Dünkü iki maçı izlerken şaşırdım. İkisi de tam FB-GS maçı. Kadıköy'de oynanan meşhur son 9 maçın kopyası bunlar. Vallahi onlar. Hasan Şaş'ın karşı kale flu dediği maçlar bunlar.
O 9 maçtan birini ayırırım sadece, 2006'da 4-0 yenildiğimiz maç. Fenerbahçe'nin eze eze yendiği tek maçtır bence. Ve belki de 4-0 olması şanstır bizim için. 7-0 bitmesi bile normaldi. 4-0 bitti de kalan 3 maçı kazandık ve sonra şampiyon olduk. 7-0 bitseydi lig orada biterdi. Ama mesela 6-0, hiç 6-0 maçı değildi.
Dünkü maçlara geçelim. Gündüz seansı. Galatasaray yüzde 62 çubuklu sarı-lacivert yüzde 31. Top bizde. Pozisyon var mı? Pek yok belki. Ama top bizde. Yalandan da olsa biz oynuyoruz. Sarı-lacivert çubuklular ilk gelişlerinde direkten döndürüyorlar topu. Sonra gol atıyorlar. Sonra fark oluyor. Allah'tan goller 83'te gelmeye başladı. Yoksa tribünler 5 istedi, zaman yetse o da olurdu.
Akşam oynanan maç. Fenerbahçe ilk atağında golü buluyor. Sonra birşey yok. Kadıköy'e gelen rakip takım bir ara kontrolü alıyor. Volkan devleşiyor. Gol geldi gelecek derken Alex çıkıyor sahneye, takım rahatlıyor. Sonra 3-0 oluyor. Pankartlar da o zaman açılıyor, o ana kadar gergin bekleyen tribünlerde.
Derbi tarihi yaklaştıkça eski maçları daha çok anarız zaten. Ama dünkü maçlar... 2006 maçı dışında Kadıköy'de yaşananların özetidir. Şimdi şuradan bir pay çıkarabiliriz. Kadıköy'de gol ararken şaşkına uğrayan takım kontejanını bu sene Gençlerbirliği doldurdu. Galatasaray'ın sarı lacivert deplasmanda gol ararken fark yeme maçı da Ankara'ya denk geldi. Belki bu işler bir hayrın işaretidir. Bunu da düşünmeyeceksek taraftarlığın bir anlamı kalmazdı zaten.
1 yorum:
Harika olmuş, tebrikler...
Bu arada O maçta psikoloji devreye girer GS yenilir...
(Fenerbahçeliyim :) )
Yorum Gönder