Post'a ikinci bir Aziz Yıldırım fotosu koymaya gerek yok sanırım, üstüste hoş durmaz. Biz soruyu yanıtlayalım. Bunda düşünülecek ya da tereddüte değer bir nokta olduğunu bile zannetmiyorum, dolayısıyla camianın dışından birinin "al birini vur ötekine" yorumunu bile tuhaf karşılıyorum.
***
Aziz Yıldırım futbolu çok sevmesine ve transferinden taktiğine kadar tepeden tırnağa futbolla ilgili her işi kendisinin yapmak istemesine rağmen işi aynı ölçüde bilmediği için müthiş bir ekonomik büyümeye ve tesisleşmeye karşın futbol takımı ile elde ettiği başarılar son derece yetersiz kaldı, doğrudur. 4 şampiyonluk, birkaç tane Türkiye Kupası finali (başarı saymamak gerekir), ve de en önemlisi bir adet Şampiyonlar Ligi çeyrek finali. Fenerbahçe'nin daha fazlasını gerçekleştirecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Aziz Yıldırım da böyle düşündüğü için "Fenerbahçe her sene şampiyon olmalı" diye yola çıkıyor ve şampiyonluk getiremeyen hoca ile hemen yolları ayırıyor. Şimdiye kadar yalnızca Aragones ile sezon sonunu getirdi. Daum ve Zico'nun kaçan son iki şampiyonlukta 34. haftaya kadar şansı devam ediyordu. Bugün Fenerbahçe başarısızlığı çok daha fazla göze batan bir kulüp haline geldiyse, son 6 sezonun 5'inde 34.haftaya iddialı girdiyse bunda da Aziz Yıldırım'ın kurduğu yapıyı gözardı etmemek gerekir. Ama yok Fenerbahçe'nin şampiyonluğu zaten normal olan sonuçtur, başarısızlığın başarıdan daha fazla abartılmasının nedeni de budur diye bir düşünce varsa kamuoyunda, saygı duymak gerekir.
***
Bugün neresinden izlersek izleyelim rahat ettiğimiz ve konforla maç izlediğimiz bir stadımız var. Hoş bilet fiyatları pahalı ve gittikçe de fiyatlar artıyor ama bu başka bir olay. Ortada, taraftar profilinin bilet fiyatları ve yönetimin tutumu nedeniyle değişmesi gibi bir durum olduğunun da bilincindeyim çok şükür, ancak 10-15 sene önceye döndüğümüzde bugün Fenerbahçe'nin geldiği nokta rüya gibi. Ligi kaçıncı sırada bitirirse bitirsin Fenerbahçe önümüzdeki sezon ve bu sene ki istikrarsız durum devam etmediği sürece birkaç sene daha yerel kulvarda katıldığı her yarışmada favoridir. Sevabıyla günahıyla kabul etmek ve bunları sağlayan adama vefa borcumuzu ödemek gerekir diye düşünüyorum, belki de fazla duygusalım, ama sonuçta bir Fenerbahçeliyim ve taraflı olmam normal.
***
Kaldı ki ortada bir alternatifsizlik de söz konusu. Gerçekten ciddi eleştiriler ve projelerle olaya yaklaşan bir muhalefet söz konusu olsa, acaba dedirtebilirdi. Ancak Şadan Kalkavan'ı en son Vefa Küçük'ün kel kafasına rakı bardağı koyarken gören genç nesil için herhangi bir ciddiyeti söz konusu değil. Ekibin içinde Fener takımı diye diye bizi yıllardır kahreden Selim Soydan ve Santos'tan şu an Chelsea'de oynayan Alex'i almaya gidip Fabio Luciano gibi savunma özürlü (kendisini severiz o ayrı konu) bir stoperi alıp gelen Hakan Bilal Kutlualp'in olduğunu görünce biraz da gülümsedim. Kimse şimdi aynı Kutlualp Anelka'yı getirdi demesin, yemem.
***
Bir de en önemlisi, ben Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'yi en az benim kadar sevdiğine inanıyorum. Parası çok olan ama futboldan anlamayan bir Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım, bu yılın başında yaptığı hatalardan gereken dersi almıştır diye düşünüyorum ve umuyorum, ve yeni dönemde de onu başkan olarak görmeyi temenni ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder