Perşembe, Ekim 29

Fenerbahçe 75-67 Lotos

Caferağa'da maç izlemenin başlı başına keyif olduğunu söylemiştim. Oturarak, sohbet ederek bir Fenerbahçe maçı izlemek her zaman mümkün olmuyor, Caferağa'da bu rahatlığı seviyorum. Futbol dışındaki branşlara fazla önem vermemekle alakalı bu. Doğru veya yanlış, ben böyleyim. Dün oynadığımız takımın adını bloga bu postu girmek durumunda olduğum için öğrendim mesela. Basketboldan çok anladığımı söyleyemem, ama sanırım bir guard eksikliği var. Allah korusun dün 13 asist yapan Birsel'e birşey olsa, bütün yük Esmeral'ın omuzlarına binecek ki bence bir ilk 5 oyuncusu değil. Son periyoddaki kötü oyun bir ara acaba dedirtse de soğuk kanlı bir kaç isimle kazanmayı bildiler. Nevlin'e hala ısınamadığımı belirtir, devre arasında oturmaktan sıkılıp hiçbirşey yapmadan ayakta takılan Batur Abi'ye de saygılarımı iletirim. Son olarak herkes yılar, Nevriye Yılmaz...
***
Bu arada eklemeden geçemeyeceğim, bir ara elemanın biri eliyle 2-1 yaptı ve acayip sevinçliydi. Biz Buca'nın gol attığını düşündük ve ulan 2.yi de atarlarsa sen gör filmi dedik. Ama meğerse Eczacıbaşı maçından skor bildiriyormuş çocuk, sonradan anladık. Bu da böyle bir anı işte...

Hiç yorum yok: