Çarşamba, Ağustos 5

Elano Niye Başarısız Olacak.


Elano...Manşetlerde havai fişekler patlıyor.Kimi “Kaka’dan iyi” diyor.Kimi “Yeni Hagi” diyor.

Müthiş topçu, burası kesin.

Ama, insanın aklına şu masum sorular geliyor: “Manchester City’de neden gözden çıkarıldı? Neden İngiltere’den bir başka takım talip olmadı? Bizim bilmediğimiz, İngilizler’in bildiği bir pürüz mü var? Niye bir İspanyol veya Portekiz takımı istemedi? Niye İtalya’daki transfer borsasında adı bile geçmedi? Niye?”

Geçen sezonun başında Güiza için aynı masum soruları sormuştum: “İspanya gol kralını neden İspanya’dan bir takım istemedi? Bizim bilmediğimiz, İspanyollar’ın bildiği bir pürüz mü var? İngiliz kulüpleri şakır şakır İspanyol alırken, neden hiçbiri Güiza’ya talip olmadı? İtalya’dan niye isteyeni çıkmadı?”

Güiza sorularının cevabını yaşayarak öğrendik... Özel hayatında sorunları olan, ruhu yorgun, “Sezon bitse de memlekete gitsek” diye düşünen bir futbolcu Güiza... Haliyle, Fenerbahçe’ye elle tutulur katkısı olmadı.

Ya Elano?

Tembel, idmanlarda çalışmıyor, bu bir...Savaşmıyor, mücadele sevmiyor; ayağını rakip futbolcuya uzattığı görülmedi, bu iki...

Üçüncüsü ise, hepsinden önemli...Kendini teknik direktör zanneden bir futbolcu Elano!

Takım içinde çete kuran, çetesini teknik direktöre karşı isyana kışkırtan, soyunma odasında ‘onu oynat, bunu oynatma’ diye akıl vermeye kalkışan, üstelik, kulüp başkanıyla baş başa görüşüp ‘teknik direktörü görevden almasını isteyen’ bir futbolcu Elano!

Bu yüzden, bizim gazeteler “Kaka’dan iyi, yeni Hagi” filan diye pohpohlarken, İngiliz basını, “İsyancı kovuldu” diye yazıyor! Machester City’nin ‘kurtulduğunu’ yazıyor!

Pişmiş aşa su katmak istemem ama, Brezilyalı Lincoln’ü ‘sorunlu’ diye gözden çıkardı Galatasaray, onun yerine, hem de daha pahalıya ‘sorunlu’ bir Brezilyalı aldı.

Ve, aslına bakarsanız, Brezilyalı futbolcu almasını bilmiyor Galatasaray...

Şimdi bu iddialı yargıyı okuyup, “Taffarel kötü müydü? Capone kötü müydü?” diyenler çıkabilir... Haklılar... Peki ya sonra? Sayayım isterseniz... Bruno, Marcio, Jardel, Batista, Felipe, Pinto, Christian, Cesar Luis Prates, Conceiçao, Lincoln... İyi miydi?

Son 10 senede 10 tane Brezilyalı aldı Galatasaray... Hangisinin dikişi tuttu? 10’da sıfır... Kimi tembeldi, kimi teknik direktörle kavga etti, kimi gurbet travması yaşadı, kimi de Conceiçao gibi Real Madrid’de bile forma giymiş olmasına rağmen Türkiye’yi sevmedi.

Çünkü...Galatasaraylı arkadaşlarım kızacak ama, Fenerbahçe alıyor diye Brezilyalı alıyor Galatasaray... Bizde de bulunsun diye alıyor. ‘Deneme-yanılma’ yapıyor, ‘deneme-yamulma’ yaşıyor.

Halbuki, tüm tarihi boyunca en büyük başarılarını ‘Avrupalı yabancılarla’ kazandı Galatasaray, en büyük süksesini ‘Avrupalı transferlerle’ yaptı... Hodziç, Sedjiç, Abramczik, Simoviç, Prekazi, Six, Koseçki, Götz, Stumpf, Friedel, Saunders, Hagi, Popescu, Frank de Boer, Ribery, Avustralyalı ama İngiltere efsanesi Harry Kewell ve Baros...

Bu iş Brezilyalılar’la olsaydı, UEFA Kupası’nı Fenerbahçe kaldırırdı... Bunu unutuyor Galatasaray.

Yılmaz Özdil

****

1-) Elano'yu isteyenler oldu, Inter ve Milan ile (doğru olmasa bile) adı geçti. Devamlı oynamak için Galatasaray'ı seçti.

2-) Fenerbahçe geçen sezon tüm hatlarıyla kötüydü. Guiza'da kötüydü. Sonradan açıldı. Sezona da güzel bir giriş yaptı. "Türkiye'ye geldi neden Avrupa istemedi demek ki kötü futbolcu" paranoyasına kapılmamak için Avrupa Şampiyonu İspanya Milli Takımı'nın son senelerdeki kadrosuna bakmak yeterli. Ayrıca Guiza başarısız ise, demek ki Avrupalı olup da başarısız olan futbolcu çıkabiliyormuş. Tıpkı Brezilyalı olup yapamayan gibi.

3-) Elano takım içinde nasıl biridir bilmiyorum. Ama kendini teknik direktör sanan iki futbolcunun adını yazalım. Gheorghe Hagi, Pierre Van Hooijdonk. Ayrıca Galatasaray'ın teknik direktörü Mark Hughes değil Frank Rijkaard'dır.

4-) Galatasaray'ın son 10 yılda 10 Brezilyalı'nın ilk 7 tanesi Galatasaray'da oynarken, Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcuları iki taneydi. Biri "fiyasko transfer" Simao, diğeri kalp hastası Washington.

5-) Roman Kosecki, Brad Friedel (bu adam niye Avrupalı sayılıyor da Elano sayılmıyor?), Dean Saunders, Frank De Boer (bu listede olması bile hata), Frank Ribery ile kazanılan yerel başarılar(şampiyonluk da değil onlar en fazla Türkiye Kupası) dışında kazanılan "en büyük başarılar" nelerdir?

6-) Galatasaray, "bu iş Brezilyalılar ile oluyor" diye düşünseydi, kadrosunda United Kingdom Kewell, Afrikalı Nonda, Viking Linderoth, Akdenizli Franco, Arap Keita, Çingene Baros (son ikisi çeşit olsun diye şaka maksatlıdır), Bayrampaşalı Arda, Iğdırlı Servet, Egeli Semih Kaya, Berlinli Hakan Balta'dan kurulu bir kadroya sahip olmaz, 8 tane Brezilyalı ile oynardı.

7-) Sanıyorum Yılmaz Özdil bu yazıyı daha idmana çıkmayan Elano'nun(kendisi pis sapıktır, masturbasyon bile yapar o derece ahlaksızdır) Türkiye'de neden bekleneni veremediğini açıklamak için yazdı herhalde, saygı duymalıyız.
Başlıkta(yazının başlığı değildir) niye soru işareti yok da nokta var diye soran olabilir. Çünkü soru yok burada. Elano başarısız olacaktır, öyle buyurmuşlardır. Sebebleri bunlardır. Lamı cimi yoktur. Nokta. Saldır Basın Tribünü Oley....


Kutay


18 yorum:

Sinan Yılmaz dedi ki...

Bu insanlar, bu gibi yazı yazan insanlar da sülüktür desem olur mu?

Maşa'dır desem olur mu?
Bence maşadır, sülüktür... Yeni sezon gösterecek!

biglion dedi ki...

kaynak?

kutay dedi ki...

@biglion
yazı bugünkü fanatik'te çıkmıştır.
aynı zamanda gazetenin internet sitesinde de yer alıyor.
yazının başlığı: "10'da sıfır, Elano 11'nci"

Sinan Kolat dedi ki...

Yılmaz Özdil başarısız olacaktır diye bir yazı yazmalı aslında
enteresan tabi ya, bazen renkler böyle körleştirebiliyo insanları

Cantona dedi ki...

ben spor yazarıyım(!) herşeyi eleştirmeliyim,gerekirse komik duruma da düşerim önemli değil...memnun olsun birileri yeter,yoksa nasıl doldurcam cebimi..

feetdeep dedi ki...

rakibinin kendi takımı christian ı alırken elanoyu almasını içinde hazmedemeyen zihniyetin uzanamadığı ete mundar deme hikayesidir bu. hepsi o kadar.zamanında lincoln geldi ne yapsakda schalkedeki gibi bizi kevgire çevirmesin diye kafa yoranlar şimdi aynısını elano için yapmaya başladılar.bu tip yazarların ortak adı "GÜDÜMLÜ" dür.Yılmaz bey de o tayfadanmış onu öğrendik.

Adsız dedi ki...

kuyruk acısı böyle bişey olsa gerek

adminato dedi ki...

ne işkembeden adam ya
birileri bu adamı akp ye sallıyor diye adam sanıyor
sıradan, saldırgan ve bilgisiz

Beercholic dedi ki...

