Pazartesi, Kasım 9

Nisan 2001

Şu anlarda Baliç, yeni bir taksi çeviriyordu...

"Kadıköy'de tarihi 4-3'lük Gaziantepspor maçının devre arasında stadı neden terk ettin?"

"Evet, o maçın devresinde disiplinsiz bir hareket yaptım. Sonuçta insanız hepimiz. O maçta bir şeyler yapmaya çalışmıştım, en azından bana göre takımın en kötüsü ben değildim. O mantıkla düşündüm ve maçın devre arasında Mustafa hoca beni oyundan alınca sinirlenip ticari taksiyle Samandıra'ya gittim. Maçı takside radyodan dinledim. Samandıra'ya gelene kadar maçı çevirdik ve 4-3 galip geldik. Benim yerime oyuna giren Rapaiç maçı tek başına aldı. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi idmana çıktım. Çünkü maçı 4-3 kazandığımız için benim yaptığım olay unutulmuştu."

******

Yalan konuşma Baliç. Hepimiz biliyoruz, en azından ben ve Peralta, o çevirdiğin taksi 500 metre ileride kaza yaptı. Gerçekleri açıkla. Ve emin ol; o olay hala unutulmadı!

Şaka bir yana ne zaman bu maç konuşulsa aklıma iki şey gelir. Biri Suadiye Otel'de kalan Gaziantepsporlu futbolcuları Bağdat Caddesi'nde görünce mahallenin Galatasaraylı veletleri olarak şu an Özbekistan'da olan Mahir ile beraber otelin önüne gitmemiz ve takıma destek vermeye çabalamamız. Ayrıca Erhan Albayrak'ı ziyarete gelen Ahmet Dursun'dan imza almıştık.

İkinci olay da işte bu anlatılan Baliç'in taksisi. Gerçi olayda iki taksi var, biz en çok kaza yapanı anımsıyoruz.

Sonuç 2000-2001 çok güzel günlere neden olmuştu. Gerek Peralta ile lisede, gerek Mahir ve ismini anmam gereken Bora, Berker gibi isimlerle mahallede. Highistanbul ve Hazarr da var tabi. Bak aklıma geldi, bu maçın Antep versiyonunu da Kadıköy'de salaş bir yerde izlemiştik. Kale arkasında sakız çiğneyerek ısınan Uche'yi görünce Bora, "nasıl da sırıtıyor pezevenk" demişti, çok gülmüştüm. Aynı Bora 4-3'lük maçında Baliç oyundan çıkıp Uche girince Mustafa Denizli'ye baya saydırmıştı. Ben o sırada Bora'nın annesinin yaptığı mantıyı yiyordum.

Hiç yorum yok: