1-) Gary Lineker: Bu onur Abdülkerim Durmaz'a ait. Fenerbahçeli milli futbolcu, kült topçu, deli Nezihi, Arap İsmail, Toni Schumacher ve Miço Müjdat'ın yoldaşı Abdülkerim Durmaz otobüsten inince boşuna koşmadı Wembley'in çimlerine. Şu anda Adana Demirspor'u çalıştırıp Çukurova topraklarından Türk futboluna yeni gençler çıkartan Abdülkerim, topçuluğunda daha büyük hedeflere sahipti. Günlerden 16 Ekim 1985'di.
Gary Lineker, dünya kupalarında daha oynamamış, Barcelona'da efsane olmamış 18 yaşında çıtır bir çocuk. Ve ilk defa İngiltere milli takımı formasını giyiyor. Hocamız, hocaların hocası Coşkun Özarı daha önce hiç stoper oynamamış libero Abdülkerim'e diyor ki, "Korkma, 18 yaşında bir çocuk var, ismi Lineker sen onu tutacaksın."
Abdülkerim'in tandemdeki partneri Raşit Çetiner. Raşit hoca Hateley'i tutmakla görevli ki o yılların ünlü topçusu o. Maç 5-0 sona eriyor. 3 gol Lineker atıyor. Maçtan sonra mikrofonlar ona yapışıyor, ömür boyu da bırakmıyorlar. Abdülkerim, forma değiştirmek istiyor ama Lineker şöhrete kavuşunca onu çabuk unutuyor onu. İstanbul mahallelerin sert çocuğudur Abdülkerim ama delikanlıdır da, içerliyor bu duruma bir şey yapmıyor. "O gün ben iyi oynasam belki de adamın futbol dünyasında böyle bir yeri olmayacaktı. Boş adam değil, ama hayırsız. " diyor onun içintam bir abi şefkatiyle. Bir de maç içinde yaşanan "Lineker'i gören var mı?" , "Az önce buradydı, arkalara gitti herhalde." dialogu vardır ki, Türk futbolunun en güzel zamanlarının o yıllar olduğunun en büyük kanıtıdır.
2-) Les Ferdinand: Ferdinand, İngiltere Milli Takımı ile 17 maça çıkmış bir topçu. İngilzlerin hemen hemen hepsi -rengine rağmen- çok sever onu. İyi topçuluğunun önünde diğer İngiliz futbolcular gibi sabıka kaydı dolu değildir. Çünkü o stajını bu topraklarda yaptı. QPR takımının genç yıldızı Ferdinand 1 sene kaldı burada. Gordon Milne'in ilişkileri sayesinde Beşiktaş'a kiralandı. Belki de Türkiye'ye yurtdışından gelen ilk siyahi topçuydu. Çığır açtı o nedenle. Sadece 1 sezon oynadı. Ama unutulmazlar arasına ismini yazdırması kolay oldu. 24 maçta 14 gol attı. Newcastle'da, Tottenham'da, West Ham'da ve daha bir çok baba takımda oynadı. Ama ilk önce Ferdi olmuştu. Sonradan Ferdinand oldu.
3-) David Beckham: Dünyanın en çok tanınan futbolcusu olduğu kesin. Belki de gelmiş geçmiş en çok tanınanı. Pele ve Maradona'dan daha çok belki de . Hatta belki de en çok tanınan insanı. Üniversitelerde tez konusu da olabilir, hayatı roman da olabilir, hakkında kitap da yazılabilir. Ya da bunların hepsi çoktan yapıldı. İkon tanımının yaşayan tarifi.
Peki bu adamın hikayesi nerede başladı. Londra'nın Leytonstone semtinden başlatan da olabilir. Ama futbolun meyvesi golse, bu adamın hikayesi de bir golden başlamalı. Attığı ilk golden. 7 Aralık 1994 günü Old Trafford Stadı. Şampiyonlar Ligi A Grubu 6.maçı. Bir önceki maçta Barcelona'yı deviren Galatasaray, 3-3 biten bir önceki sene maçından sonra bir kez daha hayaller tiyatrosunda. Ama hayaller çabuk yıkılıyor. Erken gol maçın gidişatını belirliyor. Asıl öldürücüyü darbeyi 19 yaşındaki "Ferguson Babe" koyuyor. David Beckham 38.dakikada skoru 2-0'a taşıyor. İlk defa oynadığı bir Avrupa Kupası maçında, Manu kariyerinin ilk golünü atıyor. Ve ardından olaylar gelişir.
4-) Ronny Johnsen: Bir önceki senenin şampiyon takımı Beşiktaş, Norveç'ten bir takviye yapıyor. Ronny Johnsen . Arka tarafta sessiz sakin bir kuzeyli. Sakin ve gösterişsiz adam bu topraklarda beğenilmezin açık örneği. Beşiktaş ligde tökezlemeye başlayınca faturalardan biri ona kesiliyor. Hesabı ödeyip kalkıyor o da. Ancak zengin kalkışı yapmayı ihmal etmiyor. Gittiği yer Old Trafford.Oynadığı mevki bir kırmızı şeytan efsanesinin, Garry Pallister'in, boşalttığı yer.6 sene burada oynuyor. 4 defa Premier Lig kazanıyor, 1 defa FA Cup. Ve hiçbir Türk'ün henüz kazanamadığı Şampiyonlar Ligi. Ardından Aston Villa ve Newcastle maceraları yaşıyor. Premier Lig'de saygın bir yeri olan yabancılardan.
5-) Wayne Rooney: Everton'da parlayan genç topçu Manchester'a transfer oluyor. Bizdeki gibi gözler onun üzerinde. Anadolu'dan gelen topçunun ilk verilen fırsatı olumlu kullanması lazım ki kalıcı olsun. Ödenen para 25 milyon paund. Premier Lig'in Ayhan Akman'ı olabilcekken imdadına Türkler yetişiyor. Fenerbahçe karşısında 3 gol atıyor. Oynadığı ilk şampiyonlar ligi maçında hat-trick yapan 5 futbolcudan biri oluyor. Üstelik bunların hepsini ceza sahası dışından atıyor. Bunu da Sinisa Mihailoviç ile berabere başarabilen yegane futbolcu.
Jüri Özel Ödülü: Hep İngilizler olacak değil ya. İşte kendi evladımız. Tugay Kerimoğlu. Hikayesini aşağıda anlattık. Johnsen'den daha dokunaklı. Türkiye'den kendi ülkesinden kovuluyor nerdeyse. İngiltere'de kral oluyor. Biz de onu yetiştirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Kazanan İngiliz futbolu oluyor. Bize de anılar kalıyor hepsinden, herkesten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder