Sezon değerlendirmesini iki şekilde yapabiliriz. Önce magazinsel olarak bakalım. Yani saha içinin teknik taktik analizini bir kenara bırakalım önce.
Saha içinden sonra bakılacak ilk yer tabi ki tribünlerdir. Yılın tribününü seçmek hakikaten zor. Burada potansiyel ve elde edilen önemli. Karşıyaka’nın ve Sakaryaspor’un tribünleri diğer takımlara daha ağır basıyor. Ama potansiyellerinin yüksek oldukları bir gerçek. Bence bu potansiyel iyi değerlendirilemedi. Sakaryaspor tribünü sonradan açıldı ama geç kaldı. Şunu da eklemek lazım kı o durumdaki takıma bu kadar destek vermek her tribünün harcı değildir. Ama daha erken bir uyanış olsaydı belki 1 puan daha alınabilirdi. Ya da o Samsunspor maçındaki stres olmasaydı, yenilen tırnakların sesi sahaya yansımasaydı belki 2-0 yenecekti Tatangalar. Yılın en güzel tezahüratı ise onlardan çıktı. "Haydi Sakarya, saldırın şimdi."
Tribün sadece 90 dakika, sadece maç günü takımı iteklememeli. Bizim gibi İstanbul takımlarında bu daha da zor. Çünkü artık taraftarlar takımdan uzak. Fakat Anadolu öyle değil. Şehir iç içe. Bu avantajı değerlendirmesi lazım. Bunu en iyi değerlendiren Karşıyaka oldu. 7 gün 24 saat itekledi takımı. Ama Ankara’da hayal kırklığı yaşattılar. Maç yazımda da dediğim gibi Kasımpaşa azdı ama taraftarları zaten o kadar. Karşıyaka ise çoktu ama daha iyisini yapabilecek potansiyele sahipti.
Kasımpaşa Play-Off dışında çok zayıftı ama. Yönetim ile ilgili sorunlar yaşanmış ve o nedenle ligde beklenen katkı sağlanamadı. Zaten bir ara tepe taklak düşen takıma gerekli katkı gelmedi bence. Yönetim ile ilgili sorun yaşayan, daha doğrusu kötü bir yönetime sahip olan Kartalspor da biraz sıkkındı. Bunda da haklıydı. İlk 6’ya oynarken iki senedir devre arasında küme düşme potasına girmek kolay değil. Sezonun en iyi İstanbul tribünü Güngören’di herhalde. Beklenenden daha fazla ilgi gösterildi. Bunda Sami Yen Kapalı’sının katkısı da çok büyük.
Süper Lig’e çıkan takımlardan Diyarbakırspor gerçekten etkiliyciydi. Tezahürat sadece "Diyar şak şak, Bakır şak şak" dan ibaret ama yukarda yazdığım takımı 7 gün boyunca iteklemekte çok iyidiler. Büyük katkı sağladılar. Maç zamanı stadı sürekli doldurdular. Takım ve yönetim kadar tribünün de emeği, faydası çok fazla bu başarıda. Manisaspor ise bu sene tarihi bir hata yaptı ve tüm ülkeyi karşısına aldı. Tekrar yazmaya gerek yok olanları.
Boluspor tribünleri gerçekten başarılıydı. Hem sezon içinde hem play-off'ta aynı istikrarı yakaladılar. Kendi stadyumlarında oluşturdukları çocuk tribünü çok harika bir mücadele. 23 Nisan çocukları değil ordakiler zaten. Baya çekirdekten yetişen tribüncüler geliyor. Orduspor, Giresunspor ve Samsunspor tribünleri iç sahada golü attıran tribünler oldular. Diğer Karadenizli Rizespor ise olaylı Manisaspor maçından sonra elini eteğini çekti. Hatta son haftalar tepki haftası oldu.
Yılın en iyi tribün performansı tartışmasız 31.haftada oynanan Karşıyaka-Manisaspor maçında yaşandı. Karşıyaka tribünü bambaşkaydı o gün. Herhalde bu sezon Süper Lig’de bile böylesi olmamıştı. Ama maç 1-1 bitince bütün çabalar boşa gitti. Hele yenilen golün son dakikada olması çok kötü oldu.
Yılın hayalkırklığı Ç.Rizespor. En yüksek bütçeli takım onlardı ama hoca tercihleri onları ilk 6’nın bile dışında bıraktı. Metin Diyadin’i göndermekle başlayan hatalar zinciri bir sezonun boşa gitmesine neden oldu. Yılın geleceğe umutla bakanı ise K.Karabükspor. İkinci yarıda yapılan nokta transferler takıma olumlu yansıdı. Önümüzdeki sezon başa güreşebilirler.
Sezona damgasını vuran tezahüratı ise burada zor anlatırım. Deneyelim. Bütün tribünlerin söylediği, lalaylaylalaylaylalaylaylalaylayalaylaylaylalalay diye giden ve sonuna “Tarzanlar”, “Turbeyler” “Kafsinkaf” vs. ekleyen tezahürat. Sezonun single şarkısı gibi oldu. Her stadyumda duyduk. Bu sezonun klibi çekilirse arkada bu çalmalı.
Yılın en çok konuşulanı hakemler, en çok konuşanı Kasımpaşa Basın sözcüsü Suha Sıdal oldu. Kazandıkları maçlardan sonra bile hakemleri eleştiredi. İsmini bu sezon çok duyduk, bakalım Süper Lig’in ortamına ne kadar katkı yapacak.
Yılın en şok skorlu maçı Karabükspor’un lider Manisaspor’u 6-3 mağlup ettiği maçtı. Yılın en heyecanlı maçı 33.hafta Karşıyaka-Boluspor maçıydı. Yılın en zor maçı ise 31.hafta Karşıyaka-Manisaspor maçıydı. Zor derken şunu kastediyorum, her an herşeyin olabileceği, en ufak bir hatanın zarar oluşturduğu, çok dikkatli olunması gereken bir maçtı. En kaliteli maç ise bence Karşıyaka-Altay maçıydı. 0-0 biten maçta herkes doğruları yapınca, gol gelmedi. Tabi bu 3 maçı televizyondan izlediğimiz için diğer maçlarla kıyas yapamıyoruz.
En unutulmaz geri dönüşü ise 2-0 geriden gelip Güngören’i 3-2 mağlup eden Diyarbakırspor gerçekleştirdi. Eklemelere açıktır. Aklıma gelen bunlardır.
1 yorum:
öncelikle bu güzel yazı icin teşekkürler...
bir sakaryaspor taraftarı olarak bazı noktalara katılmıyorum.bence gec acılmadık.ilk yarı da da tribun performansımız guzeldi.son maclara genc takımla cıkılması falan derken herkes devre arasını bekledi.2.yarı acılan takım oldu.iyi bir kadro kuruldu.biz de tüm gücümüzle destekledik.yönetim taraftar futbolcu 2.yarı kenetlendik.tabi bu da ic saha dış saha olsun performansımızı baya artırdı.maalesef sonu hüsran da olsa müthiş bir mücadeleydi her yönüyle.samsun macında haklısınız stresten cok iyi destek verilemedi ama o macı 2-0 yensek samsun son hafta berabere kalmaz adanayı yenerdi.cok önemli degil bence 2-0 yenemememiz.
bizim dışımızda yıllar sonra gelen şampiyonluk heyecanıyla ksk tribunleri de güzeldi.ama onlar da her taraftarı olan takım gibi seneyi hüsranla kapadı.gecmiş olsun...
Yorum Gönder