utd V Man. City 20 Eylül 15:30

Chelsea V Liverpool 4 Ekim 18:00
Liverpool V Man Utd 25 Ekim 16:00

Hedef 25 Ekim'deki Pool-United maçı benim için. Ama eğer 12 Eylül'de ardı ardına 2 maçı da verecekse JJ o gün şahane geçer.

kutay dedi ki...

bunlar güzel ama bunun için tff'yi beklemek zorundayız, keza hepımızın kombınesi var...)

Ali Ece dedi ki...

Çok güzel blog, FourFourTwo'nun ekim sayısına 500 vuruşluk bir tanıtım yazısı beklerim siz de arzu ederseniz

kutay dedi ki...

çok memnun oluruz..
yan tarafa mail adresimizi koyduk, oradan haberleşebiliriz, ne zamana kadar yollamamız gerekiyor yazıyı, nereye yollayayalım, bu tip sorular için...
ilginiz için çok teşekkürler...

Sheed dedi ki...

ben de ali ece'yi 25 ekim'de james joyce'a bekliyorum çok tepeden inme olmayacaksa :)

şaka bi yana liverpool aşığı ve george best sempatizanı olarak, bunların yanında tüm o birikimiyle en fazla "o anlatsın biz dinleyelim" dedirten adam böyle bi maç için..

kutay, dediğin gibi -ibrahim altınsay istisnasını ayrı tutuyorum- insani bi sunuyla maç izlemek dışında, biraz da bu kültürün bi parçası olabilmek amacıyla gidiyoruz biz de james joyce'a.. orada da çekik gözlü eşiyle gelmiş apu görünümlü amcadan, ön sıralarda bizde ofsayt kararına sızlanan arkadaşa "come on, it was offside" diyen arsenal taraftarına kadar çok farklı yaşıyorlar maçı.. ve 2 saatlik yurtdışı seyahati gibi bi şey oluyor, aşırı zevk veriyor o maç izleme ortamı sana.. gerçi kovulmazsak iyidir cumartesi gecesi sonrasında..

saygılar..

Orange dedi ki...

cem, iyi de para bırakıyoruz abi. tüm maç bi 70lik alıp idare etmiyoruz ki.

bu sene en az 5 maça gitmek var aklımda. hayırlısı.

kutay dedi ki...

dayı, 5 maç sadece ş.ligi bile olabilir bence....)
ben çok keyif aldım, gaza geldim bir elin parmaklarını geçsin bu sezon...