Pazartesi, Ağustos 24

İkilem


Allah başka keder vermesin. Keşke hayattaki bütün ikilemlerim böyle olsa (Fotoğraftaki gibi olmasa keşke). Bütün ikilemler pazartesi akşamının nasıl geçeciği gibi hafif konulara dair olsa.

Bu blogu artık herkes okuyor. Herkesden kasıt eskiden bizim arkadaşlarımız okumazdı şimdi onlar da okuyor. Haliyle bilinmemesi gerekenler bilinebilir diye tırsıyoruz. O yüzden özel şeyleri, doğaçlamaları yazarken çok dikkatli davranıyoruz. Gerçi bu sefer o kadar keskin bir konu yok ortada.

Olay şu; Peralta için Fenerbahçe'nin Diyarbakırspor maçı çok büyük önem arz ediyor. Ama yapması gereken başka sorumluluklar da var. Arada kalmış durumda. Tabi bana kalırsa ben de Fenerbahçe'yi, daha doğrusu tuttuğum takımı seçerdim. Ama benim de katılmak istediğim şeyler var. Haliyle Peralta'nın doğru kararı vermesi gerekiyor. Bu da Fenerbahçe maçı olmayabilir.

Denirse ki "ulan Peralta'nın kararından sana ne?" O zaman iş daha acınacak bir duruma geliyor. Peralta en azından tuttuğu takımın olduğu bir ikileme girerken benim ikilememin diğer tarafı Hacettepe-Çaykur Rizespor maçı. Neyse ki diğer taraflar bunu bilmiyor. Bütün suçu onların tabiriyle "salak Fener maçlarına" atıyorlar. Bırakalım böyle bilsiler. Salak Fener maçları işte, yaptı yine yapacağını. Hem ikilemin diğer tarafında Rijkaard yok, Hacettepe-Ç.Rizespor maçı Rijkaard'a daha yakın durumda. Hiçbir şey anlamadınız değil mi? Öyle olması gerekiyordu zaten.

Hiç yorum yok: