Pazar, Ekim 11

Futbolun Saf Hali


Maçı canlı izlemedim. Gece geç bir saatte eve girdim maç bitmiş. Niye maç yok diye düşündüm ama fazla sorgulamadım. Sabah uyandığımda NTV Spor tekrarını veriyordu. Skor 0-0'a kitlenmişti. Sıkıcı bir maç vardı. Alt yazı geçti, Arjantin'in 2-1 yendiği yazdı fazla kuracalamadım.

Sonra CNN'de rastladım. Son goller dakika 90 yazıyordu. Görüntü yoktu. Hemen geri açtık kanalı. Güney Amerika yine çılgın bir maça ev sahipliği yapmış. Keşke şu maçı canlı izleseydim demiyorum, daha farklı düşünüyorum. Keşke bu maçı televizyon hiç vermeseydi. Monumental'da maçı izleyenler dışında kimse bilmeseydi. Underground bir maç olsaydı, kulaktan kulağa anlatılsaydı. Sadece maçın sonundaki fotoğraflarla idare edip, kült bir maç olsaydı.

Bizim için değil, orada o maçı izleyenler için diyorum bunu. "Bu maçı sadece biz izledik, yaşadık" deme onuruna ve bencilliğine sahip olma hakları vardı bence.

Küçükken oynadığım mahaller maçları gibi. Futbol kalitesi yok belki ama çok heyecanlı. Öyle bir yağmur ki, göz gözü görmüyor. Yağmurdan göz gözü görmüyor sık kullanılan bir cümle değil. Yağmur altında zafer şarkıları söylüyorsunuz. Sonra bir anda yenilen gol. O anda buz kesmeyecek bir insan evladı yoktur. Ağlamak için hazırlarsın kendini. 3 dakika sonra yağan yağmurdan çok daha fazla gözyaşı dökeceksin. Ama sonra, çok kısa bir süre sonra gol atıyorsun. Müthiş bir şey. Üstelik son anda direkten dönen bir topla toparlıyorsun kendini.

Unutulmaz bir futbol maçı için gereken şeyler, dolu tribünler, yağan yağmur ve son dakika golüdür. Bunların hepsi fazlasıyla vardı.

Dünya Kupası elemeleri olmasa, amatör küme maçı olsa bile unutulmaz. Kenarda Maradona'nın olduğu amatör küme maçı olmaz gerçi o nedenle bu maç daha romantik bir hal alıyor olabilir.

Ve tabi Palermo. Başına garip şeyler geLen film kahramanı gibi. Filmi izlerken seyircinin sürekli " bu da mı bu çocuğu buldu" diyeceği bir adam. Bir maçta 3 penaltı kaçır, gole sevinirken ayağını kır, herkes senden Milan-Barcelona beklerken, bir sabah Villareal'e imzala... 3 gün önce 39 metreden kafayla gol at, sonra 36 yaşında milli takıma çağrılınca ülkenin son yıllardaki en önemli golünü at. Hem de ezeli rakibinin sahasında oynanan bir maçta. Hepsi Palermo'nun yaşadığı şeyler.

Richard Gere tipli Palermo, Forrest Gump gibi bir kariyere sahip. Maçın fotoğrafları her yerde var. Hepsi birbirinden güzel, koymaya gerek yok. Yukardaki fotoğrafı seçme nedenim son 10 dakikayı beraber izlediğimiz Mahir'in yorumu sebebiyle:

"Abi ya, ne yağmur yağmış, adam formayı çıkaramıyor sudan"

Hiç yorum yok: