Cuma, Ekim 16

Nostaljik Bir Rövanş U-20 Finali


U-20 Dünya Kupası'nın finali bu akşam oyananıyor. Finalistler Gana ve Brezilya. İki takımı da ara sıra göz ucuyla izledim. Güzel bir maç olmasını umuyumuyorum ve hemen 1993 yılının mart ayına gidiyorum.

İki takım da finale çıkınca aklıma 1993 yılında oynanan maç gelmişti. Televizyondan izlediğim bir Brezilya-Gana maçı hatırlıyordum. 2-1 yenmişti biri ama kimin yendiğini de hatırlamıyordum. Şimdi ufak bir araştırma yaptım ve bilgilere ulaştım. Aklımdaki herşey yerine oturdu.

Bir insan 1993 yılında, yani şimdiki gibi televizyonların her maçı vermediği zamanlarda, bir gençler dünya kupası finalini niye izler ve nasıl hatırlar?

Öncelikle şunu söylemek lazım, 1993 yılındaki maç muhteşemdi. En azından ben çocuk aklımla öyle hatırlıyorum. Yüksek tempolu bir maçtı. Heyecan doruklardaydı. Maçın unutulmazlığının nedeni buydu. Bir başka etken de turnuvanın Avustralya'da düzenleniyor olmasıydı. Türkiye'de gündüz vaktiydi bu maçı izlerken, maçtan sonra sokağa çıkıp top oynamıştım hatta. Ben de Gana takımını seçmiştim. Oysa Avustralya'da yerel saatle 19.00'da başladı maç. Saat farkını ilk fark edişim o gün olabilir. Dışarıda hava güneşli, televizyonda karanlık. Güney Yarımküre'nin varlığını da o gün öğrenmiş olabilirim. Zaten coğrafya ve yakın tarihle ilgili bildiklerimin yüzde 90'ını futbol sayesinde öğrendim. Maç izlememize vesile olan da sanırım maçın hakemiydi.

Bu turnuvanın final maçını Ahmet Çakar yönetmiş. Sanıyorum Türk televizyonları bu yüzden (o yıllarda 2 tane vardı zaten) Çakar'ı atlamadılar ve maçı yayınladılar.

Maçta Gana'yı tuttuğumu çok iyi hatırlıyorum. Ama bu maç öncesinden mi başladı yoksa sonradan, maç içinde mi oluştu emin değilim. Türk futbolseverlerin en sevdiği, sempatik bulduğu iki grup. Afrikalılar ve Brezilyalılar karşılaşıyor. Evde Brezilyaseverler vardı. Bense nedense Gana'yı tercih etmiştim. Sanırım favori Brezilya olduğu için olabilir. Favorileri tutmadığım için, BJK'nin şampiyonluklarına rağmen Galatasaraylı olmuştum. (Konudan uzaklaşmayalım 2 ay sonra hatırlayabildiğim ilk GS şampiyonluğu gelecekti zaten)

Gana maçın başında öne geçti, ikinci yarıda Brezilya beraberliği yakaladı, son dakikada ise kupayı kazandı. Gana'ya sempatim bu yüzden gelmiş olabilir. Mazlumun yanında olma isteği. Ve herhalde Brezilya'yı o günden sonra hiç sevememe nedenim, hem bu maçtır, hem de 1 yaz sonra ABD'de Baggio'yu üzüp aldıkları kupadır. Bizim bir üst kuşak için Almanya neyse, benim için de Brezilya o sanırım.

Bu maçta forma giyen isimlere de bakalım. Gana takımında daha sonra Ankaragücü'nde oynayacak olan futbolcular yer almış: Augustine Ahinful, Stephan Baidoo ve Nii Lamptay. Agustine attığı gollerle birçok İstanbul takımını şampiyonluk yolundan etti. Baidoo da enteresan bir adamdı. Lamptay, "yeni Pele" olarak ortaya çıkmış ama hiç başarılı olamamıştı, turnuvanın final maçında kaptanlık pazubandı kolundaymış. Ayrıca Kuffour ve Addo gibi isimler de kadrodaymış.

Brezilya'da ise kaptan Marcelinho. Kalede Dida, yedek kulübesinde Jardel var. Golleri Yan ve Gian atmıştı. Bu isimleri de hayal meyal hatırlıyorum. Güzel bir maçtı. İşte bugün o maçın rövanşını izleyeceğiz. Acaba Brezilya ve Gana'da 16 sene önce oynanan bu maçı hatırlayan kaç insan vardır?

FIFA, o turnuvanın parlayan yıldızları olarak şu isimleri gösteriyor: Kevin Muscat (AUS), Adriano (BRA), Dida (BRA), Marcelinho (BRA), Marc-Vivien Foe (CMR), Rigobert Song (CMR), Nick Barmby (ENG), Dietmar Hamann (GER), Carsten Jancker (GER), Carsten Ramelow (GER), Vladimir Beschatnykh (RUS), Fabian O'Neil (URU)

Bu arada o turnuvada Türk Milli Takımı da yer almıştı. 3 maçta 1 puan toplayarak elenmiştik. Kadroda Oktay Derelioğlu, Mustafa Kocabey, Seyfettin Kurtulmuş, Hasan Özer ve Türk futbolunun son 15 yılda olduğu her yerde olan Emre Aşık da vardı.

Hiç yorum yok: