Çarşamba, Ekim 7

Geri dönsen artık diyorum?

Holosko'nun fibula kemiği kırılınca aklıma geçen sene fibula kemiği kırılan Deivid geldi ister istemez. O dönem ameliyat olunca ayağına bir platin taktırmıştı, bu hafta içerisinde o platini çıkarttırmak için Almanya'ya gitti tekrar. Deivid'in gönlümdeki yeri bambaşka, saha içerisinde sonsuz başarısızlıklara da uğrasa seviyorum bu adamı. Kızıyorum, ama dedim ya yeri bambaşka.
***
3 sene önce ne kadar da kocaman bir soru işaretiydi halbuki bu adam. Bütün gözler Kezman'ın üzerindeyken, golcüden çok forvet arkası oynamaya yatkın bu pasör adama çok takılmıştım. Sıçtığı günlerde bile anlamsız bir güven duyuyordum ona. Sanırım Fenerbahçe formasıyla ilk golünü deplasmandaki Randers maçında atmıştı. Deivid o golü atarken, benim aklım Randers'in Senegalli yıldızı Djiby Fall'a takılmıştı. Ne oldu acaba o adam? Her neyse bu sorunun yanıtını cm'ciler biliyordur, biz Deivid'e dönelim. Bir Manisa sürgününde (askerliği orda yaptığımdan kelli, Manisa adı ne zaman geçse sonuna sürgünü ekliyoruz) 3 gol atarak ona güvenenleri, başta da beni mahçup etmedi. Başaracağını biliyordum, bana göre başarmıştı. Ama eleştiriler bitmek bilmiyordu, Zico'nun Fenerbahçesi taraflı tarafsız herkese göre iyi futbol oynamıyordu. Kasım sonu Aralık başında yaşanan formda dönemde Deivid genelde yedek kulübesindeydi. O dönem Comandante'nin ilk 11'i Rüştü-Önder Turacı (Serkan) - Lugano - Edu - Ümit Özat (Uğur) - Appi - Marco - Tuncay - Alex ve Kezman'dı. Deivid yedek kulübesindeydi.
***
Gözden uzak olan gönülden de uzak olur derler, devre arasından sonraki korkunç başlangıçta tamamen ümidi kesmiştim Deivid'den. Önce Rize mağlubiyeti, ardından Az Alkmaar maçında Tümer'in gayretli oyununa rağmen alınan 3-3'lük beraberlik turu da zora sokuyordu. Deivid ise Tümer'in de iyiyden iyiye formda olmasıyla iyice demir atmıştı kulübeye. Ligde Galatasaray hemen hemen havlu atmış, Fenerbahçe ise bir yandan Volkan'ın jölesi diğer yandan Sivas maçında yükselen Zico istifa sesleriyle çalkantılı bir dönemden geçse de ligde liderdi. Zico'nun Appiah'ı sağ kanatta oynattığı için çok eleştirildiği bir dönemde deplasmandaki Kayseri maçının ikinci yarısında onun yerine giren Deivid son dakikalarda soldan Tuncay'ın kesmesine acayip bir kafa vuruşu ile beraberliği getirmiş ve Mahmut Uslu'ya göre şampiyonluk golünü atmıştı. Olaylı kupa yarı final serisinin ilk maçında İnönü'de oynadığı iyi futbol ile geri döndüğünün ve takıma katkı sağlayacağının sinyallerini de veriyordu. Aslında kolay değildi Deivid'i benimsemek, Nobre gibi bir oyuncunun üzerine transfer edilmişti ve onun boşluğunu da doldurmuyordu. Çok farklı meziyetleri vardı Nobre'den, bunu biliyorduk ama henüz sergileyemiyordu. Ama bir gerçek vardı, asıl şampiyonluk golünü de asıl sürgün olan İzmir'de attı Trabzonspor'a. Alex'in bugünlerde Mert olan Nobre'nin sahtekar ünvanını aldığı Samsunspor ve deplasmanda Canobbio'nun frkik golüyle mağlup olduğumuz , 3 topumuzun direkten döndüğü Celta Vigo maçlarıyla birlikte Fenerbahçe formasıyla kaçırdığı 3 penaltıdan biri de bu maçtaydı. Diğer ikisini kaleciler kurtarmıştı bunu üstten auta yollamıştı Alex. Canı sağolsun, o penaltı için kimseye porfavor diye yalvarmadı, belki şampiyon olduğumuzdan mütevellit kimse de kızmadı zaten Alex'e. Zaten Alex'e kötü olduğu dönemlerde bile are you player denmedi. Neyse yazı başka yerlere gidiyor, toparlayalım.
***
Deivid, Zico'nun olumlu raporuyla kaldı Fenerbahçe'de. Sezona inanılmaz bir giriş yaptı ve Süper Kupa finalinde oynadığı oyunla Bşeiktaş'ın ipini çeken adam oldu. Lige de harika bir başlangıç yaptı. Tek forvet - çift forvet derken Zico onu 1-1 biten Rize maçında Kezman'ın yanında forvet oynattı. Ama iyiden iyiye Deivid'in istim üzerinde olduğu "kaleye yüzüm dönük oynadığım zaman daha rahat oluyorum" dediği günlerdi. Deivid orta sahada oynamak istiyordu yani. Dediği oldu, bir sonraki Inter maçında, hem o sene Şampiyonlar Ligi'nde atılmış en güzel ikinci golü attı ki birincisini de çeyrek finalde sallamıştı 30 metreden, hem de gol sonrası ellerini yumruk yapıp böğrüne vurmasıyla gönülleri fethetti. Ligde de inanılmaz katkı yapıyordu Deivid. Bir oyuncu bu gelişimi nasıl gösterir diye düşünüyorduk, ve Zico'ya olan sevgimiz de katlanarak artıyordu bunu düşündüğümüzde. Devre arasında takıma katılan Maldonado'dan bile ümitlenmiştik 2008-2009 sezonu için, ama ikisi için de işler beklenildiği gibi gitmedi daha sonra. CSKA deplasmanında ayağından fırlayan mermi sadece yalpalattı Rus mafyasını. . Deivid o sene yeniden doğdu, Şampiyonlar Ligi'nde, önce haftasonunda Real Madrid'in yıkıldığı Ramon Sanchez Pizjuan'ı yıktı, ardından futsala borçluyum dediği vuruş stiliyle, Chelsea kalesine yolladığı füze ile Rus mafyasını bu kez tamamen çökertti. Evet saçma gelebilir ama o adamın attığı her golde bir anlam yakaladık, farklı bir tat bulduk, çok çok sevdik Deivid'i. Ya da sevdim diyelim, hala bol miktarda sevmeyeni vardır.
***
Geçen sene hazırlık kampında önce fibula kemiği kırıldı ilk idmanda, ardından da annesini kaybetti. Cenazesine bile gidemedi üstelik... Sahalara yeniden döndüğü Bursa maçında attığı golden sonra ağlamasıyla, bizi de ağlattı. Dedim ya her golünde bir anlam var Deivid'in. Galatasaray derbisinde Selçuk'a kestiği akıl dolu korner ve son dakikalarda uzak direğe yaptığı plaseyle hem tüyü dikti, hem de 90 dakika çıkaracak kadar fiziken yeterli olmadığı bir maçı tamamlayarak tekrar fethetti gönlümüzü. Denizli deplasmanında sayılmayan golünün olduğu maç, izlediğim son maçıydı o sezon için. Biz askere gittik, duyduk ki Deivid rezalet bir sezon geçirmiş.
***
Bu seneye de pek farklı başlamadı. Oysa ona çok ihtiyacı var Fenerbahçe'nin. Bilmiyorum Andre Santos, Alex ve Deivid'li bir orta saha fazla lüks olabilir, ama öbür türlü de Kazım zibidisi oynuyor öyle daha mı defansif sanki? Bir an önce toparlanmalı, ilk 11'i zorlamalı Deivid. Sözleşme yenilendi, ona güvenenleri mahçup etmemeli. Üstelik bu kez işi daha da zor. Ama 2007-2008'deki yürekli oyununu koysun ortaya, elinden birşey kurtulmaz. Ha, bu saatten sonra Deivid'i kazanacağımıza Özer'e yoğunlaşalım derim, ama ikisinin de pek umursanmadığı bir ortamda, Kazım insanını görmektense formsuz Deivid'i bin kere tercih ederim.

1 yorum:

emosimo dedi ki...

djaby fall...
kendisine geçen mart ayında 4.7 M€ verdi lokomotiv moskova...
bir kaç ay önce aklıma gelmişti de bu adam ozmn bakmıştım...