Yılmaz Özdil'den böyle bi yazı beklemezdim. Kendisi Göztepe'lidir ama burada sanki bir çekememezlik var. İyi saçmalamış.

Adsız dedi ki...

Kutay blogda kaynak gösteriyorum senin yazını, haberin olsun.

Sheed dedi ki...

aslında yılmaz özdil'in yazdığını görünce, ciddiye alıp okumaya tenezzül etmedim.. fakat sizin yazdığınız bi kısımda kafamda soru işaretleri var, en azından açıklamaya ihtiyaç duyuyor:

"Ayrıca Galatasaray'ın teknik direktörü Mark Hughes değil Frank Rijkaard'dır."

siriusjames dedi ki...

Yılmaz Özdil.
Bu sefer yazısını sayısal verilerle desteklememiş.
Hayret!
Daha çok enter ve daha çok rakam beklerdim.
Yazık böylelerine.

Ocakçıyan dedi ki...

önüne gelen blog açmasın allah aşkına yaa yazıya bak kan çıkatıcak cinsten ..........

Ocakçıyan dedi ki...

yılmaz özdil den bahsettim :D blog açmasın filan kafam karışmış yannış bi yorum olmuş kusura bakmayın saygılar...

kutay dedi ki...

@ sheed
uzun bir konu, ama kısaca şöyle diyelim. arapların baskısı altındaki mark hughes'a karşı çete kurmak (özdil'in dediği doğruysa, ben bilmiyorum), şampiyonlar ligi şampiyonlu unvanlı rijkaard'a karşı bunu yapabilmekten daha kolaydır.

@ylmz
sorun-kusur yok olur öyle şeyler, saygılar-sevgiler.

NAMCO dedi ki...

sadece yazık diyorum böyle marka adamlar geldi diye öveceklerine dedikleri laflara bak. Haklı Yılmaz Özdil bizi Inamotolar falan paklar sesini çıkarmadan oynar topunu hiç katkı yapmadan da gider

Sheed dedi ki...

elano'nun ireland'a formayı kaptırdıktan sonra bunu kendine yedirememesi, hak etmediğini düşünmesi falan yaşanmış şeylerdir, takımda bi huzursuzluk da yaratmıştır bu dönemde.. ama bunu bi "çete" oluşumu olarak lanse edenler, çoklukla tabloid basınının temsilcileri olmuştur.. çok da dikkate almamak lazım.. galatasaray'da benzer bi duruma düşmesi de şu anda çok uzak gözüküyor..

manchester city'de yaşanan bi olayı, aynı oyuncunun galatasaray kariyeri öncesinde çıkarımlar yapmak için kullanmak çok doğru değildir öncelikle, konvertibilite sorunları çıkar ortaya.. ama mark hughes'dan kaynaklanan bi disiplin sorunu olduğunu söylemek de doğru değil, hughes'un menajerlik kariyeri bunu söylüyor en azından.. araplar'ın baskısı tabi ki vardır, ama kendisine getirisi götürüsünden fazla olduğundan göreve devam etmekte ve sınırları da çizebilmektedir hughes benim görebildiğim kadarıyla.. oraya araplar tarafından atanmış bi kukla gibi görülmesin, yanlış anlaşılmalar olmasın diye girdim araya..

bu ayrıntıya takılmış olsam da bu sizin genel eleştirinizin değerini gölgelemiyor tabi..

saygılar..

Adsız dedi ki...

Adamin kendi yorumudur, yazmis, niye bu kadar yukleniyorsunuz anlamadim. Ben de bir galatasarayliyim ve kismen onun gibi dusunuyorum. Bunun tarafli olmayla falan da alakasi yok bence.

Benim gozumde de Elanonun, Lincolnden cok bir farki yok. Yilmaz Ozdil, Fenerbahce brezilyali aliyor diye galatasaray da aynisini yapiyor demis. Orasina katilmiyorum ama transferin gereklilikten ziyade sansasyonel acidan yapildigina kesinlikle katiliyorum. Takimin zaten hucum hatti yeterince guclu, orta saha ve savunmadaki eksikliler ortada. Sen daha hala hucum oyuncusu aliyorsan; ve daha yeni onun gibi bir oyuncuyu gozden cikarmissan, bu transferin yerinde bir transfer oldugunu kimse anlatmasin bana. Basarili olur mu olmaz mi, ona erkenden tabi ki karar vermek yanlis, ama Yilmaz da kendi tahminini belirtmis. Yok noktaymis, soru isaretiymis, okuz altinda buzagi aramaya gerek yok. Ve basarili olsa bile, takim basarili olmadiktan sonra ne anlami var ki.