Pazartesi, Ağustos 10

Hafta Sonu Sezon Başı


1.Lig başlayınca haftasonu tatil yapma imkanım rafa kalkacak. Şikayetçi değilim, işimi seviyorum. Ama haftasonunu da seviyorum. Bir kalpte iki sevda zor tabi. 1.Lig'in başlamasına 2 hafta kala Süper Lig başladı. Ve Süper Lig'in başlangıcı benim son haftasonu tatilime geldi. Lisede kravat bağlamayan bizlere, "sen okul günü kravatını bağla, hafta sonu zaten free takılacaksın" diyen Trabzonsporlu Matematik hocamıza selamlar.

Gelelim hafta sonuna. Güneşli ama sıcak olmayan bir ağustos günü. Bulunmaz bir nimet. Yaz dönemi, sezon bitince yani, ben bir garip oluyorum. Farklı bir dünyanın olduğunu keşfediyorum. Tamam hatun kısmı açılıyor şaçılıyor o da etkili ama kışın resmen kafayı kitliyoruz. Puan tablosunda hesap yapmaktan, fikstürü ezberlemekten, önümüzdeki maçlara bakmaktan önümüzden akan geçen hayata bakamıyoruz. Yaz gelince, başka şeylerin de varolduğunu anlıyoruz.

Şu sıralar okduğum kutsal kitap Fever Pitch'de de Nick Hornby buna benzer şeyler der. Bizim için yıl başı ağustosta başlar mayısta sona erer. Aralık sonu diğer insanlarla içmemiz içindir sadece. Bizim için mayısta oynanan FA Cup finali vardır minvalinde bir şeyler sıralar. Tamamen haklıdır. Ligin son haftası gelmeden plan yapmayız. Önümüzdeki yıl ne yapacağımızı mayıs ayında yaptığımız durum değerlendirmesi belirler.

Aynı şekilde sezon başı da bir şenliktir. Önemlidir. Yılın başı. Yeni umutlar, yeni hayaller. Fakat bu sezon başı kendimi azad etmeye karar verdim. Bu haftasonunu ıskalayamazdım. Önümde 7-24 futbol başta olmak üzere sporla yatıp kalkacağım bir 9 ay var zaten. O yüzden kendimi cumadan itibaren futboldan soyutlamaya çalıştım. Peki başarılı olabildik mi?

Olmuyor beyler olmuyor. Haftasonunu Caddebostanda geçirdim. Caddebostan'ı bilenler için söylüyorum, her tarafta yer alan barların televizyonlarına takılmamak mümkün değildi. Beşiktaş -İBB maçı, Hoffenheim-Bayern maçı, Chelsea-Manu maçı, hep bir yere giderken karşıma çıkan engel gibiydi. Kitlediler sürekli. Sahilde top oynayan arkadaşlara gözükmeden yürüdüm ki, oradan gelecek "oynıycan mı lan" sesi yanlış karar vermemi engellesin. Abilere karşı gelemeyiz.
Galatasaray maçını izlememem mümkün değildi. İzledim, Galatasaray hakikaten değerlendirme dışı. Ama insan bazen soruyor, ulan sana ne Hoffenheim-Bayern maçından.

Canımız ciğerimiz Sertac'ı askere uğurladık dün. 10 dakika askerlik hakkında konuştuk. Elano transferini daha çok konuştuk. FB-GS gerginliği oldu, spor basınının durumu masaya yatırıldı. Yine otu boku futbolla ilgili şeylere benzetmeye devam ettik. Liseden bir arkadaşımızı gördük "Fabio Luciano'ya benzemişsin sen" dedik. Adam korktu, eyvallah deyip kaçtı. Bugüne kadar bizden kaçan tek kişi o değil zaten. Haklılar. Yeni sezon herkese hayırlı olsun. Puan durumuna iyi çalışın, eksik kalmasın.

Hiç yorum yok: